En Sıcak Konular

Kürtler'in CHP'ye özür borcu var!

1 Kasım 2009 10:40 tsi
Kürtler'in CHP'ye özür borcu var! 

Kürt Sorunu'na çözüm konusunda geçmişte en radikal raporlardan birine imza atan CHP Lideri Deniz Baykal bugün neden bu açılımın karşısında duruyor? Sorunun yanıtını CHP'nin Kürt Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş verdi.

Sevilay Yükselir'in röportajı:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, "Kürtler eğer iki yakalarının bir araya gelmesini istiyorsa CHP'den özür dilemeleri gerekir" diyor.

Kürt Sorunu'na çözüm konusunda geçmişte en radikal raporlardan birine imza atan CHP Lideri Deniz Baykal bugün neden bu açılımın karşısında duruyor?" İşte bu mühim sorunun yanıtını almak için partinin Kürt ve Alevi meselelerindeki politikalarına yön verdiği bilinen Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş'in kapısını çaldım bu hafta. Kendisi de Kürt kökenli olan ve "Ben Türkçeyi 7 yaşında öğrendim" diyen Ateş, CHP'nin Demokratik Açılım konusunda gösterdiği muhalefete ilişkin çok önemli ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte keyifle okuyacağınız o söyleşi...

Barış süreci durduruldu. Memnun musunuz?
Bir iş yanlış başlayınca yanlışın da bir yerinde durulur. O nedenle memnunuz.

Yanlış neresinde size göre?
Temeli şuna dayanıyor. Eğer bu kanın durmasını ve gerçekten bu ülkenin silahlarının susmasını istiyor iseler ne düşündüklerini çok açık seçik Türkiye kamuoyuna ilan etmelidirler.

Nasıl bir ilan bekliyorsunuz?
Yazılı bir metin önümüze koymalıdırlar. Siyaset bir iddia, bir risk işidir. Sayın Başbakan samimi ise ne düşündüğünü 20 yıl önce tıpkı bizim gibi bir raporla ortaya koyup, "Anaların göz yaşının dinmesini şu, şu koşullarda görüyorum. Çözüm de bu" der. Biz de çıkarız deriz ki, "Ey Sayın Başbakan. Şunları, şunları destekliyoruz, şunu yeniden görüşelim, bununla barış gelmez" deriz.

Peki bu açılımın 20 yıl önce hazırladığınız rapordan ne farkı var?
Bir kere baştan söyleyeyim. O günün iktidar zihniyeti diyordu ki; "Kürt diye bir millet yoktur." Savcı Nusret Demiral bizim hakkımızda DGM'de bölücülükten dava açmaya kalktı o rapor yüzünden. Dedik ki "Bir kişinin kimliği onurudur, şerefidir." O nedenle bu arkadaşlarımız Kürttürler biz de bu arkadaşlarımızın Kürtlüğünden onur duyuyoruz ve herkes ana dilini özgürce konuşabilmelidir. Anadil üzerinden yasaklar kalkmalıdır.

Bugünden farklı değildi yani.
Tabii. Bakın o zamanlar özel televizyonlar da yoktu. "Kanunlar çerçevesinde isteyen Kürtçe radyo yayını da yapabilir, TV yayını da yapabilir, Kürtçe gazete de çıkarabilir" dedik. Ve dedik ki; Ankara'da yaşayan Yılmaz Ateş, İstanbul'da yaşayan Sevilay Yükselir hangi hak ve özgürlükleri kullanıyor ise Hakkâri'deki, Şırnak'taki vatandaşda aynı hak ve özgürlükleri kullansın.

Genel bir af söz konusu muydu?
Vardı tabii ama "PKK silahlı eylemi bir mücadele yöntemi olmaktan çıkarır ise istisnasız genel af" diyorduk.

Peki şimdi niye karşı çıkıyorsunuz?
Karşı çıkmıyoruz. Sadece ne yapılmak istendiğini bilmiyoruz. Ayrıca Başbakan ne diyor? "Bunun bedeli ne ise ödeyeceğiz" diyor. Değil mi? Ee biz 20 yıl önce bunun bedelini ödedik. Sıramızı savdık yani.

Anlamadım!
Bakın Arafat ölüm döşeğinde bile demiş ki, "Biz Filistinliler iflah olmayız!" Niye? "Osmanlıların bedduası var arkamızda. Biz onları arkasından vurduk!" Kürtler de eğer iki yakalarının bir araya gelmesini istiyorlarsa CHP'ye yapmış oldukları ihanetten dolayı özür dilemeleri gerekir! CHP'ye ve Genel Başkanımıza bir özür borçları vardır.

Neden?
Biz bu raporu hazırladık ve ortaya koyduk. Ne oldu sonunda? Karadenizli bizi oyları ile linç etti. Trakya'da, Ege'de, İç Anadolu'da çöktük. Ama Doğu da çöktü oğlu çöktü olduk! Hadi bu rapor üzerine Batı bize oy vermedi! Peki bu Kürtler niye bize oy vermedi Doğu'da? Şimdi bizden ne istiyorlar? Kim onları o dağa çıkardıysa, kim onların eline silahı verdiyse gelip hesabı da ondan sorsunlar.

CHP TÜRKİYE PARTİSİDİR
Ama işi yokuşa tırmandırmak çözüm değil ki! Bu terör bitmeli.
Bakın aslında terör yoktu bu ülkede. AKP iktidara geldiği zaman 2002 yılının sonunda terör sıfır noktasındaydı. Rakamlar var. Bir yıl içinde olaylarda ya elli ya da yüz olay olmuş ya da olmamıştır. Ama ne zaman ki AKP iktidarı o bölge halkını değil, terör örgütünü muhatap almaya başladı. Ondan sonra terör yeniden azmaya başladı. Adalet ve Kalkınma Partisi iddia ile söylüyorum bir Türkiye partisi bir Türkiye projesi değildir.

Peki, CHP Türkiye Partisi mi?
Evet. Hem de Allah'ına kadar Türkiye partisi.

O halde neden Doğu'dan, Güneydoğu'dan oy alamadı?
AKP Trakya'da var mı? Yok. İzmir'de Ege'de var mı? Yok! İzmir'deki, İstanbul'daki Kürtler CHP'ye oy verdi. Göreceksiniz önümüzdeki seçimde bambaşka bir tablo çıkacak. Doğu ve Güneydoğu'dan da oy alacağız.

CHP sosyal demokrat ilkelerden uzaklaştı, sağa kaydı eleştirilerine ne diyeceksiniz?
Bir ülke cehaletten batmaz. Bir ülke aydın geçinenlerin ihanetinden batar. Bana bir tane solcu gösterin ki dünyada bir tane demokrat gösterin ki biri silahı almış katlediyor, savunmasız çoluğu çocuğu. 'Demokrasi mücadelesi veriyor, demokratik düzen böyle' diye hoş görsün böyle bir şey olmaz. Buna karşı durmayacak mıyız? Ona karşı durduk diye demokratikliğimiz mi ölçülecek.

CHP tabanının açılıma karşı duruşunuzdan rahatsız olduğu söyleniyor kulislerde.
Yalan! CHP tabanında bize yansıyan bir rahatsızlık yok!

Olmaz mı? Mesela Eşref Erdem...
Bilmiyorum. Ben okumadım, olabilir. Ama bizzat bana gelip, "Biz bu tavrınızdan rahatsızız" diyen olmadı. Onu demek istiyorum yani.

Siz de Kürt kökenlisiniz değil mi?
Evet. Tunceliliyim. Ben 7 yaşında Türkçe öğrendim ama bu durum benim Türkiye ile entegrasyonuma engel olmadı.

Kamera dedik, canlı yayın demedik!

Başbakan'ın görüşme teklifine Baykal'ın kamera isteğine ilişkin ne düşünüyorsunuz?
Başbakan dese ki, "Sayın Baykal sizinle bir araya geleceğiz, devlet sırrını sizinle paylaşmak istiyorum" başımızın üzerine. Ama, "Ben size bu süreci anlatacağım, sizin bu konuda katkınızı alacağım" diyor. Eğer böyleyse o zaman kayda alınsın istedik.

Niye Başbakan'a güvenmiyor musunuz?
Güven meselesi değil. Daha önce de Başbakan'ın söyleyip de söylemedim dediği konular yaşandı. Yarın onu dedin bunu dedin tartışması olmasın diye bir kamera tespit etsin arkasından da sizin de okey dediğiniz şey uygun gördüğünüz tarihte açıklansın dedik. Yoksa televizyonlar canlı yayın yapsın demedik ki!

Çok tepki aldı bu kamera olayı ama.
Tepki veren kesimlerin kimlere hizmet ettiği belli. Tepkilere kalsa biz her şeye boyun eğmek durumundayız. Öyle şey olur mu? Her siyasi liderin bir politikası vardır. Bizim genel başkanımızın da kendi ilkeleri ve prensipleri vardır. O görüşmenin kayıtlara geçmesini uygun gördüyse muhakkak bir bildiği vardır. Bildiği yolda da yürüme hakkı vardır!

sabah



Bu haber 481 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,005 µs