Açılımda hangi sürprizler olabilir?

6 Kasım 2009 17:52 tsi
Acet, 10 Kasım tarihinden itibaren Demokratim Açıılım sürecinin yeniden hareketleneceğini ve 12 Kasım Perşembe günü yapılacak genel görüşmelerde sürpriz bir takım açıklamaların geleceğini savunuyor

10 Kasımla birlikte Demokratik Açılım süreci yeniden hareketlenecek.

Geride kalan hafta içerisinde Başkent’te bazen neredeyse sabahlara kadar süren toplantılar yapıldığını biliyoruz.

Bu toplantılarda süreçte atılacak olan adımlar bütün detaylarıyla konuşuldu.

Toplantılara katılanlardan elde ettiğimiz izlenim, özellikle 12 Kasım Perşembe günü yapılacak olan genel görüşmelerde sürpriz bir takım açıklamaların geleceğini gösteriyor.

12 Kasım’da mecliste Başbakan konuşacak ve bu sürpriz olduğu söylenen açıklamalar onun ağzından kamuoyuna duyurulacak.

Peki bu açıklamaların nasıl bir çerçevesi olacak.

Eğer edindiğimiz izlenim bizi yanıltmazsa, açılım paketinin içinde sadece kürt sorununa dönük adımlar olmayacak.

Alevi yurttaşlar ve azınlıkların sorunlarının çözümüne dönük bazı adımların atılacağı açıklamasını da duyabiliriz Başbakan’ın ağzından.

Cumhurbaşkanı Gül’ün Tunceli’ye yaptığı ziyaret sırasında orada bir cemevine gitmesi ile Başbakanın bazı azınlık temsilcileriyle yaptığı görüşmeler, demokratik açılımın içeriğinin daha da genişletileceğinin bir işareti olarak görülüyor.

Eğer böyle olursa, “kürt açılımının ismi neden demokratik açılım olarak değiştirildi”sorusu da anlamsız hale gelecek.

Sürecin en önemli ayağı hiç tartışmasız dağdan inişler ve eve dönüşlerle ilgili kısmı.

Açılımın bazı aktörlerinin en başta kulağımıza fısıldadığı “proje bu” sözü dikkate alınırsa, bu konuda bir ilerlemenin sağlanamaması, sürecin diğer ayağı olan “özgürlük alanlarının genişletilmesi” kısmını işlevsiz hale getirecektir. 

Bu konuda verilen aranın da uzatılmayacağı, hatta bayram öncesi önemli sayıda bir grubun bu defa sessiz sedasız ülkeye döneceği beklentisi var.

Son günlerde eve dönüşler konuşulurken, konunun mahrem kısmına da hakim olan yetkililerin Mahmur Kampını Kandil’den önce zikrettiklerini işitiyoruz.

Açılım sürecinde kamuoyunun Mahmur’la ilgili daha fazla bilgiye sahip olduğu aşikar ama yine da bazı bilgileri tazelemekte fayda var.

PKK’nın Kuzey Irak’taki arka bahçesi olan Mahmur Kampı’nda 12 bin kişi yaşıyor.

Bunların hemen hepsi, terörün yoğun olarak yaşandığı dönemlerde Türkiye’den ayrılarak oraya yerleşenlerden oluşuyor.

Aralarında sadece anne-babaları göç ettiği için orada yaşamak zorunda kalmış çocuklar var.

“Kardeşlik projesinin” mayasının uzun vadede tutması için oradan eve dönüşlerin PKK’nın silah bırakması kadar önemli olduğu ortada.

Bu; hem “devletin yeni üslubunun” bir yansıması, hem de uluslar arası arena da Türkiye’nin imajını yaralayan bir konunun tamirine dönük çok önemli bir gelişme olacak.

Ayrıca, “Çocukların eve dönüş görüntüleri”, Habur’da ve Diyarbakır’da yaşanan karşılama rezaletinin ortaya çıkardığı havayı yumuşatabilir.

Mehmet ACET / Haber 7

 

Bu haber 599 defa okundu.