Erdoğan'a uyarı: Özal gibi yap

5 Kasım 2009 08:17 tsi
Kirli tezgâh tartışmasının boyutları yeni belgelerle büyüdü. ANAP'lı eski bakanlardan Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, artık somut adım atılması gerektiği görüşünde.

Pakdemirli, Genelkurmay Başkanlığı'na, "Eğer belgeler doğruysa ismi geçen, adı karışan, emir veren kim varsa istifa etmeli.

Türk Silahlı Kuvvetleri'ni daha fazla yıpratmak istemiyorlarsa bunu yapmalılar." çağrısında bulundu. Askerlerin istifa etmemesi durumunda ise hükümetin gereğini yapmasını istedi. Bu konuda merhum Turgut Özal'ın formülünü önerdi: "Turgut Özal'ın yaptığı gibi hiç tereddüt edilmeden o subaylara görevden el çektirilmeli. Rahmetli, 'Benim iki gömleğim var: Biri idamlık, biri bayramlık.' derdi. Bunlar yapılmazsa darbe girişimlerinin, kaos planlarının önü alınamaz."

Ekrem Pakdemirli'nin dikkat çektiği olay siyasi tarihe "İki Necdet Vakası" olarak geçti. Özal, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in de onayını alarak Genelkurmay Başkanlığı için gün sayan Orgeneral Necdet Öztorun ve Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ'u görevden aldı. Siyaset dünyasında büyük tartışmalar doğuran olay şöyle gelişti: Genelkurmay Başkanı Üruğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Öztorun, 30 Ağustos 1987 tarihinde aynı anda emekli olacaktı. Genelkurmay başkanlığı sırası Orgeneral Necip Torumtay'da idi. Üruğ Paşa, Öztorun'un önünü açmak ve onu genelkurmay başkanı yapabilmek için hamle yaptı. Üruğ, şûradan iki ay önce yani haziran ayında emekli olmak istediğini bildirdi. Bunun üzerine Özal, radikal bir karar ile iki generali de görevden alan kararnameyi imzaladı. Cumhurbaşkanı Evren'e de imzalattı."

Ekrem Pakdemirli, Üruğ ve Öztorun'un emekli edildiği tarihte Özal hükümetinde bakan olarak görev yapıyordu. Pakdemirli, kendilerinin de sonradan haberdar olduğu "2 Necdet Olayı"nı şöyle anlattı: "Özal, bizi Bakanlar Kurulu'na çağırdı. Saat 12.00'deki toplantı iki eksik olduğu için bir türlü başlamıyordu. Özal neşeli şekilde futboldan bahsediyordu. Saat 12.45 olunca, 'TRT'yi çağıralım beyanatı verelim. 13.00 haberine yetiştirsinler.' dedi. TRT içeri girdi. Özal dedi ki: "Biz arkadaşlarla görüştük. Öztorun Paşa ile çalışmak istemiyoruz." Bu sözler bomba gibi düştü. Hiçbirimizin haberi yoktu. Ben şaşırdım 'Abi ne yaptık?' dedim. Bana bir davetiye gösterdi. Öztorun Paşa, şûra yapılmadan önce altında genelkurmay başkanı yazan davetiye bastırmış. Gazetelerde çarşaf çarşaf 2000 planları çıkıyor. Özal, hiç unutmuyorum, 'Bu şartlarda arkadaşı genelkurmay başkanı yapamayız. Yaparsak biz onun emrine gireriz. Bu sandalyede oturuyorsanız bazı riskleri alacaksınız. Ben gidiyorum.' dedi. Meğer içeride kararnameleri hazırlatmış. Evren ile görüşüp mutabık kalmış. Öztorun yerine Torumtay Paşa genelkurmay başkanı yapıldı."

zaman

Bu haber 702 defa okundu.