En Sıcak Konular

Eker: 71 milyon açılımı takip ediyor

11 Kasım 2009 18:49 tsi
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ''demokratik açılım'' çalışmalarıyla ilgili ''Biz biliyoruz ki Türkiye'nin 71 milyon vatandaşının büyük bir bölümü -ki bunun da büyük kesiminin sesi çıkmıyor- sessiz ve derin bir takdirle sadece gelişmey

Bakan Eker, Dicle Üniversitesinin 2009-2010 akademik yıl açılışı nedeniyle düzenlenen törende, şehirlerin ruhunun bulunduğunu, buna inandığını kaydederek, Diyarbakır'a da ruh verenin barış ve sevgi olduğunu, 28 medeniyetin Diyarbakır'da kurulduğunu ve yaşadığını belirtti.

Diyarbakır'ın çok eski çağlarından beri her türlü dinin, kültürün birçok etnik mensubiyetin birlikte barış içerisinde yaşadığı bir şehir olduğunu vurgulayan Eker, Diyarbakır'ın tarihi surlarını bir kalbe, bazılarının da bir kalkan balığına benzettiğini ama bir kalbe benzemesinin daha çok yakıştığını dile getirdi.

''Dinimizde sevginin kaynağı kalp ve gönüldür. Kalp sadece bir organ değildir, sevginin, gönlün sembolüdür'' diyen Eker, Diyarbakır'ın böyle bir şehir olduğunu anlattı.

Geçen 30 yıl içerisinde Diyarbakır'ın adının, tarihinin, birikiminin hak etmediği bir isimle anılmaya başladığına işaret eden Eker, kentin terörle anılmaya başladığını ve bu şehrin bütün hatıralarına, güzelliklerinin üzerine bir karabasan gibi, bir kara bulut gibi çöktüğünü söyledi.

Dicle Üniversitesinin 40 yılı aşkın bir geçmişe sahip olmasına rağmen öğrenci sayısının olması gereken düzeyde bulunmadığına dikkati çeken Eker, üniversitenin, kampüsü 27 bin dönümlük bir alana yerleşmiş, Türkiye'de neredeyse hiçbir üniversiteye nasip olmayan bir araziye sahip olduğunu anlattı.

-KURULAN YENİ ÜNİVERSİTELER-

Üniversitenin öğrenci sayısının artması gerekirken, Diyarbakır isminin üzerindeki gölge ve olumsuz imaj sebebiyle geçen zaman içerisinde azaldığını belirten Eker, şöyle devam etti:

''Tabii bunda üniversite bünyesindeki bazı fakültelerin, yeni kurulan üniversiteler ile birleşmesinin de etkisi vardır ama bundan ibaret de değildir. Üniversiteler tarihi gereği, evrensel bilginin üretildiği, evrensel bilgiye ulaşıldığı, evrensel standartlar ve ölçülerle düşüncenin geliştirildiği mekanlardır. O nedenle üniversitelerin, kuruldukları şehirlerde o şehrin sosyoekonomik sorunlarının çözülmesinde çok büyük katkısı olmak durumda. Üniversitelerin fonksiyonları, sadece gündelik ihtiyaçları karşılamaya dönük bilgi ve teknolojiyle hizmetlerin üretilmesinden ibaret değildir. Tüm sosyoekonomik sorunların, tüm sosyal sorunların cevabının bulunduğu, bunların çözümünün arandığı yerlerdir. Bunun için sosyal araştırmalar da iktisadi araştırmalar da en az tıp, veterinerlik, mühendislik alanı kadar önemlidir. Hele hele bizim şehrimizde, Diyarbakır'da bu çok önemlidir.''

Eker, hükümetlerinin, Türkiye'nin bütün şehirlerini üniversiteye kavuşturduğunu, bunun çok önemli olduğunu ifade ederek, ''Bunu tenkit edenler var. Dediler ki bir tabela üniversitesi oluyor. Hayır değil. Bütün canlılar doğumdan sonra bir bebeklik dönemi yaşarlar. Gelişmenin tarihinde zaten bu vardır. Eğer her şey olgun olarak ortaya çıkarsa o zaman gelişmenin anlamı ne olur? Bir gelişme elbette ki yaşanacak. Buna ihtiyaç vardır. Bu dinamikle Türkiye kalkınacak ve büyüyecek. Her şehrin üniversiteye kavuşması son derece önemlidir'' diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin, Cumhuriyet tarihinde ilk defa hükümetleri döneminde yüzdesinin artırıldığını anlatan Eker, araştırma geliştirme faaliyetlerine milli gelirden ayrılan payın da 8-9 kat artırıldığını bildirdi.

-''MUHATABIMIZ MİLLETTİR''-

Huzur ve refahın ekonomik kalkınmayla yakın ilişkisi bulunduğunu kaydeden Eker, demokratikleşme programının, huzur ve kardeşlik inşa etme, Türkiye'nin birlik ve beraberlik programı ve bu halka hizmet edecek bir proje olduğunu bildirdi.
 
Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Biz biliyoruz ki Türkiye'nin 71 milyon vatandaşının büyük bir bölümü -ki bunun da büyük kesiminin sesi çıkmıyor- sessiz ve derin bir takdirle sadece gelişmeyi izliyor. Yöntemlerinin bu proje yoluyla hayata geçeceğini, gerçekleşeceğini biliyor. Bunu destekleyenlerin sesi fazla çıkmıyor. Doğrudur ama buna karşı olanlar çok küçük bir azınlık. Ekmeğini huzursuzluktan, kavgadan, barış karşıtlığından ve çatışmadan kazanan bir kesim de vardır. Bütün canlılar aynı şeyden beslenmiyor. Onların da sesi çok çıkıyor ama vatandaşlarımız onların çok sesi çıkıyor diye 'bu proje yanlıştır, acaba millet bunu desteklemiyor mu' endişesine kapılmasına gerek yok. Biz biliyoruz ki milletimiz derin bir takdir duygusuyla bunu destekliyor.

Muhatabımız millettir. Çünkü sorunu yaşayan ve ıstırabı çeken milletir. Çünkü ıstırabı çeken Diyarbakır'daki işsizdir, Türkiye'nin başka yerlerinde demokratik hak ve taleplerin yerine getirilmediğini düşünen ve bunun beklentisi içerisinde olan insanlardır. Bundan zarar gören insanlardır. Daha çok sevgi, barış, refah isteyenlerin talepleridir. Bu taleplerin hayata geçirilme projesidir. Bunun hayata geçirileceği inancını taşıyorum.''

Rektör Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç da üniversiteye yaptıkları hizmetleri anlatarak, ''demokratik açılım'' sürecinin ülke açısından öneminin farkında olduklarını, toplumda barış ve kardeşlik ortamını artıracak her türlü çabayı sonuna kadar destekleyeceklerini belirtti. Saraç, ülkenin toplumsal barışına katkı sağlayacak bu sürecin beklenen hedefe ulaşmasında, toplumun her kesiminin gerekli hassasiyeti göstermesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Prof. Dr. Saraç, Diyarbakır'ın yetiştirdiği şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın ''memleket isterim'' adlı şiirini okudu. Şiirin okunduğu sırasında Arınç ve protokoldekiler duygulu anlar yaşadı.

ajanslar



Bu haber 568 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,225 µs