10 Kasım taktikleri

9 Kasım 2009 13:02 tsi
Şahlar, vezirler, filler, atlar, kaleler.. Piyonlar. İyibilgi Ankara

‘Açılım’ın TBMM’de tartışılması için 10 Kasım’ın seçilmiş olması bile muhalefet için muhalefete yeterli ama bu çakışma dışında yarın Meclis oldukça hararetli anlara sahne olacak gibi. Tabii Perşembe daha önemli bu manada. Zira Genel Görüşme o gün.

Zaten öyle kolay kolay bitirilecek bir konu olmadığından, partiler uzun zamandır buna hazırlanıyor.

Üç büyük parti yarınki ve Perşembe günkü oturum için taktiklerini hazırlarken kılı kırk yarmak zorunda. Çünkü kamuoyu da bu toplantıyı merak ediyor ve burada çıkacak yanlış bir görüntü puan kırılmasına neden olabilir.

MHP: Milliyetçi Hareket Partisi açısından durum en. Aslında taktiği en belli parti de onlar. MHP, bir süredir yaptığı gibi tam ön cepheden AKP’nin üstüne gitmeyi planlıyor. Sadece kullanacağı dil miting dili olmayacak, TBMM’ye daha uygun bir üslup benimsenecek. Ancak AKP buna dayanarak rahatlamamalı. Çünkü Bahçeli sert vurmayı sürdürecek ve Genel Kurul’un tansiyonunu yükseltebilir. Özellikle AKP sıralarının sinirlerine hakim olması, Grup Başkan Vekilleri’nin de AKP’lileri uyarması gerekiyor. MHP taktikleri açısından en belirgin durum şu aslında: bu ana kadar açılım üzerine yürütülen tüm söylemler, nihayet dün MHP Büyük Kongresi’ndeki üsluba gelen reaksiyonlar umut verici olduğu gibi, savunma açısından AKP’nin çok yapacak bir şeyi olmadığını düşünüyor parti genel merkezi. Yani bunun bir tür açık olduğuna inandığından/gördüğünden, MHP sadece o açık yaraya oynuyor.

CHP: Baykal açısından da durum çok muğlak değil. Ne yapılacağını kestirmek de zor değil. Muhtemelen iki noktada MHP’den ayrılacak. Bunlardan ilki hedefini hükümet ve Başbakan’a odaklayacak olması. Yani konuşurken onları muhatap alacak. İkincisi ise üslup, Baykal’ın Bahçeli kadar keskinleşmeyeceği ama yine “dilin kemiği” olmadığını da göstereceği anlaşılıyor. Beklentilerden biri de, açılım tartışmaları sırasında ziyaret polemiğinin üzerine gitmek. Başbakanı kameralar önünde görüşmeye çağırmasının ardından görüşme ihtimali ortadan kalkmış olan CHP, “neden gelmediniz, çayı demlemiştik” diyebilir. Baykal’ın alışıldık konuşma üslubunun daha sertleşmesi elbette mümkün ama asıl üzerinde durulması gereken, hem hükümet sıralarını hem de grup sıralarının moralini bozmaya yönelik cümleler.

AKP: Denebilir ki, TBMM’deki partileri içinde en kılı kırk yararak hazırlanan o. Çünkü en küçük hatanın veya kontrolsüzlüğün, zaten zor olan açılım konusunu biraz daha örselemek olduğunu görüyorlar. Ama AKP’nin bu oturum için başka bir taktiği olacak! AKP kulislerinden iyibilgi’ye gelen bilgilere göre, yarın genel kurulda AKP açılımı anlatacak! Evet. CHP ve MHP ile tartışmaya, çekişmeye hatta ekranlar önünde bir kavgaya girmemeye özen gösterecek. Eğer mümkün olursa-ki yüzde yüz diyemiyorlar, gelen eleştirilerin muhakkak yanıtlanması ve ikna edici olunmasını gerektiğini biliyorlar-demokratik açılım konusunu en basit e net biçimde anlatacaklar. Kendi çalışmalarına göre en az anlaşılan konular ve en çok eleştirilen meseleler maddeler halinde çıkarılmış durumda. Bunlar söylenecek, anlatılacak. Eğer muhalefetten gelen sorular varsa, genel başkandan önce sözcüler yanıtlamaya çalışacak. Ama TBMM’deki AKP taktiğinin ana eksenini işte bu “anlatma” noktası oluşturuyor. Tabii bir de şu düşünülüyor: Baykal ve Bahçeli yarın konuşursa acaba Başbakan Perşembe konuşabilir mi? Daha rahat bir anlatım/ikna imkanı bulur mu?

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,243 defa okundu.