AK Parti seçim tarihini açıkladı

30 Ekim 2009 18:30 tsi
Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Baykal arasında dün Anıtkabir'de gerçekleşen sohbette geçtiği iddia edilen erken seçim imalı cümleler Başbakanlık kaynakları ve Ak Parti tarafından yalanladı. Ak Parti hükümeti seçimin tarihini açıkladı.

 AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ KILIÇ: TÜRKİYE'NİN NE ÖZEL KOŞULLARI, NE GENEL KOŞULLARI BİR ERKEN SEÇİMİN ADINI BİLE TELAFFUZ EDECEK DURUMDA DEĞİLDİR. SEÇİMLER TAM ZAMANINDA 2011'DE İCRA EDİLECEK

AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Türkiye'nin özel ve genel koşullarının, bir erken seçimi gerektirmediğini belirterek, seçimlerin 2011 yılında yapılacağını söyledi.

Kılıç, gazetecilerin erken seçim beklentilerine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında ayaküstü seçim üzerine konuşulanları ''latife'' olarak değerlendiren Kılıç, ''Erken seçim konuşulmadı'' dedi.

Muhalefetin ''Meclis çalışmalarına katılmak ve seçimlere hazır halde beklemek'' görevi bulunduğunu belirten Kılıç, ''Ama iktidar partisi açısından, bizler açısından bir erken seçimin adını bile telaffuz etmek tamamen gereksizdir'' dedi.

Geçen dönem milletvekili seçilme süresini 5 yıldan 4 yıla indiren düzenlemeyi referanduma götürdüklerini, kısa süre önce de Seçim Kanununda milletvekili seçilme süresini 5 yıldan 4 yıla indiren düzenlemeyi yaptıklarını anımsatan Kılıç, şöyle devam etti:

''Dolayısıyla bizim açımızdan milletvekili seçimi süresi 4 yıldır. Bu süre hem yeterli bir süredir hem de gerekli bir süredir. Türkiye'nin ne özel koşulları, ne genel koşulları bir erken seçimin adını bile telaffuz edecek durumda değildir. Seçimler tam zamanında 2011'de icra edilecek. Muhalefet partileri de rahat olsunlar, ağırdan alsınlar; aceleci davranmalarına gerek yok.

Hükümet, icraat noktasında, sorumlulukları noktasında gerek yurt içinde gerekse yurt dışında tam saha pres konumunda çalışıyor. Muhalefetin hükümet etme sorumluluğu, icraya ilişkin bir sorumluluğu yok. Yapacakları iki şey var, Meclis çalışmalarına katılacaklar, Anadolu'yu gezecekler. Bu anlamda Başbakan'ın, muhalefetin Anadolu'yu dolaşmasına zemin hazırladığını diyebiliriz. Dolaşırlarken Türkiye'nin bir tarafında değil, her tarafında dolaşsınlar. Doğu'ya, Batı'ya, Kuzey'e Güney'e de gitsinler. Gitsinler ki özellikle demokratik açılım süreciyle ilgili vatandaşın hissiyatını, destekleyen tavrını yerinde inceleyebilsinler.''

-''TÜRKİYE'NİN HER TARAFINDA OLUN''-

Anayasaya ve Siyasi Partiler Kanununa göre, ''Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partiler, ülkenin bir bölgesinde değil, bütün bölgelerine hitap eder'' bir çizgide siyaset yapmalarının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Kılıç, yasaların ve Anayasanın amir hükmü olan bu konuda herkesin özenli siyaset yapması, Türkiye'nin bütün bölgelerine mesajını ulaştıracak yaklaşımlar içerisinde olmaları gerektiğini söyledi.

AK Parti Grup Başkanvekili Kılıç, ''Gönül ister ki gerek CHP, gerekse MHP, bu ülkenin Diyarbakır'ında olsun, Şırnak'ında, Batman'ında, Hakkari'sinde, Mardin'inde olsun, buralardan milletvekili çıkarabilsin, buralardan belediye başkanı kazanabilsin, il genel meclisi üyelikleri kazanabilsin. Türkiye'nin her tarafında temsil olanağını yakalasınlar ki gerek CHP'nin gerekse MHP'nin lider ve yönetimleri, bu çerçeve içerisinde o bölgeden seçilen temsilcileri aracılığıyla o bölgenin nabzını tutabilsin ve tutarlı gerçekçi politikalar geliştirebilsin. Ama bugünkü tabloya baktığınızda Türkiye'nin bir tarafında varsınız, diğer tarafında yoksunuz. Türkiye'de siyaset yapmadığınız, miting düzenlemediğiniz, siyasi parti faaliyetlerini, seçim çalışmaları kapsamında organize etmediğiniz bir bölge üzerinde siyaset yapma noktasında elbette ki elleri zayıf kalacaktır. Şu anki tutarsızlıkları, demokratik açılım sürecine ilişkin belirsizlikleri büyük ölçüde o bölgede siyaset yapmamalarının neticesidir.

-''GÖRÜŞMENİN DETAYLARI...''-

Kılıç, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ arasında yapılan görüşmeye ilişkin bir soruya ''Görüşmenin detayları, Sayın Başbakan ile Sayın Genelkurmay Başkanı arasındadır. Yapılan açıklama çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Konuya ilişkin gelişmeler, gerek sivil, gerekse askeri yargı noktasında yetkili ve görevli yargı kurumları noktasında devam ettirilmektedir'' karşılığını verdi.

BAŞBAKANLIK KAYNAKLARI DA YALANLADI

Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, bazı basın yayın organlarında yer alan ve Başbakan Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Baykal arasında dün Anıtkabir'de yapılan sohbet ile ilgili yayımlanan diyalogların bazı kısımlarının doğru olmadığı öğrenildi.

Başbakanlık kaynakları, dün Anıtkabir'de Başbakan Erdoğan ile Deniz Baykal arasında bir sohbet gerçekleştiğini, ancak gazetelere yansıdığı biçimde özellikle ''erken seçimi ima eden bölümlerin sohbette yer almadığını'' bildirdi. Deniz Baykal'a atfen, ''sizin ne yapacağınız belli olmaz. Bu yüzden yurt gezilerimizi sürdürüyoruz'' ve Başbakan Erdoğan'a atfen, ''evet haklısınız, her şey olabilir'' cümlelerinin ''sohbet sırasında konuşulmadığı ve tamamen hayal ürünü olduğu'' ifade edildi.

''ERKEN SEÇİMİN İKTİDAR TARAFINDAN İFADE EDİLMESİ TÜPTEN ÇIKAN DİŞ MACUNU GİBİDİR, ARTIK GERİ DÖNÜŞÜ OLMAZ''

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, iç ve dış politikada sıkıntılar yaşandığını, bu nedenle erken seçim kararı alınabileceğini iddia etti. Okay, ''Erken seçimin iktidar tarafından ifade edilmesi tüpten çıkan diş macunu gibidir, artık geri dönüşü olmaz'' dedi.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Okay, 22 Ekimde TBMM'de kabul edilen ve her ile iki milletvekili çıkarma hakkı tanıyan yasaya işaret ederek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de yasayı imzaladığını anımsattı. Okay, ''2010 kasımından önce bir erken seçim yapılabilir, bu yasaya göre'' dedi.

Erken seçimin siyasal iktidarların ''güven tazeleme'' veya ''düşüşü önleme'' için başvurduğu bir yöntem olduğunu belirten Okay, ''Böyle baktığımızda Meclis her an böyle bir karar alabilir. Son yasa ile birlikte değerlendirdiğimizde erken seçimin ayak izleridir, erken seçim için tedbirler alınmaktadır'' diye konuştu.

 ''Açılım sürecinde başarısızlık olduğunu'' savunan Okay, ABD yılbaşına kadar bu sürecin tamamlanmasını istediğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye, İran, Irak gezilerine işaret eden Okay, ''Orta Doğu'da yeni bir açılım ve İsrail ile yeni bir tartışmanın'' söz konusu olduğunu ileri sürdü. Okay, ''Dış politikada bir değişim süreci yaşanıyor. İç politikada sıkıntılar var. Onun için muhtemeldir ki bir erken seçim kararı alınabilir. Nitekim dün Anıtkabir Aslanlı yol başlangıcında da bu tür sohbet (Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal arasında) olmuştur. Erken seçimin iktidar tarafından ifade edilmesi tüpten çıkan diş macunu gibidir, artık geri dönüşü olmaz'' dedi.

-''DOLMABAHÇE HALİNE DÖNÜŞEBİLİR''-

Hakkı Süha Okay, Başbakan Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ arasındaki görüşmeye ilişkin soruyu yanıtlarken de toplantı sonrasında yapılan ''yargı sürecinin beklenmesine ilişkin'' açıklamanın doğru olduğunu söyledi.

Okay, ''Bir araya gelip bir şeyler görüştüklerine göre bunun kamuoyuyla paylaşılması lazım. Çünkü, hukuk süreci işlediğine göre kimi kademelerdeki kişilerin bu sürece ilişkin bir değerlendirme yapma hakkı yok. Hukuk işliyor, yargı gerçekleri ortaya çıkaracaktır. Ama bunu oturup konuşuyorsanız o zaman kafalarda başka sorular oluşur. Bu bir Dolmabahçe sohbeti haline dönüşebilir. Onun için bunun kamuoyuna açıklanması ve kamuoyu ile paylaşılması lazım'' diye konuştu.

-''HUKUK GERÇEĞİ BULMAK DURUMUNDA''-

''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' iddialarına ilişkin soruları yanıtlarken de Okay, hukukun gerçeği bulmak durumunda olduğunu söyledi.

Okay, ''Belge bir komplo belgesi mi yoksa gerçekten yapılan bir çalışmanın ürünü mü, bunların hepsi tartışma konusu. Bu tartışmalar içerisinde ıslak imzanın gelişen teknolojide bir makine ile de üretilebileceği ifade ediliyor. Gerçeğin ve doğrunun bulunması için herkesin üzerine düşen görevi yapması lazım'' dedi.

Muhbirin sözlü olarak ifadesinin de alınması gerektiğini kaydeden Okay, şunları söyledi:

 ''Muhbirin söylediklerinin hangisi doğru, o da meçhul. Muhbirin, CHP'yi lekelemeye çalıştığı ifadeleri de var. Bunlara baktığımızda muhbirin söylediklerinin doğruluğu da çok ciddi anlamda tartışılabilir. Böylesine ihbarlar birçok yayın organında yer aldı. Bunların ne kadar doğru olduğu belli değil. Bu işle ilgili yayın yapan gazetenin köşe yazarları buna ilişkin telefon konuşmalarından bahsettiler. Çok ciddi anlamda bilgi kirlenmesi var. Hangisi doğru? Bu, yargı sürecinde ortaya çıkacaktır. Şu aşamada buna ilişkin bir şey söylemek mümkün değildir. Hep beraber yargı sürecinin sonucunu bekleyeceğiz. İnanıyorum ki gerçekten hukuk devletinde olması gereken bir yargılama süreci yaşansın ve bu yargılama sürecinde ak ile kara ortaya çıksın.''

aa

 

Bu haber 669 defa okundu.