? | " /> ? | "/>

En Sıcak Konular

Yarın ne olacak?

9 Kasım 2009 12:33 tsi
Yarın ne olacak? Aylardır süren tartışmaların ardından ‘açılım’ yarın meclis gündemine geliyor. Esen havanın yapıcı olduğunu kim iddia edebilir? Aksine herkes ‘kılıçlarını bilemekle’ meşgul. Bu süreç başka türlü ilerleyebilir miydi? Keşke başka tür

Aylardır tartışılan “demokratik açılım” konusu TBMM gündemine geliyor.

Önce bugüne nasıl gelindiğinin kısa bir özetini yapmakta fayda var:

“Açılım” konusu kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışılmış, “demokratik açılım” sürecinin koordinatörü İçişleri Bakanı Beşir Atalay STK’larla konuşmuş, görüş ve önerilerini almıştı. Atalay siyasi partilerle de aynı amaçla görüşmüş, ancak CHP ve MHP kendisine randevu vermemişti.

Bu durum üzerine Başbakan Erdoğan devreye girmiş ve bu yöndeki talep ve beklentileri dikkate alarak CHP lideri Baykal’la görüşmek için kendisine mektup yazmıştı. Ancak bu “mektup” diplomasisi de Baykal’ın “görüntülü kayıt isterim” dayatmasıyla herhangi bir sonuç vermemişti.

Mahmur ve Kandil’den gelen 34 PKK’lının teslim olması, “açılım” tartışmalarının “eve dönüş” boyutunu oluşturmuştu. Ancak bu “dönüş”ün Silopi’den Diyarbakır’a kadar DTP kontrolünde bir tür “şov” gösterisine dönüştürülmesi, kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.

Tepkiler nedeniyle “devam edeceği” öngörülen dönüşler kesildiği gibi, “açılım” konusunda “başa dönüldüğü” veya “sil baştan” yapılması gerektiği yönünde görüşler ortaya çıkmıştı.

Sorunun meclis gündemine gelmesi konusunda da iktidar ile muhalefet arasında görüş farklılığı ortaya çıkmıştı. AK Parti mecliste “gizli görüşme” ile konunun gündeme getirilmesini planlarken, CHP ve MHP’nin “milletten ne saklıyorsunuz?” yolundaki itirazları üzerine “gizli görüşmeden” vazgeçilmişti.

Malum, bu sefer de “öngörüşmenin” 10 Kasım günü yapılmasıyla ilgili itirazlar var. 10 Kasım bir “matem günü” olmaktan çıkarılalı yıllar geçmiş olmasına rağmen muhalefetin bu yöndeki itirazlarının, yapılacak görüşmelerin “atmosferinin” daha da gerilmesine yol açtığı bir gerçek.

Bu yöndeki itirazlara PKK’nın da katılmış olmasını da “ilginç” bir not olarak kaydetmek gerek.

Peki yarın ne olacak?

Malum, “genel görüşme” Perşembe günü olacak. Ama mecliste grubu bulunan bütün partilerin görüşmelere “kılıçlarını” bilemiş olarak hazırlandığı gözler önünde olan bir gerçek.

CHP ve MHP’den “tribünlere” hitap edilen konuşmalar yapılacak. DTP de bir başka üslupla da olsa hükümete yüklenecek. Dolayısıyla AK Parti, muhalefetin “yüksek tonda” olacağı şimdiden belli muhalefeti karşısında genel olarak “savunmada” kalacak.

“Demokratik açılım” sürecinin hükümet tarafından bir “devlet politikası” olarak gündeme getirilmiş olmasına rağmen, gelinen noktada, “savunmada kalan” bir pozisyona düşmesi, kayda değer bir görünüm arz ediyor.

İlk aylarda “akan kanın durdurulması, anaların gözyaşlarının dindirilmesi” adına esen “olumlu” ve “ılımlı hava” yerini, açılımı destekleyen çevrelerde dahi “bu iş zor” duygusuna terk etmiş görünüyor. Tablonun bu şekilde şekillenmesinde DTP’nin rolü ve sorumluluğunun çok bariz olduğu da ortada. Ve “açılımdan yana” olduğunu beyan edip de sonuçta “çözümsüzlüğe” hizmet eden söylemlerden vazgeçip geçmedikleri de yarın görülecek.

Hemen belirtelim: Bunlar, konunun zor ve karmaşık bir özelliği olmasından ileri gelen sorunlar. Konu, “birkaç ayda bitirilecek” bir konu değil. Bir “süreç” olarak ele alınması bu nedenle başından beri doğru olanıydı.

Süreci başlatanların da tıkayanların da siyasi ve tarihi sorumlulukları var. Zorluklara ve polemiklere, gerginliklere bakıp da “çare ve çözümün” sonuçta TBMM’de aranması gerektiğini unutmamak gerekir.

“Süreç”, irili ufaklı somut adımlar atılarak ilerleyecek. Ve zaten ilerlemektedir. Çünkü inişli çıkışlı yürünecek bir yoldan bahsediyoruz.

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 825 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,649 µs