Kanadoğlu: Türkiye'de yargı bağımsız değildir

2 Kasım 2009 16:23 tsi
Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu'nun organizesi ile Cumhuriyetin 86. yılı kutlamaları çerçevesinde Almanya'ya "Yargı bağımsızlığı ve demokrasi" konulu konferansı için gelen emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Köln'de

Türkiye'de Yargının bağımsız olmadığını iddia eden Kanadoğlu, Laik Cumhiriyetin aykırı eylemlerde bulunanlar tarafından yönetildiğini ve Ulus devletinin parça parça olduğunu söyledi.

Avrupa-ADD organizesi ile Köln Holiday Sun Hotel'de Pazar günü gerçekleşen konferansın açılış konuşmasını Avrupa-ADD Genel Başkanı Dursun Atılgan yaptı.

Konferansta Türkiye hakkında çok da olmumlu tablo çizemeyeceğini belirten Kanadoğlu, ulusal onurun zedelendiğini ve sahip çıkılması gerektiğini anlattı.

Kanadoğlu, "Cumhuriyetin kurucusuna belirli bir yere girme karşılığı ifade özgürlüğü maskesi altında hakaret etmenin ve sövmenin serbest bırakılması talep ediliyorsa ona verilecek tek cevap istemem eksik olsun olmalıdır. Hatta bu eğer devam eder "Siz milli marşınızı sık sık dinlemeyin" noktasına da getirilirse o zaman gerçekten ulusal onurumuza son derece sahip çıkmamız gereken bir noktaya da geldik demektir."dedi.

AB'YE GÖNDERMEDE BULUNDU

Konuşmasında Avrupa Birliği (AB) ülkelerine de mesaj gönderen Kanadoğlu "Bizi belirli bir yere girme karşılında Atatürk'den vazgeçmeyi teklif eden kurumlar, kuruluşlar ve ülkeler bilmelilerdir ki Türkiye'nin ulusal onuru hiç bir şey karşısında kendi ulusal davramından vazgeçmeye mecbur edemez."ifadesini kullandı.

Konferansta yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak AK Parti'nin yaptığı icraatlarla Cumhuriyetin temel ilkelerinin sarsıntıya uğradını öne süren Kanadoğlu "Çünkü üniter yapıyı bozamazsınız ve orada ulus devleti ortadan kaldırabilecek etnik ve dini ayrımcılığa yer vermemelisiniz. Eğer bunu yaparsanız o takdirde çağdaş demokrasiye geçişte zorluk yaşarsınız. Ayrıca ulusal bütünlüğü muafaza edemezsiniz. Çünkü seçime gittiğiniz zaman eğer kullanılan oylar, mezhep, tarikat, şeyhler, hocalar, hocaefendiler istediği için başka şey düşünülmeden verilebiliyor ise zaten böyle bir ortam içerisinde demokrasiyi yerleştiremezsiniz ve demokrasiyi muafaza da edemezsiniz. Hele etnik ayrımcılık içerisinde kalıyorsanız o etnik ayrımcılık içerisinde de asla bir çağdaş demokrasiyi yerleştiremezsini."şeklinde konuştu.

KANADOĞLU: ETNİK KİMLİK ÜST KİMLİĞİN ÖNÜNE GEÇTİ

Etnik kimliklerin muafaza edilmesini ancak üst kimlikten kesinlikle ödün verilmeyeceğini belirten Kanadoğlu "İşte bizim son zamanlarda çektiğimiz sıkıntı doğrudan doğruya etnik kimliklerin üst kimliğin önüne geçilmesi gayretinden doğdu. Eğer bir ülkede etnik kimlikler üst kimliklerin önüne geçmeye başlamış ise o takdirde orda sıkıntı vardır. İşte Türkiye'de de bu sıkıntı bizi belirli bir yere getirmeyi başardı. Gittikçe ayrışımın arttığı bir dönemin içine girdik. Ama "ben falanım eşimde böyle ve benim çocuklarımda böye" diye başlarsanız zaten o milli birlik ve beraberlik etnik kimliğe indirgemişsinizdir."dedi.

"CUMHURİYETİN TEMEL İLKELERİ SARSINTIYA UĞRAMIŞTIR.

Konuşmasına devam eden Kanadoğlu, Türkiye'nin laiklik aleyhine eylemlerin odağı olmuş bir iktidar tarafından yönetildiğini söyledi. Ulus devletinin zedelendiği görüşünü ortaya atan Kanadoğlu, "Şimdi ikinci temel ilke olarak baktığımızda ulus devleti zedelenmiştir. Laik Cumhuriyet aleyhine eylemlerde bulunan bir iktidar bugün ülkeyi yönetmektedir." İfadesini kullandı.

"HAKİMLER VE SAVCILAR ÜZERİNDE BASKI ARACI OLMAKTARDIR.2

Türkiye'de yargının bağımsız olmadığına işaret eden Kanadoğlu, şu görüşleri dile getirdi: "Eğer bir ülkede hakimler, sanıkların veya şüphelilerin ayağına gidiyor ise o takdirde o ülkede yargı bağımsız değildir ve hiçbir güç yargıyı sanığın ayağına götüremez." Savcı ve hakimleri soruşturma imkanının bugün Türkiye'de mevcut olmadığını vurgulayan Kanadoğlu "Adelet bakanı bu izni vermemektedir. O halde sadece adalet bakanının iradesine bağlı bir teftiş kurulu gerçekte hakimler ve savcular üzerinde bir baskı aracı olmaktadır. Zaten olmasından kaçınılmak mümkün değil. Şimdi bunun yanında istediği kişiye soruşturma izni veren işine gelene soruşturma izni vermeyen bir bakanlık eğer Türk yargısının kaderini çiziyor ise o takdirde hiç kuşkunuz olmasın Türkiye'de yargı bağımsız değildir. " dedi.

DEMOKRATİK AÇILIM ONURSAL SAÇILIM OLDU

Demokratik açılım konusundaki görüşlerini açıklayan Kanadoğlu "Bizde açılım artık onursal saçılım oldu. Milli çıkarlarımızın saçılımı oldu. Demokratik rejimde en büyük güç siyasi partidir. Türkiye iktidar sorunu ile birlikte muhalefet sorunu ile uğraşmaktadır." dedi. Açılım konusunda siyasilerin kullanılan kelimeleri zamanla değiştiğini belirten Kanadoğlu "Kürt açılım ifadesi kullanıldı. Kürt açılımı çok yanlış bir ifadedir. Kürt asıllı yurttaşlarımız bizim yurttaşlarımızdır. Kürt açılımı tabiri kadar yanlış bundan daha beter bölücü ve ayrımcı bir söz olmaz. Kürt sorunu değil biz doğrudan doğruya terör sorunu ile uğraşıyoruz. Eğir biz bu terörün sadece bir örgüt ile değil de bütün Kürt asıllı vatandaşlarımızı kapsayacak bir şekilde ortaya koyar isek o zaman olayı daha başında kazanılmaz bir hale getiririz. Zaten Kürt asıllı yurttaşlarıma böyle bir açılımdan bahsetmek onalara da yapılacak en büyük bir hakarettir." şeklinde konuştu.

Demokratik açılım konusunda da İktidara seslenen Kanadoğlu "Ulemâ olayını ortadan kaldır. Dini siyasete alet etme." Şeklinde sıraladı.

ERGENEKON NASIL SONUÇLANACAK BİLMİYORUM

Konferansın ikinci bölümünde konuşan Sabih Kanadoğlu, Ergenekon davasının belirli bir basının yol göstermesi ile yürüdüğünü iddia etti. Kanadoğlu "Ucu açık bir soruşturmadır. Nasıl sonuçlanacağı konusunda benim de kesin kanaatim yok. Bu belirli bir noktadan sonra vicdanı yaralayan bir olay haline gelmektedir. Dileğimiz bu aydın insanların gerçekte suçsuz olmaları halinde biran önce özgürlüklerine kavuşmalarıdır. Çünkü ne olursa olsun bu kullanılan tabiri kullanmak istemiyorum ama parmak acımaz derler. Parmağı kesilenin canının yanacağından hiç kuşku yok. İnşallah en kısa sürede tamamlanır ve suçsuz olanlar dışarı çıkar demekten başka birşey yok."şeklinde konuştu.

Konferans sonunda Sabih Kanadoğlu'na bir öğrenci Atatürk portresi hediye ettti.

Cihan

Bu haber 807 defa okundu.