virüs kaynağı kim? | " /> virüs kaynağı kim? | "/>

En Sıcak Konular

Ortadoğu'nun virüs kaynağı kim?

24 Ekim 2009 16:27 tsi
Ortadoğu'nun virüs kaynağı kim? Başbakan Erdoğan'ın bu sözlerine dikkat

Başbakan Erdoğan, Antalya'da Uluslararası Değirmenciler Birliği Ortadoğu ve Batı Afrika Bölgesi Yıllık Teknik Konferansı'na katılıp Ticaret Fuarı'nın açılışını yaptı. Konferansta konuşan Başbakan Erdoğan toplantıya Pakistan ve İran'a yapacağı resmi ziyaretlere giderken katıldığını hatırlatarak, bu ülkelerde Ortadoğu ve bölge için hayati meselelerin masaya yatırılacağını söyledi.

Ortadoğu'nun kendi kendine yetebilecek, sahip olduğu zenginlikleri ve potansiyeli hayata geçirdiğinde sadece kendine değil tüm dünyaya eşsiz katkılar sağlıyacak bir bölge olduğunu ifade eden Başbakan Tayyip Erdoğan, "Bunun için çatışmaların durması, anlaşmaların sağlanması gerekmektedir. Herhalde bir yerlerden virüsler salgılanıyor ve bu virüsler ortalığı karıştırıyor. Orada barışı istemeyen odaklar var. Biz ise barış için oralara koşturuyoruz. Biz küresel barışın sağlandığı bir dünya özlemindeyiz." diye konuştu.

Bugün dünyada sadece savunma sanayiine yılda 1 trilyon doların üzerinde para ayrıldığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Acaba bu açlık sınırın altında olan ülkelerle ilgili eğitimle sağlıkla buna benzer bir çok alanda böyle bir yatırım söz konusu mu? Silahlara ayıracağımız paranın yarısını buralara ayırsak eğitime, sağlığa, insana ayırsak acaba dünya medeniyetler arası bir çatışmaya mı, İspanya ile birlikte başlattığımız medeniyler arası ittifaka mı koşar. Biz ittifak, barış arıyoruz ve barışın elçisi olmak istiyoruz. Dünya'nın en eski kültürlerini ev sahipliği yapmış eski Afrika'nın da huzur ve istikrar içerisinde kendisine yetebileceğine inanıyoruz. Ancak bu çabaların tek tek ülkelerin gayretleri ile sonuç getirmeyeceği de çok açıktır. Taşıma su ile değirmen dönmez diye bizde bir atasözü var. Tek tek ülkelerin yardım kuruluşların çabalarıyla geçici çözümler bulunur. Gerek Ortadoğu gerek Afrika'nın sorunlarına kalıcı çözümler üretmek için el birliğiyle çalışmamız gerektiğine inanıyorum."

"İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ KRİZİN KODLARINI OKUMAK VE ANLAMAK ZORUNDAYIZ"

Başbakan Erdoğan birkaç gün önce Afrika ülkelerinden Etiyopya'dan önemsediği bir haber aldığını ifade ederek yayınlanan raporlara göre Etiyopya'da son 25 yılda 1 milyon kişi kıtlıktan dolayı hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

"Etiyopya örneğinden yola çıkarak dünyada şu ana kadar bu kıtlık görülüyor." diyen Erdoğan şu bilgileri verdi: "Artık kısa dönemli tedbirler ile bu krizler aşılamıyor. IMF ve Dünya Bankası yıllık toplantılarında da dile getirdim. Dünyanın böyle içler acısı bir manzara ile ciddi çelişkiler yaşayarak yoluna devam etmesi mümkün değildir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde buğday gibi mısır gibi temel tarım ürünleri hayvan yemi olarak kullanılıyor, biyo enerji kaynağı olarak değerlendiriliyor. Araçlarında biyoenerji yakıtı kullananlar çevreyi kirletmiyoruz diye övünürken onların araçlarını çalıştıracak hammaddeye gıda olarak ihtiyaç duyan milyonlarca insan bulunuyor. Dünya olarak içinden geçtiğimiz krizin kodlarını okumak ve anlamak zorundayız."

Başbakan Erdoğan, israfın küresel bir hastalığa dönüştüğünü de vurgulayarak, artık refahın küreselleşme zamanının geldiğini söyledi. Erdoğan, adaletin olmadığı yerde haksızlık, mahrumiyet ve zulmün başgöstereceğine vurgu yaparak, küresel köye dönüşen dünyada insanların refah ve huzur içinde yaşaması için hep birlikte çalışılması gerektiğini kaydetti.

Erdoğan, şöyle konuştu: "Aksi takdirde alarm veren küresel ekonomi yarın geri dönülemez noktalara gelecektir. Tarım sadece insanların hayatını idame ettirmesini değil yerleşik hayata geçip medeniyetler kurmasının da temel unsurlarından biridir. Bugün açlık ve yetersiz beslenmenin maliyetini ekonomik fırsatların kaybı sosyal gerilimin artması, şiddet ve savaş olarak tüm dünya görüyor. Bu manzara asla sürdürülebilir bir manzara değildir. Küresel ölçekte çözümlerin aranması ve acilen uygulamaya geçilmesi gerekir. Yoksa yarın çok geç olacaktır. Türkiye olarak her platformda bu acil duruma ilişkin uyarılarımızı yaptık. Sadece uyarmakla kalmıyoruz. Ülke olarak gıda güvenliği konusunda tedbirlerimizi alıyoruz."

"GÜNEYDOĞU'YU DÜNYANIN GIDA ÜSSÜ YAPACAĞIZ"

Başbakan Erdoğan, Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Belek beldesinde bulunan Maritim Pine Beach Otel'de düzenlenen Uluslar arası Değirmenciler Birliği Ortadoğu ve Batı Afrika Bölgesi Yıllık Teknik Konferansı'nda Türkiye'nin gıda üretimi hakkında da bilgiler verdi.

Türkiye'de buğday üretiminin yıllık ortalama 20 milyon ton olduğunu söyleyen Erdoğan, bu rakamla Türkiye'nin dünya buğday üretiminde ilk 10 arasında yer aldığını belirtti. Türkiye'nin kendi ihtiyacını karşılayan sayılı ülkelerden biri olduğunu ifade eden Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye un ihtiyacında da önemli bir yere sahiptir. Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri arasında köprü konumunda olan Türkiye'nin dünya hububat ticareti anlamında konumu çok önemlidir. Güneydoğu Anadolu bölgemiz Türkiye'nin yüzde 10'una tekabül ediyor. Bu bölge sulanabilir alanların yüzde 20'sini teşkil ediyor. Bu bölgeden geçen Fırat ve Dicle ırmakları Türkiye su potansiyelinin yüzde 20'sini teşkil ediyor. Bu sular yıllarca boşa akıp gitti. 'Su akar Türk bakar' diye bir laf vardı. Artık bu lafı 'Su akar Türk yapar' olarak değiştireceğiz. GAP'ı hızlandırdık. 2008 yılı GAP eylem planı adı altında bir planı devreye soktuk. Ödeneklerini ayırdık. 2013 yılı itibariyle projeyi tamamlayıp 1 milyon 60 bin hektarlık sulama inşaatlarını tamamyacağız. Bu süre içerisinde 800 bin hektarlık tarım alanının sulama ihtiyacını karşılayacağız. Burada 3. 5 milyon kişiye iş ihtiyacını karşılayacağız. Güneydoğu bölgesini dünyanın gıda üssü, gıda ambarı konumuna getiriyoruz. GAP ile birlikte Doğu Anadolu Projemiz de hızla ilerliyor. Konya Ovası'nı da suyla buluşturmak için projeyi ele aldık. 17 kilometrelik mavi tünel inşaatının 3 kilometrelik kısmını tamamladık. Tünelin bitmesiyle birlikte ovanın su sıkıntısı giderilecek."

Başbakan Recep Tayyip Erodoğan'ın katıldığı toplantıya Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile Devlet Zafer Çağlayan da eşlik etti. 55 ülkeden 500 sektör temsilcisinin yer aldığı konferansta konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Türkiye'nin hububat tarımının ilk yapıldığı yer olduğunu belirterek, "11 bin yıl önce Anadolu'da hububat yetiştirildi. Hububat alanında Türkiye bir gen merkezidir. Dünyanın bir kısmı mısırla, bir kısmı pirinç ile çok geniş bir kısmı da buğday ile besleniyor. Dünyada aç insan sayısı giderek artıyor ve 1 milyar sınırına dayanıyor." dedi. Dünyada 8 bitki gen bölgesi bulunduğunu söyleyen Bakan Eker, "Bu gen bölgelerinden 3'ü Anadolu'da kesişiyor. Anadolu'da 12 bin endemik bitki yetişiyor." diye konuştu.

"Türkiye'de sertifikalı tohum ve süne ile mücadelede yerden ilaçlama sistemi ile buğdayda kalite sorununu aştı." diyen Bakan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye artık ihtiyaç sebebiyle buğday ithal etmemektedir. Türkiye'nin sanayicileri uygun fiyatta buğday ithal edip ardından da bu buğdayı işleyip ihraç eder hale geldi. Türkiye'de dünyanın en büyük tohum gen bankasını inşa etmekte. 250 bin tohum çeşidi bu bankada bulunacaktır."

Bakan Eker, buğday üretiminde dünyada yüzde 3 oranında bir azalma olduğunu belirterek, Türkiye'de ise yüzde 15'lik artış olduğunu sözlerine ekledi.

Buğday ihracatının her geçen gün arttığını ifade eden Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise dünyanın birçok bölgesinde bulunan un fabrikalarının Türk sanayicileri tarafından yapıldığı bilgisini verdi.



Bu haber 981 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,441 µs