Transpasifik kırılma | " /> iyibilgi Washington Transpasifik kırılma | "/> iyibilgi Washington

En Sıcak Konular

Transpasifik kırılma

2 Kasım 2009 12:13 tsi
Transpasifik kırılma 
11 Eylül saldırıları sonrasında hızla irtifa kaybeden küresel Amerikan gücü bu kez Pasifik ötesinden zorlanıyor. ABD için, 2. Dünya Savaşı’yla esir aldığı Japonya bile artık sorun kaynağı… iyibilgi Washington

1990’ların ortalarından bugüne bakanlar son on yılda ortaya çıkan resmi rüyalarında görseler her halde “yok canım o kadar da değil” derlerdi. Çünkü 11 Eylül saldırıları sonrasında hızla zemin kaybı yaşayan küresel Amerikan stratejisi artık doğal müttefikleri nezdinde de zorlanmalar yaşıyor.

Aslına bakılırsa bunun ilk örneği 1 Mart 2003’te yaşanmıştı. O gün Türkiye tarihinde çok başvurmadığı bir politikayla –diplomasi dilinde- ABD’ye resmen rest çekmişti. O gün Türkiye’yi kıyasıya eleştirip “herşey bitti” diyenlerin aslında uluslar arası politikayı doğru okuyamadığı sonradan anlaşıldı. Nitekim çıkarları örtüşmediğinde ABD’nin her istediğini yapmayan ülke sayısında hızlı bir artış yaşandı. AB ülkeleri transatlantik kırılmaya neden olsa bile Washington’un dümen suyunda gitmemek için uzun bir süre direndi. Başta Venezüella olmak üzere Latin Amerika ülkeleri ve yükselen güçler ABD’nin hayati çıkarlarını tehditetmeye başladı. Rusya eski kayıplarını Gürcistan örneğinde olduğu gibi gerekirse silah zoruyla giderme arayışına girdi. Amerikan ekonomisinin Çin’e bağlılığı her geçen gün arttı, neredeyse göbekten bağlı hale geldi.

Tüm bunları sıralıyoruz çünkü ABD’nin eriyen hegemonyasına son darbe 2. Dünya Savaşı ile “ehlileştirdiği” ve artık bir “sorun” olmaktan çıkardığı Japonya’dan geldi. Aslında bu tarihi bir kırılmaydı.

Şöyle anlatalım… Türk matbuatına yansımadı ancak geçtiğimiz haftalarda ABD ile Japonya arasında önemli bir sorun yaşandı. Görevine yeni başlayan merkez sola yakın Tokyo hükümeti belki de yarım yüzyıldan sonra ilk kez Washington’a hayır dedi. Konu ABD’nin, Japonya’daki üssünü yine Japonya içerisinde bir başka bölgeye taşımasıydı. Japonya’daki Yukio Hatomaya hükümeti ABD ile 2006’da yapılan anlaşmaya karşı çıktı ve üssün taşınmasını istemediklerini söyledi. Japonya’dan gelen bu ilk hayır Washington’da soğuk duş etkisi yarattı. Ardından ABD’nin başkentinden Japonya’ya tam saha pres uygulanmaya başlandı. Örneğin ABD Savunma Bakanı Robert Gates biraz da diplomatik teamüllerin dışına çıkarak “Japonya hemen bir uzlaşıya varsın” gibi açıklamalar yaptı. Gates’in “üstten bakan” bu açıklamalarına daha sonra ABD Genelkrumay Başkanı Amiral Michael Mullen da katıldı. Ancak Japonya geri adım atacağa benzemiyor. Nitekim Tokyo’daki hükümet kararlarının “Japon halkının talebi ve görüşü” doğrultusunda gerçekleştiğini belirtiyor.

Özellikle Washington çok fazla belli etmek istemiyor. Ancak sözkonusu tartışma iki ülke arasında kısmi kırılmalara yol açmadı değil. Washington’da Japonya’nın ödünsüz tavrı şaşkınlıkla izlenirken kulislere 6 Kasım’da Washington’da gerçekleşecek ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Japon Dışişleri Bakanı Katsuya Okada'nın görüşmesinin ertelendiği haberi bomba gibi düşüyor.
Peki, Japonya ABD için neden önemli? Ya da Japon hükümetinin bu tavrı Washington’a neyi düşündürüyor?

Öncelikle şunu vurgulayalım: 2. Dünya savaşı öncesi ve sırasında ABD’nin en önemli iki düşmanı Almanya ve Japonya’ydı. Bu savaşta yükselen bu iki gücün adeta beli kırıldı, yapılan anlaşmalarla hem ekonomileri ve siyasetleri ipotek altına alındı hem de orduları resmen ortadan kaldırıldı. Şimdi Almanya AB çatısı altında ABD’den bağımsız politikalar izliyor. Elbette bu kapitalizme zarar vermediği ve Washington’ın küresel denklemdeki yerini bozmadığı sürece önemli değil. Hemen yanı başında Çin ve Kuzey Kore tehdidi olan ve bu anlamda ABD’ye muhtaç olan Japonya ise Almanya’dan daha fazla ABD’ye bağımlı bir ülke. Üstelik Berlin’in aksine Irak savaşını ve ABD’nin Bush dönemi politikalarını destekledi. Bu yüzden ABD kendisine elli yıldır hayır demeyen Japonya’yı hep “çantada keklik” gördü. Ancak şimdi rüzgar terisne esmeye başlamış görünüyor. Washington’ın karışmasına neden olan da biraz bu.

www.iyibilgi.com

 



Bu haber 878 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,580 µs