En Sıcak Konular

Tuncay Özkan ile ilgili bilmedikleriniz

0 0 0000 00:00 tsi
Tuncay Özkan ile ilgili bilmedikleriniz Tuncay Özkan hakkına derin bilgiler ilk kez gün yüzüne çıktı. İstihbarat desteğiyle Fatih Altaylı'ya neler yaptı, Uğur Dündar'ı nasıl yedi, nasıl yükseldi? İşte Özkan ile ilgili derin bilgiler...

Türktime'dan Ersin Tokgöz'ün Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil Tayyar'la yaptığı röportajın ilgili bölümü:

(Şamil Tayyar, Tuncay Özkan'ı üniversite yıllarından ve gazetecilik hayatından beri tanıyor. Bir dönem iyi bir ilişkileri olan ikili, zaman içinde Tuncay Özkan'daki değişiklikle ayrıldılar)

TUNCAY ÖZKAN ULUSALCI DEĞİL, MENFAATÇİ

TURKTİME: Tuncay Özkan da mı ulusalcı değil?

ŞAMİL TAYYAR: Açıkçası Tuncay Özkan’ın ne olduğunu anlamış değilim. Geçende yine konuşmuş; “sağcıysanız MHP’ye, solcuysanız CHP’ye oy verin” demiş. Ben böyle bir ideolojik kafayı hiçbir şekilde kategorize edemiyorum. Olsa olsa bunun ortak paydası menfaat olur. Dün Mesut Yılmaz’la kol kola siyaset yaptınız bugün CHP’ye oy istiyorsunuz. Mesut Yılmaz’ın siyasi mirası Anavatan partisi, orada devam edin o zaman. Ama hayır, o zaman güç onlardaydı.

TURKTİME: Şimdi de güç Ak Parti’de. Bu durumda Ak Parti ile ilişkilerinin iyi olması gerekmez miydi?

ŞAMİL TAYYAR: Anlıyoruz ki, Ak Parti ile uyuşamadığı için, Başbakan’a ters düştüğü için onlara alternatif olabilecek her türlü siyasi oluşumun arkasında. Demek ki burada bir menfaat var. Dolayısıyla Tuncay Özkan’ı da ulusalcı olarak değil menfaatçi olarak tanımlamak mümkün. Geçenlerde Tuncay Özkan ile bir telefon görüşmem olmuştu. Kanaltürk’te “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak, uğruna ölen varsa vatandır” diyordu. Tuncay’a “Üniversite yıllarında bunu biz söylüyorduk ve siz çıkıp bize faşist diye bağırıyordunuz. Biz kırkından sonra devrimci olduk, siz faşist mi oldunuz şimdi?” dedim kahkahalarla gülüp “Ne yapalım şartlar böyle” dedi. Demek ki arkadaş şartlara göre uyum sağlayabiliyor. Şimdi siz Tuncay’a ulusalcı diyebilir misiniz?

TURKTİME: Yazılarınıza baktığımızda sadece ulusalcı olmayıp öyle görünmesinin eleştirisinden daha fazla şeyler olduğunu görüyoruz. Neden bu kadar sertsiniz Özkan’a karşı?

ŞAMİL TAYYAR: Tuncay, bir işçi oğluydu ve üniversiteyi üç kot pantolonla bitirdi. Şimdi Polat Towers’da oturuyor, 17 milyon dolardan bahsediyor. Demek ki ortada yanlış giden bir şeyler var. Biz diyoruz ki bir gazeteci kendi gücünü başka alanlarda kullanıyor ve bunu ranta dönüştürüyorsa bu yanlıştır. Dolayısıyla bir gazeteci olarak buna tepki gösteriyorum.

TUNCAY ÖZKAN’LA GEÇMİŞ DÖNEME İLİŞKİN BİR TANE PROBLEMİM OLDUĞUNU GÖSTERSİNLER,  GAZETECİLİĞİ ŞU ANDA BIRAKIRIM.

TURKTİME: Tuncay Özkan’la karşı karşıya gelmeniz okul döneminde başlayan siyasi husumetin bu güne yansıyan görüntüsü olarak yorumlanıyor. Var mı böyle bir şey?

ŞAMİL TAYYAR: Ben 1982 girişliyim, Tuncay 83 girişli. Ben üniversiteye girdiğimde sıkıyönetim vardı. 86’da okulu bitirdim ve o tarihte de sıkıyönetim kalktı. Yani öğrenci olaylarının, ideolojik çatışmaların, kutuplaşmaların olmadığı bir dönemde okuduk. Dolayısıyla o dönemde biz istesek de öyle bir siyasi atmosfer yoktu. Bunu herkes çok farklı ve yanlış yorumladı. Ayrıca biz üniversite yıllarında çok iyi arkadaştık. Bu yazıların öncesine kadar da iyi bir hukukumuz vardı. 1985 yılında ben Milliyet’te işe başladığımda üç ay sonra Tuncay da Cumhuriyet’te işe başladı ve bana “Sen hangi alanla ilgileniyorsan ben de o alanla ilgileneyim. Görevlere beraber gider geliriz” dedi. Ben de polis-adliyeye bakıyorum dedim ve o da polis-adliyeyi istedi. Ve bir süre eş zamanlı o Cumhuriyet, ben Milliyet’te polis-adiye muhabirliği yaptık. Arkasından beni eğitime verdiler, o da eğitime geçti. Sonra ben Başbakanlık muhabiri oldum o da Cumhuriyet’te Başbakanlık muhabiri oldu. Yakın tarihe kadar da hiçbir problemimiz yoktu.

TURKTİME: Madem bu kadar hukukunuz, dostluğunuz vardı şimdi ne oldu? Neden bu kavga?

ŞAMİL TAYYAR: Olan şu; Tuncay artık gazeteci değil. Benim dostum, arkadaşım Tuncay gazeteci Tuncay’dı. Şimdi siyasetçi, menfaatçi ve provokatör Tuncay var. Dolayısıyla ben kafamda kendimi ondan ayırdım. Çünkü birilerini örgütleyeceksin, meydanlarda konuşacaksın, kendi televizyonunda parti beyanları vereceksin… Böyle bir anlayış yok ki. Yani bizi birbirimizden ayıran Tuncay’daki bu farklılaşmadır. Yoksa Tuncay’la geçmişte hiçbir problemim olmadı. Geçmiş döneme ilişkin bir tane problemim olduğunu göstersinler, ben gazeteciliği şu anda bırakırım.     

SİYASETE GİRİŞİMİ GAZETECİLER SABOTE ETTİ

TURKTİME: Siyasete ilginizi biliyoruz. Bu kavganın fitilini biraz da Tuncay Özkan’ın artık gazetecilikten çok siyasi bir figür olarak ortaya çıkması ateşledi diyebilir miyiz?

ŞAMİL TAYYAR: Bu konuda da çok yanlış şeyler konuşuluyor. Ben resmi olarak sadece 1999 yılında DSP’den aday oldum. O dönemde Meclis’te çalışan gazeteci arkadaşlarımın önemli bir bölümü aleyhimde kampanya yaptılar. Rahşan Ecevit’ê, Bülent Ecevit’e gittiler ve “Bu adam faşisttir, bunu listeye koymayın. Seçilirse başka partiye gider” diye kulis yaptılar. O dönemde Ecevitlere yakın gazetecilere de Rahşan hanım sormuş, “Şamil’i tanıyor musunuz” diye. Onlar da aşağı yukarı benzer şeyler söylemişler. Bunun üzerine beni listede son sıraya koydular. Ben de Yüksek seçim Kurulu’na başvurdum ve adaylığımı geri çektim.

TURKTİME: Siz de Tuncay Özkan gibi gazeteciyken siyasete girmiş olmuyor musunuz? Ne farkı var peki?

ŞAMİL TAYYAR: Fark şu; Ben o tarihte gazeteden izin almıştım ve bu girişimim gazete yönetiminin bilgisi dahilindeydi. Liste kesinleştikten sonra gazeteciliği bırakacaktım. O tarihte bir haber bile yapmadım. Ve başvurumu geri çekince gazeteye geri döndüm. Ama birçok kişi beni yıpratmak adına DSP’den aday olduğum halde ANAP’tan, MHP’den aday oldu diye laflar ettiler.

TURKTİME: Bundan sonrası için siyaseti düşünüyor musunuz?

ŞAMİL TAYYAR: Hayır. O hatayı 1999 yılında yaptım, bir daha yapmam.

TURKTİME: Tuncay Özkan ile bundan sonra da yazmaya devam edecek misiniz?

ŞAMİL TAYYAR: İlla Tuncay’ı yazacağım diye bir derdim yok. Ama elimize önemli bilgiler gelirse tabii ki yine yazarım.

TURKTİME: Sizin gündeme getirdiğiniz ve daha sonra da çok konuşulan 17 milyon doları nereden bulduğu sorusuyla ilgili Tuncay Özkan’ın yaptığı açıklamayı yada açıklamamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

ŞAMİL TAYYAR: Açıklayamaz. Çünkü bunun hesabını veremez. Bizim ortak bir hocamız İstanbul’da Tuncay’ı ziyaret etmiş. Sohbet sırasında kanalı nasıl kurduğunu sorunca hocaya “Transferlerden 3,5 milyon dolar param vardı. Bunu tanıdığım bir fon yöneticisine verdim. O da bu parayı biriktirdi” demiş. Orda da mı mizah yaptı bilmiyorum ama gerçek şu ki herkese ayrı bir hikaye anlatıyor. Buradan da şu çıkıyor, Tuncay’dan iyi bir hikaye yazarı olur.

ÜÇLÜ SACAYAĞI: MESUT YILMAZ-ŞENKAL ATASAGUN-TUNCAY ÖZKAN

TURKTİME: Tuncay Özkan’ın el altından MİT mesajları vermesi kadar sizin de MİT ilginiz dikkat çekici. Bu ortak ilgi birilikte takıldığınız dönemden gelen bir şey mi?

ŞAMİL TAYYAR: Tuncay’ın okul yıllarında katıldığı arkadaş toplantılarını bir süre sonra polis basarmış. Şimdi polisin neden bastığını daha iyi anlıyorum. Yani o dönemde başlayan heyecanlı bir süreç vardı. Mesut Yılmaz’ın Başbakan olduğu dönemde Şenkal Atasagun ile çok yakın bir ilişkisi olduğu kesin. Bu muhbirlik midir, elemanlık mıdır, dışardan destek midir, istihbarat alanında nasıl adlandırılır açıkçası bilmiyorum. Ama iyi ilişkilerinin olduğu kesin. Hatta o dönemde bu ilişkilerle bağlantılı olarak Uğur Dündar gibi bir gazeteciyi yedi Tuncay. Fatih Altaylı’yı bile kısmen sahanın dışına itti. Bu, çok tesadüfi bir şey değildir. Üç sacayağı vardı o dönem. Başbakan olarak Mesut yılmaz, istihbarat olarak Şenkal Atasagun, medyada da Tuncaydı. Bunlar üçlü bir yapıyla o dönemi götürdüler. Mesut Yılmaz Sadettin Tantan’ı görevden almayı düşününce o zaman Tantan’a ilk muhalefeti Tuncay Özkan başlattı ve Tantan aleyhine yazılar yazdı. Tuncay Özkan, Mavi Akım’ı savunan ilk yazardır. Böyle bir stratejinin parçası oldu. Ben Tuncay Özkan’ı çok defa Mesut Yılmaz’la kol kola, omuz omuza gördüm. Örneğin Mahir Kaynak’ın MİT ile ilgili çok yüzeysel bilgiler verdiği kitabına MİT dava açtı ama Tuncay Özkan’ın yazdığı kitapta MİT ile ilgili çok daha gizli bilgi ve belgelere yer verilmesine rağmen Tuncay’a dava açılmadı. Bütün kareleri yan yana getirdiğiniz zaman ortada bir gariplik var.

TURKTİME: Peki sizin MİT ilginiz?

ŞAMİL TAYYAR: Ben, son dönemde MİT ile ilgili birkaç yazı yazdım. Ama benim yazılarım MİT kaynaklı özel bilgiler değil. Ve bir tavır koyuyorum, duruş sergiliyorum. Benim kamuoyuna mal olmuş, özel mit kaynaklı bir tane yazım yok

Turktime



Bu haber 329 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,609 µs