Davutoğlu: Eksen kayması yok

8 Kasım 2009 14:35 tsi
Davutoğlu ilkesel bir dış politika izlediklerini açıkladı...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Türkiye'nin Paris'teki Büyükelçiliği'nde gerçekleştirilen ve Habertürk'te canlı yayımlanan programda gündemdeki konularla ilgili gazeteci ve akademisyenlerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu Türk dış politikasında eksen kayması eleştirilerini kabul etmediğini belirtip ilkesel dış politika izlendiğini söyledi.

BÖLGEDE BARIŞ İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Davutoğlu eksen kayması tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi: "Eğer biz Ermenistan'la ilişkilerimizi normalleştirirsek yüzümüzü Doğu'ya dönmüş olmuyoruz. Ama Suriye'yle ilişkilerimizi derinleştirirsek eksen kayması oluyor.

Biz komşularımızla sıfır problem politikasını savunuyoruz. İlkesel dış politika izliyoruz. Komşularımızla iyi ilişki kuracağız, bu ilkesel bir tutumdur.

Bölgemizde üç ilkemiz var. Birincisi, nükleer teknoloji insanların ortak malıdır ve barışçıl alanda nükleer teknoloji kullanmak İran dahil her ülkenin hakkıdır. Belli ülkeler bunun tekelini elinde bulundaracaklar, bu doğru bir yaklaşım değil. İkincisi, nükleer silah bütün insanlığın geleceğini tehdit ediyor. İster İran'da ister başka bir güçte olsun mazur görülemez. Biz bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. Üçüncüsü bu tür ihtilfalı konularda çözüm yolu diplomasidir. Irak konusunda en büyük bedeli biz ödedik. Biz geçen dönemde İsrail ile Suriye arasında arabulucuk yaptık. Burada bir eksen değişmesi söz konusu değil. israil'in Gazze saldırıları barışa en büyük darbeyi vurmuştur. Sivil halka karşı böyle bir güç kullanımına yönelik kim olursa olsun biz tavır alırız.  Türkiye en fazla çözüm için katkıda bulunan ülkelerden biridir."

EL BEŞİR'İ İKÖ DAVET ETTİ

Davutoğlu Sudan lideri El Beşir'in Türkiye ziyaretiyle ilgiliyse şunları söyledi: "Biz son dönemde en fazla Darfur, Filistin ve Irak'a yardım insani yardımda bulunduk. Bu toplantı İKÖ'nün (İslami Kalkınma Örgütü) toplantısıdır. Darfur'daki krizin azaldığı ve işbirliği olanaklarını arttığı bir dönemden geçiyoruz. "

BİZ DEĞİL, İSRAİL TUTUM DEĞİŞTİRDİ

Davutoğlu İsrail ve Filistin konusunda ise şunları söyledi: "Herhangi bir söylem sertliği söz konusu değil ama Gazze olayları yaşanırken bir söylem sertliğinden bahsediliyorsa bu oradaki askeri sertlikle karşılaştırılamaz. Herkesin önce bu sertliği bir masaya yatırması lazım. Sekiz aydır tek bir roket atılmıyor Gazze topraklarına. Niçin bu sertlik? Bu sertliğin bir tartışılması lazım.  Niçin tam bu dönemde Mescidi Aksa'ya israil askerleri gereksiz yere giriyor? Bizim bir bölge vizyonumuz var. Bunda sertlik yok; barış, çok kültürlülük,  karşılıklı anlayış var.  İsrail geçen seneye göre tutum değiştirmiştir. Olmert'in yakın çalışma arkadaşları barış için büyük çaba gösterdiler. O zaman niçin bir eksen tartışması yaşanmadı, şimdi yaşanıyor? Biz ilkesel bir politika izliyoruz."

KÜLTÜRÜMÜZDE ANTİ-SEMİTİZM YOK

"Türkiye'de anti-semitizmin artması endişesi var mı?" sorusuna Davutoğlu şu cevabı verdi: "Anti-semitizm hiç bir zaman olmamıştır. Anti-semitizmin merkezi Avrupa'dır. Bizim kültürümüzde bu yoktur. Bu kültürümüzden aldığımız şeyi yaşatacağız. İsrail'i tenkit ettiğinizde anti-semitik oluyorsunuz. Niye İsrail'i tenkit edince anti-semitik olalım? Türk dış politikasının Filistin ve İsrail konusuna bakışında tutarlılık vardır. İsrail'le ilişkimiz ne zaman koptu? Türkiye'nin tam da Batı ekseninde olduğu bir dönemde 1980'de Türkiye büyükelçilsini çektiğinde eksen kayması mı oldu. Rahmetli Ecevit soykırımı ifadesini kullanınca eksen kayması mı oldu? İsrail askerleri Mescid-i Aksa'ya girerlerse 1980'deki gibi devlet tepkisi veririz. Aynı Yahudiler'in Kudüs'teki ve başka yerlerdeki ibadet hakkını da biz savunuyoruz."

BİZ AVRUPALIYIZ

Davutoğlu AB üyeliği konusunda ise kararlı olunduğunu belirtti: "AB içinden gelecek tepkilere alacağımız tavır soğukkanlı bir tavırdır. Hiçbir telaş ve tereddüt göstermemiz lazım. Tam üyelikten taviz vermeyiz. AB kendi içinde tedirginlik yaşıyorsa bu tedirginliğin Avrupa rasyonalitesi tarafından aşılmasını bekleyeceğiz. Biz uzun tarihi yürüyüşte AB'nin en etkili üyesi olacağız. O uzun tarihi yürüyüşte Ortadoğu'ya barış getiren ülke olacağız. Soğuk savaş bitti. Bundan sonra kod belirleme yetkisi Türkiye'ye aittir. Coğrafi olarak da tarihi olarak da biz Avrupa'lıyız. Türkiye Avrupa'nın bir parçasıdır."

haberturk

 

 
 

Bu haber 598 defa okundu.