Kim kazandı kim kaybetti

11 Kasım 2009 12:39 tsi
İlk tur 'açılım performansları': Kim kaç puan aldı? iyibilgi Ankara

En başta söylemek ve unutmamak gerekiyor ki, dün TBMM Genel Kurulu’nda yaşananları ister beğenin ister beğenmeyin, bunlar “ısınma turları”ydı!

Perşembe günü (yarın), daha çekişmeli/çatışmalı olacak manasına söylemiyoruz. Herkesin aklı oradaydı/yarındaydı anlamında not düşüyoruz.

Çünkü yarın parti liderleri konuşmalarını yapacaklar ve ne söylenecekse ne kadar söylenecekse sanırız orada ortaya çıkacak.

Dün AKP, CHP, MHP ve DTP’nin performanslarına gelince. Dediğimiz gibi ve adı üstünde dün, “ön görüşmeler”di zaten.

Ama hem 10 Kasım’a denk gelmesi hem de Grup Başkanvekilleri’nin konuşmaları performans yapınca hem ortam gerildi hem de zaman zaman iyi hatiplik gösterileri ortaya çıktı.

İşte bu açıdan, yani tüm siyasi mülahazalar gözardı edildiğinde, bu denli önemli bir konu hakkında partilerini temsil eden siyasilerin karneleri nasıldı?

Cumhuriyet Halk Partisi: AKP’liler de hakkını teslim ediyor ki, CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol cesur bir milletvekili. Daha önce de CHP grubunun Genel Kurul’da bulunmadığı bir oturumda tek başına devasa AKP Grubu’nun karşısında uzun bir konuşma yapmıştı. Doğal dün de beklenen oydu kendisinden e o da oldu. Anadol’un heyecanlı konuşma biçimi ve vücut dili genellikle konuşmasına yansıyor ve dediklerine inandığını gösteriyor. İzleyen ve dinleyen için çekici bir unsur bu. Öte taraftan Anadol, ellerini e kollarını koyacak yer bulamıyor. Sürekli hareket ediyor ve sürekli yine elini-kolunu koyacak yer arıyor. Ayrıca kürsünün üzerindeki herşeyle (başta gözlüğü) sürekli oynuyor. Bu çok iyi bir görüntü değil. Keza, ağzı da sık sık kuruyor ve bu yüzden bazı kelimeleri-ki bunlar genellikle cümle sonundakiler-yutuyor. Bu da anlaşılmayı zorlaştırıyor. Anadol’un atak kişiliği Genel Kurul toplantılarından zaten biliniyor. Ama konuşma sırasında (arkasını muhalefet ve hükümet sıralarına dönmüş olsa da!) sanki heryere yetişme arzusunda. Bu da konuşmanın içeriğine odaklanmayı zorlaştırıyor.. Anadol konuşmasında tam bir metne sadık kalmadı. Zaman zaman belge ve notlardan yardım aldı ama genellikle kendinden konuştu. Sürükleyici tarafı içerikten değil yine bizzat Anadol’dan kaynaklandı. Anadol’un küçük bir dezajantajı da boyu. Kısa değil ama kürsünün arkasında bulunduğunda, diğer konuşmacılara göre kısa kalıyor. Hani biraz magazin de yaparsak, elbisesi doğruydu. Kilolu olduğundan-gömlek dahil-koyu renkler tercih edince daha ince durdu. Gerçi dün kimse politik hararet bunlara bakmasa da, “algı açısından” önemli. Anadol’un konuşmasındaki ilginç nokta ise “traş olurken radyo dinlediğinin” ortaya çıkması. Böyle bir konuşmada günlük hayata ilişkin notlar pek yansıtılmıyor siyasiler tarafından kamuoyuna. Ama bizim tavsiyemiz şu. Ankara’da “erkenci” ve “uzun zamanda hazırlanan” politikacılar için de moda şu: “aynanın karşısındaki duvara tv koymak”. Hem zaman tasarrufu hem bilgilenme vesilesi. Şimdi Anadol’a kanaat notumuzu verelim: 10 üzerinden 5. Geçer ama daha iyisini kendisinden görmüştük. Bu sefer tam olmadı.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin performans notu için TIKLAYINIZ

Demokratik Toplum Partisi'nin performans notu için TIKLAYINIZ

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin performans notu için TIKLAYINIZ

Bu haber 900 defa okundu.