Sağlığımız tekelci güçlerin insafına bırakıldı

2 Kasım 2009 16:19 tsi
Oktay Vural: “Maalesef Hükümet, Parlamentoda düzenleme yapmaktan kaçınmış, Türk Milletinin sağlığını yönetmelikle tekelci güçlerin insafına terk etmiştir. GDO'nun üretimi, tüketimi, bir gecede yönetmelikle serbest bırakıldı” diye konuştu.

TBMM Grup Başkanvekili Oktay Vural, düzenlediği basın toplantısında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca 26 ekimde yayımlanan Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) ile ilgili yönetmelikle, Türkiye'de GDO'nun üretimi ve tüketiminin serbest bırakıldığını bildirdi.

Hükümetin geçen yıl GDO konusunda kanun tasarısı hazırladığını ancak Meclise sevk etmediğini belirten Vural, MHP Grubu olarak GDO'nun üretimi, tüketimi ve sorunların tespiti amacıyla haziran ayında verdikleri Meclis Araştırması önergesinin Ak Parti Grubu tarafından gündeme alınmadığını söyledi.

Yönetmeliğin “toplumun sağlığını ve biyo güvenliğini yok sayan” bir anlayışla hazırlandığını savunan Vural, “Maalesef Hükümet, Parlamentoda düzenleme yapmaktan kaçınmış, Türk Milletinin sağlığını yönetmelikle tekelci güçlerin insafına terk etmiştir. GDO'nun üretimi, tüketimi, bir gecede yönetmelikle serbest bırakıldı” diye konuştu.

Vural, yarın Başkanlık Divanının toplanmasını isteyerek, GDO'nun üretimi, tüketimi ve alınması gereken tedbirlerin tespiti amacıyla verdikleri Meclis Araştırması önergesinin, yarın gündeme alınmasını talep edeceklerini bildirdi.

“HANGİ ÜLKEDE YAŞIYORUZ”

Vural, şehit yakınlarıyla bazı vatandaşların, bazı illerde terör örgütü PKK'ya karşı gösteri yapma girişimlerinin, siyasi irade tarafından engellendiğini ileri sürdü.

Kahramanmaraş'ta Türk Bayrağı'nın maç sahasına sokulmasının da engellendiğini belirten Vural, “Siyasi irade, milletin hassasiyetlerini dile getirenlere karşı, hasmane tutum sergilemiştir. Bunu engelleyenler Habur'daki görüntüyü engelleyememiştir. Adeta siyasi iradeyle birliğe, bütünlüğe, kardeşliğe karşı durulmuştur. Hangi ülkede yaşıyoruz? Maça nasıl bayrak almazsınız? Milli birliğimizi kastedenlere karşı toplumun bir araya gelmesini istemeyen siyasi zihniyetle karşı karşıyayız. AKP'nin yürüttüğü PKK terör örgütüyle müzakerenin, mütarekenin, görüşmenin yapıldığı süreci yaşıyoruz. Türkiye'de uyuyan etnik fitnenin uyandırılması, etnik kimlik siyasetin AKP eliyle sürdürülmesiyle açılım yapılıyor” diye konuştu.

“KARDEŞÇE YAŞAMANIN BEDELİ, PARAYLA ÖLÇÜLEMEZ”

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in “Bir PKK'lının maliyeti 10 milyon dolar” şeklinde açıklamaları bulunduğunu belirten Vural, “Türkiye'de birlik ve bütünlüğün, kardeşliğin korunmasının maliyeti mi olur?” diye sordu.

Vural, “Demek ki terör örgütüyle müzakere etmek, istek ve amaçlarını kabul etmek, bunlar için kazançlı bir ticaret. Kurtuluş Savaşı sırasında yaptıklarımızı o zaman yapmayıp, mandacılığı kabul etseydik anlayışı... Birlik, beraberlik ve kardeşçe yaşamanın bedeli, parayla ölçülemez” dedi.

“Teröristlerin askerler, şehitlerin de Kürtler tarafından öldürüldüğü” şeklinde söylemlerin bulunduğuna dikkati çeken Vural, şöyle devam etti:

“337 katliam yapan terör örgütü PKK değil mi? Kürtçe ağıt yakan şehit analarına ne diyeceksiniz. PKK, Kürtlerin temsilcisi, Ordumuz da Türklerin temsilcisi olarak gösteriliyor. Bu uğurda canını veren Kürt kökenli askerlerimizi nasıl tanımlayacaksınız? Genetik düşmanlık ne anlama geliyor? Askerlerimiz, PKK ile mücadele ediyor; mücadele, Kürtlerle Türkler arasında değil. Bazı bölgeleri, Van'ı, Hakkari'yi Türkiye'den koparmaya çalışanlarla mücadele ediliyor. Bunlara göre, PKK, Kürt kökenli vatandaşların temsilcisi gibi gösterilmektedir. Türkiye'yi etnik kökenlere bölmek ve PKK'yı etnik siyasal muhatap olarak kabul etmek istiyorlar.”

“BELGELER HANGİ AMAÇLA HAZIRLANDI?”

İrticayla Mücadele Eylem Planı olduğu iddia edilen belgeye ilişkin soruyu da cevaplandıran Vural, belgeyi yazanların ve hangi amaçta olduklarının ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.

Vural, “Bu olaylar oluyor, oylar artıyor. Kim kimi besliyor bilemiyorum. Kim yazmışsa, neden yazmışsa, ne yazmışsa, bu kime yaramışsa açığa çıkarılsın. 27 Nisan bildirisini yazan belli değil mi? Yazan belli, bu belgeyi kullanan belli. Faili meçhul olanlardan ziyade faili belli olanlarla uğraşın. 4 Mayısta Dolmabahçe'deki görüşme açıklansın. Bu tür belgeler, hangi amaçla hazırlandı sonucu ne oldu? Türkiye'de bir senaryo var; artistleri de ortada, bize de izlettiriyorlar” diye konuştu.

“DİYARBAKIRSPOR, LİGDE KALMALI”

MHP Grup Başkanvekili Vural, futbola ve spora siyasetin bulaşmaması gerektiğini vurgulayarak, Diyarbakırspor'un ligden çekilmemesi gerektiğini söyledi.

Diyarbakırspor'un yöneticileri ve taraftarlarının, takımın renklerine sahip çıkması gerektiğini belirten Vural, “Herkese görev, sorumluluk düşüyor. Her şey sahada belli olsun. Futbolun kurallarına uymak gerekir” dedi.

A.A.

Bu haber 563 defa okundu.