En Sıcak Konular

Adnan Polat'ın esprisi gerçek oldu

11 Kasım 2009 14:42 tsi
Adnan Polat, birkaç yıl önce “Bir daha Brezilyalı transfer etmeyeceğiz. Çünkü onlar Fenerli!” diye espri yapmıştı. Tabloya bakınca haksız sayılmaz...

Bir zamanlar Yugoslavlar domine ediyordu ligimizi. Sonra Afrikalılara uzandık, ardından gurbetçiler arz-ı endam etti sahalarımızda. 2000’li yıllardan sonra ise Brezilya pazarını keşfettik. Hemen her takımımız Sambacılara sarıldı, onlardan faydalandı. Ancak bir takımımız var ki hepsinden ayrıydı: Galatasaray... Çünkü Cim Bom, kaleci Taffarel hariç, Brezilyalılardan umduğunu bulamadı.

G.Saray’ın ilk Brezilyalı oyuncusuydu Claudio Taffarel. 1998 Dünya Kupası’nın hemen ardından transfer edildiğinde yer yerinden oynamıştı. 1994 Dünya Kupası’nın kahramanı Ali Sami Yen’de ter dökecekti. Taffarel, harika bir iş çıkarttı 3 yıl kaldığı Cim Bom’da. 2000 yılında UEFA Kupası ve Süper Kupa’yı kazanan kadronun kalecisiydi. Tarihî başarılara imza attı G.Saray onun döneminde. Ancak Taffarel’den sonra Cim-Bom’un Brezilya çıkartmaları hep hayal kırıklığı yaşattı, arada birkaç başarılı ismi saymazsak.

Tablo o kadar vahimdi ki G.Saray Başkanı Adnan Polat bile iki yıl önce duruma isyan eden bir açıklama yapmıştı şakayla karışık: “Brezilyalı futbolcu almayız. Çünkü onlar Fenerli!” Bu şakayla söylenmiş bir sözdü ancak gerçek gibiydi.

Kimler gelmedi ki G.Saray’a. Dünya çapında Brezilyalılardan tutun da sıradan oyunculara kadar… Ama hepsinin ortak kaderi başarısızlık oldu. İsterseniz, Cim Bom’un milyon dolarlar verip verim alamadığı Brezilyalılara bir göz atalım.

Claudio Andre Taffarel

G.Saray’a 1998’de geldi, Brezilya kalesini 101 kez koruyan bir oyuncu olarak... 1994’teki Dünya Kupası’ndan başka 1990 ve 1998 Dünya Kupası’nda da Brezilya Millî Takımı’nda yer alan Taffarel, G.Saray’dan ayrıldıktan sonra İtalya’nın Parma takımına gitti ve futbolu orada bıraktı. Hagi’nin teknik direktör olduğu 2004’te kısa bir süre Sarı-Kırmızılı takımda kaleci antrenörlüğü yapan Taffarel, beyefendi kişiliği ve örnek aile yaşantısıyla Türkiye’de taraflı tarafsız birçok kişinin gönlünü fethetmişti.

Marcio Dos Santos:

G.Saray’a 1999’da transfer oldu. Ancak çok az forma şansı buldu. Bunun sebebi, o dönem Arif-Hakan ikilisinin çok formda olmalarıydı. Buna rağmen sonradan girdiği maçlarda attığı kritik gollerle takıma faydası dokundu. Galatasaray’ın 22 Aralık 1999 tarihinde Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 2-1 yendiği maçta ilk golün pasını veren ve ikinci golü atan oyuncudur. O maçtan sonra G.Saray, Kadıköy’de F.Bahçe’yi bir daha yenemedi. Cim-Bom’un UEFA Kupası’nı kazanan kadrosunda da yer aldı. 2001’de Galatasaray’dan ayrıldı.

Bruno Quadros:

Fatih Terim’in 1999-2000 sezonunda takıma kattığı oyuncu. İki kez antrenmana çıktıktan sonra Şampiyonlar Ligi’nde Hertha Berlin maçında sahaya sürülen ve devre arası Terim tarafından oyundan çıkartılan Bruno Quadros’un Cim Bom macerası çok kısa sürdü. Fatih Terim’in Milan ile oynanan karşılaşmada da ilk onbirde oynattığı oyuncu, daha sonra devre arasında İstanbulspor’a kiralandı. Bruno, bu takımda da pek forma şansı bulamadı. 1977 doğumlu Brezilyalı, hâlen Japonya’nın FC Tokyo takımında forma giyiyor.

Carlos A. Oliveira (Capone)

2000-2002 yılları arasında Galatasaray’da oynadı. 2000 yılında UEFA Kupası’nı kazanan kadrodaydı. Stoper ve sağ kanatta görev aldı. Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra birkaç ay Kocaelispor forması giydi.

Mario Jardel:

G.Saray’a Porto’dan Avrupa Gol Kralı unvanıyla geldi. Ancak onun da serüveni kısa sürdü. Sezon açılışına helikopterle katılması onu diğerlerinden ayıran en önemli özellikti. G.Saray formasıyla Süper Kupa finalinde Real Madrid’e attığı iki golle kupayı Cim Bom’a getirdi. ‘Leblebi gibi gol atan adam’, ‘beleşçi’, ‘süper golcü’, ‘golcü ama futbolcu değil’ yakıştırmalarına maruz kalan Jardel, 2000-2001 sezonunda 16 milyon dolar gibi uçuk bir rakama Galatasaray’a transfer olmuştu. Cim-Bom’da sadece bir yıl oynadı. Çünkü o yıllarda mali kriz yaşayan G.Saray’da diğer oyuncular paralarını bile almakta zorlanıyor ancak Jardel’e dünyanın parası ödeniyordu. Ona ödenen rakamın yüksekliği takımda rahatsızlık oluşturdu. 10 kez Brezilya Millî Takımı formasını giyen Jardel, G.Saray’da toplam 48 maç oynadı ve 28 gol attı. Galatasaray’dan ayrılarak Sporting Lizbon’a transfer oldu. Karısından boşandıktan sonra depresyona giren Jardel, bir daha eski günlerine dönemedi.

Joao Batista Casemiro Marques:

G.Saray’ın Brezilyalı oyuncularından biri de Batista’ydı. 2000-2001 sezonunda G.Antep’te başarılı bir sezon geçiren Batista, uzun süren pazarlıklardan sonra Cim-Bom’a transfer oldu. 2001-2004 yılları arasında G.Saray’da oynayan Batista, 2.5 sezonda toplam 52 maçta forma giydi. Takım içinde beklenen patlamayı gösteremeyen Batista, daha sonra Türk vatandaşlığına da geçerek Mertol Karatay ismini aldı. Brezilyalı oyuncu Cim-Bom’dan ayrıldıktan sonra Shaktar Donetsk, Konyaspor, Kasımpaşa ve Mersin İdman Yurdu takımlarında forma giydi.

Jorge Loureiro Felipe:

2000-01 sezonunda Hagi’nin 5 yıl aradan sonra çıkardığı 10 numaralı forma, 2001-2002’de ‘yeri doldurulamaz’ denilerek duvara asıldı. Ancak Fatih Terim’in gelmesiyle forma askıdan indirildi. Çünkü 2002-03 sezonunda Brezilya’dan Felipe gibi bir çalım ustası getirilmişti. Terim’in ‘yeni Hagi’ diye tanıttığı Felipe 8 kez Brezilya Millî Takımı’nda oynamıştı. Ancak Sarı-Kırmızılı ekipte sadece 14 maçta forma giyebildi. Terim ‘koşmuyor’ diyerek onu kadro dışı bıraktı. Bu karara isyan eden Felipe eşyalarını toplayarak ülkesinin yolunu tuttu. Giderken şu açıklamaları yapmıştı: “Yapım gereği çok duygusal bir insanım. Bu durum beni olumsuz etkiliyor. Bana hep ‘koş, baskı yap’ diyor. Ben koşan adam değilim. Topu koştururum. Çok koşsam bu kadar yeteneğimle ne işim var burada?” Felipe izinsiz gittiği için G.Saray ile FIFA’lık olmuştu. Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra Brezilya Millî Takımı ile 2004 yılında Güney Amerika Kupası şampiyonluğu sevinci yaşadı.

Fabio Pinto:

Brezilya Ümit Millî Takımı’nda kaptanlık yapan ve 1998 yılında İsveçli teknik adam Sven Goran Eriksson tarafından geleceğin en iyi oyuncularından biri olarak gösterilen Pinto, 2002-03 sezonunda Galatasaray forması giyen Brezilyalı oyunculardan. Fatih Terim’in büyük umutlarla transfer ettiği Pinto, Sarı-Kırmızılı takımdaki ilk sezonunda toplam 25 maçta görev aldı. Bu maçların sadece 8’inde 90 dakika oynayabilen Pinto, 1 gol attı. Terim’in istifa etmesinden sonra göreve getirilen Hagi’nin pek forma vermediği Brezilyalı oyuncu, 2. sezonunda 3 maçta forma giydi. Bu durumdan bir hayli rahatsız olan Pinto, G.Saray’dan ayrılmak istedi. Yönetim bunun üzerine Brezilyalı oyuncuyla yollarını ayırdı.

Christian Correa Dionisio:

Fatih Terim’in ikinci dönemindeki Brezilyalı oyunculardan biri de Christian’dı. Golcü oyuncu, 2002-2003 yılları arasında Fransa’nın Bordeaux takımından kiralandı. 11 kez Brezilya Millî Takımı formasını giyen Christian’dan Terim beklenen verimi alamadı. G.Saray’da da ligde toplam 11 maçta 768 dakika oynadı. 3 gol attı. Şampiyonlar Ligi’nde ise 4 maçta forma giydi ve bu 4 maçtan da G.Saray mağlup ayrıldı.

Cesar Prates:

Galatasaray’ın, 2003 yılında Sporting Lizbon’dan büyük umutlarla transfer ettiği Cesar Prates, Sarı-Kırmızılı kulüpte sadece bir sezon forma giyebildi. Real Madrid genç takımından yetişen ve sağ kanadın Roberto Carlos’u olarak gösterilen Prates, başarısızlıkla anılan 2. Fatih Terim döneminin oyuncularındandı.

Flavio Concei-cao:

Brezilya formasını 72 kez terletmişti. İspanya’da 3 şampiyonluk, 1 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşamıştı. Real Madrid’den bedelsiz kiralanan Conceicao, 2004-05 sezonunda transfer olduğu G.Saray’a 30’unda gelmişti. Başarılı oyun kurucu G.Saray’da bekleneni veremeyecek ve sadece 14 maçta sahada yer alacaktı.

Cassio Lincoln:

Galatasaray, Gheorghe Hagi’den sonra 10 numara aramaya devam ediyordu. Cim-Bom’un 2007-2008 sezonundaki Hagi’si, Cassio Lincoln olacaktı. O da diğerleri gibi havaalanında omuzlarda karşılandı. Schalke 04’ten yaklaşık 5 milyon avro bonservis bedeli ile transfer edilen, 4 yıllık anlaşmaya varılan oyuncuya oynasa da oynamasa da yılık 2.5 milyon avro verilecekti. Lincoln’ü diğerlerinden ayıran ise göklere çıkartılması kadar müzmin sakat olduğu, takım arkadaşlarıyla anlaşamadığı ve teknik adamlarla sık sık kavga ettiği haberleriydi. Ancak sezona çok iyi başladı. Teknik Direktör Karl Heinz Feldkamp’la iyi anlaşıyordu. Lakin sonradan araları bozuldu. Kalli zaman zaman onu kulübeye mıhladı. Brezilyalı oyuncu sezonu, 19 lig maçında 5 gol atarak tamamladı. 2008-2009 sezonunda ise teknik direktörlüğe getirilen Michael Skippe’nin gözdesi oldu. Ancak G.Saray başarısız sonuçlar alınca Skippe’yle yollar ayrıldı. Sezonun son bölümünde göreve gelen Bülent Korkmaz ise Lincoln’ü kadroya dahi almadı. Hatta yönetim disiplinsiz davranışları sebebiyle Lincoln’e toplam 249 bin avro para cezası kesti. Brezilyalı oyuncu sadece 23 maçta forma giydi. 8 gol attı. Sezon sonunda da 20 bavulla ülkesinin yolunu tuttu. Cassio Lincoln’ün Galatasaray ile problemi FIFA nezdinde devam ediyor.

Elano Blumer:

G.Saray’a Brezilyalılar yaramıyordu; ancak Cim Bom, Başkan Adnan Polat’ın daha önceki esprisine rağmen Brezilyalı oyuncu almaya devam edecekti. Bu yıl için aldıkları oyuncu Elano Blumer’di. 42 kez Brezilya Millî Takımı’nda forma giymiş bir oyuncuydu Elano. Hâliyle G.Saray’ın geçmişte kadrosuna kattığı birçok Brezilyalı oyuncuya yapılan muamele ona da yapıldı. Medya bu oyuncuyu göklere çıkarttı. Son iki yıldır Manchester City’de forma giyen oyuncunun bonservis bedeli için kulübüne 7 milyon avro ödendi. 4 yıllık anlaşma imzalanan Elano’ya ise yılda üç milyon avro verilecek. 28 yaşındaki Brezilyalı oyuncu 2007 Copa America ve 2009 FIFA Konfederasyon Kupası şampiyonu Brezilya Millî Takımı’nda da kadrodaydı. Elano el üstündeydi, hatta imza töreninde ona 9 numaralı formasını G.Saray’ın eski futbolcularından Coşkun Özarı verdi. Aynı gün kendisine G.Saray’dan olaylı bir şekilde ayrılan Lincoln soruldu. Elano bu soruya; “Lincoln’le tek ortak yönümüz, ikimizin de Brezilyalı olması!” diye cevap verdi. Ancak, Elano 11 haftada sadece 6 maça çıktı. Şu anki görüntü itibariyle Lincoln’ün izinden gidiyor. Bakalım bu görüntüyü değiştirebilecek mi?

AKSİYON 



Bu haber 804 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,827 µs