Halk sağlığı açısından skandal

4 Kasım 2009 13:52 tsi
Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi ve İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürünlerle ilgili yönetmelikle hükümetin, insan sağlığının hiçe saydığını iddia etti.

Ülke tarımının tamamen uluslararası gıda sektörlerinin tekeline terk edileceğini savunan Kılıç, Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliği ve 2010 bütçe tasarısını değerlendirmek üzere il başkanlığında basın toplantısı düzenledi.

GDO'lu ürünlerin, dünya gıda sektörüne hâkim olmak isteyen uluslararası firmaların bir tuzağı olduğunu öne süren SP İl Başkanı Kılıç, hükümetin bu uygulamadan derhal vazgeçmesini istedi.

GDO işgaliyle Türkiye'nin 11 bin bitki çeşidi üzerinde büyük bir tehdit meydana geleceğini savunan Kılıç, "Herkes gider Mersin'e, biz gideriz tersine. Hükümet, çıkardığı yönetmelikle adeta bu deyimi yerine getirmiştir. Bütün dünyanın organik tarıma yöneldiği bir ortamda Türkiye'nin tarımının GDO'lu ürünlere açık hale getirilmesi,

düşündürücü olmaktan da öte gaflettir. Avrupa Birliği, bu ürünlerin yetiştirilmesini, ithalatını ve kullanımını kabul etmiyor. Başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, İtalya gibi bazı ülkelerse tamamen yasaklamış durumda." dedi.

GDO'lu ürünlerin kan yapısını bozduğunun, bağışıklık sistemini çökerttiğinin, organları küçülttüğünün ve sonraki nesillere üreme yeteneğini bitirdiğinin bilimsel raporlarla kanıtlandığını dile getiren Şerafettin Kılıç, bu durumun halk sağlığı açısından skandal olduğunun altını çizdi.

Kılıç, "Tarımımızı yabancı ve tekelci tohum şirketlerinin kontrolüne sokacak bir adım atılmıştır. Çok ilginçtir ki GDO'lu ürünlerin, sadece çocuk mamalarında kullanılması yasaklanmıştır. Yetkililer, çocuklara zararlı olan bir şeyin büyüklere zararlı olmayacağının garantisini mi vermektedir? Halkın sağlığını, ülkenin gen kaynaklarını, tarımımızı doğrudan tehdit eden bu uygulamaya göz yumulması mümkün değildir." şeklinde konuştu.

Toplantıda hükümetin 2010 bütçe tasarısı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kılıç, "Bütçeler, hükümetlerin ekonomik politikalarının aynasıdır. İktidar partisi, 2010 yılı bütçesinde de tercihlerini eğitim, sağlık, yatırım ve personel harcamalarından yana kullanmak yerine, bu giderleri kısmıştır. Faizciye 58,8 milyar lira ödenek tahsis edilirken milyonlarca insanın yıllık sağlık harcamaları için 60,3 milyar lira ayrılmıştır. İşçi, memur, emekli, çiftçi ve yoksul bu tabloda görülmüyor. AKP'nin 2010 bütçesi de geçmiş bütçelerde olduğu gibi faize çalışacak. Rantiyeye, haftada 1 milyar liranın üzerinde faiz ödenecek." ifadesini kullandı.

Bütçe kalemlerinin, rantiyeciler dışında Türkiye'nin geniş kesimleri için bir anlam ifade etmediğini öne süren Kılıç, en temel ve önemli problem olan işsizlik için de tedbir içermediğini söyledi.

Kılıç, şunları kaydetti: "Sermaye sahipleri, vergiler, faizler düşünülmüş ancak yatırım, istihdam, ücret artışları, üretim ve gelişme düşünülmemiştir. Sosyal yönü olmayan bir bütçedir. Milletin hiçbir derdine derman olamaz. Türkiye'nin büyümeye geçmesini sağlayacak ve sosyal refahın artmasına imkân verecek bir bütçeye ihtiyaç vardır."

Cihan

Bu haber 522 defa okundu.