Genelkurmay'a yalanlama

11 Kasım 2009 08:50 tsi
Eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'in koruması İzmir Milletvekili Recai Birgün, internet andıcının talimatını Ecevit'ten aldıklarını söyleyen Genelkurmay'ı yalanladı.

Ecevit'in 'illegal site kurun' diye talimat vermesi mümkün değil  
  
Birgün, "Ecevit'in 'illegal bir site kurun, sonra bu siteyi işletin' diye talimat vermesi mümkün değil." dedi. Birgün, TSK'nın site kurup, içeriğini güncellemesini kabul edilemez buluyor. Ecevit'in böyle bir talimat vereceğine sadece kendisinin değil, hiç kimsenin ihtimal vermemesini istiyor. Birgün, bazı sitelerin takibiyle ilgili konunun ise farklı olduğu görüşünde. İşleyişin aşağıdan gelen taleplerin onaylanması şeklinde olduğunu dile getiriyor. Birgün, şöyle devam ediyor: "Emniyette de böyle bir şey vardır. Emniyet de bazı siteleri takip eder, onları hack'ler. Asker nasıl bir talimat aldığını söylüyor, bundan çok da emin değilim. Ama aynı sistem emniyette de yapılır. Emniyetin istihbarat şubeleri örgütleri, illegal kuruluşları takip eder. Normal bir uygulamadır. TSK'nın siteyi kendisinin kurup içeriğini kendisinin güncellemesi talimatının Ecevit tarafından verilmeyeceğini ise ben değil herkes bilir. Bu, farklı bir şey."

İşte ifade süreci

12 Haziran: Taraf Gazetesi, Albay Dursun Çiçek imzalı, "AKP ve Gülen'i bitirme planı"nı yayımladı.

16 Haziran: Başbakan Erdoğan, demokrasiye karşı olan her türlü plana karşı duracaklarını söyledi. İddiaların araştırılmasını istedi.

17 Haziran: AK Parti, kendisine yönelik eylem planları için savcılığa başvurdu.

18 Haziran: Dursun Çiçek ifade vermeye gelmedi. Genelkurmay Askerî Başsavcısı, İstanbul'a gelerek sivil savcılarla görüştü.

26 Haziran: Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, belgeyi "kâğıt parçası" olarak niteledi.

30 Haziran: Dursun Çiçek, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

1 Temmuz: 18 saat sonra üyesi değiştirilen mahkeme tahliye kararı verdi.

24 Ekim: Meçhul subay, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nın orijinalini savcılara gönderdi.

26 Ekim: Subayın savcılara gönderdiği mektup, gazetelerde yer aldı. Subay, belgenin nasıl imha edilmeye çalışıldığını ve imha işleminde kimlerin yer aldığını açıkladı.

27 Ekim: Savcıların 21 Ekim'de çağırdığı askerlerin halen adliyeye gelmediği duyuruldu. İmha sürecinde rol alan 6 askerden 5'inin hâlâ vazifede olduğu belirtilirken, terhis olan askerin olayı doğruladığı söylendi.

29 Ekim: Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Başbakan Erdoğan 1 saat 15 dakika süren bir görüşme yaptı.

30 Ekim: Belgenin imha sürecinde yer aldığı ihbar mektubunda ileri sürülen askerler İstanbul Adliyesi'ne gelerek savcılara ifade verdi.

3 Kasım: Sivil yargı süreci başlamasına rağmen Albay Dursun Çiçek savcılığa gelmedi. 6 Kasım'a kadar gelmediği takdirde hakkında yakalama kararı başlatılacağı iddia edildi.

4 Kasım: Meçhul subay, ikinci mektubu savcılara gönderdi. Mektupta, belgenin etkisiz hale getirilmesi için planlanan eylemler anlatıldı. "İnternet Andıcı"nın belgesi de sunuldu.

6 Kasım: Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, andıcı kabul etti.

9 Kasım: Belgenin karargâhtaki imha sürecinde hazır bulunan askerlerden bir kısmı İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Dursun Çiçek yine gelmedi.

zaman

Bu haber 413 defa okundu.