Psikolojik savaşa hazır olun

24 Ekim 2009 09:07 tsi
O görüntülerden çok daha provakatif olanlarına hazır olun

Hüsnü Mahalli / Akşam

Psikolojik savaş

Aslında bu konuda yazmayı düşünmüyordum. Konu ile ilgili televizyon yayınlarını  izleyip gazete haber ve yorumlarını okuyunca dayanamayıp 'ben de bir şeyler söylemeliyim' dedim...
Önce şunu netleştirelim: Gelen 34 kişiden ROJ TV'de gösterildiği kadarıyla yalnızca 8'i resmen PKK'lıdır. Geri kalanlar 15 yıl önce Türkiye'den kaçarak   Mahmur kampında yaşamak zorunda kalan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 'normal' KÜRT'lerdir.

Elbette o kamp kim ne derse desin PKK'nın etkisi ve kontrolünde ama orada yaşayan en az  5-6 bin kadar bebek ve çocuk henüz PKK'lı olmamıştır!

Gelelim asıl konuya...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay'ın 34 kişinin gelişi ve karşılanışı ile ilgili değerlendirme ve yorumlarını haberlerden izleyip okumuşsunuzdur.
Ama benim asıl ilgimi çeken 'Kürt açılımı' sürecine başından beri destek verip  sahip çıkan TÜRK aydınları. Çünkü bu aydınların (gazeteci, eski diplomat, akademisyen vs) neredeyse tümü karşılama ve kutlamalardan rahatsız olduklarını söyleyerek ya da ima ederek DTP'ye farklı ton ve formatta uyarılarda bulundu.

Bu aydınlar gerçekten şokta mı yoksa öyle mi görünmek istiyorlar onu bilemiyorum ama bildiğim şey bu aydınların her konuda olduğu gibi bu konuda da yanıldıklarıdır. Çünkü bundan önce birçok kez vurguladığım gibi 'Teslim olma' ve 'Türkiye'ye dönme' sürecinin tek bir aktörü var o da Abdullah Öcalan'dır.

Kısa bir süre önce Ahmet Türk'ün Siyaset Meydanı'nda mealen söylediği gibi  'DTP'nin süreç konusunda serbest davranma ve manevra yapma gücü' yoktur.
Yoksa resmen PKK'lı olan 8 kişinin yasal bir parti olan DTP otobüsü üzerinde ve DTP örgütlerinin düzenlemesi ile karşılanması nasıl açıklanabilir.
Gelelim bu görüntülerden rahatsız olanlara...
Öncelikle şunu söylemeliyim.
PKK medya alanında çok büyük bir iş başarmıştır. O gün yalnız Türkiye medyası değil başta 22 Kürt kanal olmak üzere neredeyse dünyanın tüm basın-yayın organları PKK'dan ve PKK'lıların 'muzaffer eda' ile Türkiye'ye dönüşünü konuştu, yazdı ve yorumladı.
Türklerin kızıp kızmaması hiç kimsenin umrunda değildi.
Çünkü PKK kendini çok iyi pazarlamış, 30 yıllık silahlı mücadele sonucu bu görüntüleri elde ettiğini davranışları ile söylemeye çalışmış ve bunu da başarmıştı.

İşte bu nedenle 'damarlarına dokunulan' TÜRK aydınlarının bu görüntülere kızmaları anlamsızdır. Çünkü PKK kendi mantığı içinde bu dönüşten yalnızca siyasal değil aynı zamanda sosyal ve psikolojik alanda da maksimum yararlanmak isteyecektir ve bunu yapmıştır.

Örneğin; PKK bu dönüş ve karşılanma ile içte ve dışta Türklere ve Kürtlere bu konuda tek muhatabın kendisi olduğunu kanıtlamıştır. PKK bu görüntülerle Türkiye içindeki silahlı silahsız militanlarına, yandaşlarına ve sempatizanlarına müthiş bir moral güç sağlamıştır.

Örneğin; Öcalan'ı büyük lider olarak gören ve gençlik ateşi ile dağlara çıkıp PKK savaşına katılma heyecanı yaşayan on binlerce Kürt genci ''yıllardır dağlarda gerilla olarak savaşan ve zafer edası ile dönen'' 8 PKK'lının görüntüsünden büyük haz alacağı kesindir. Aynı gençler (ve aileleri) bundan sonra PKK'ya karşı olan ya da en azından PKK yandaşı olmayan diğer Kürtler karşısında kendini daha üstün hissedecek, bu ise PKK'nın bölgedeki gücünü artıracaktır.

Böyle bir durum Öcalan'ın pazarlık gücünü artırır ve sonraki süreçte farklı bir durum çıkmaması halinde Türk devletinin ve halkının karşısına çıkarken daha değişik tavır sergilemesine yol açabilir.
Her şey Öcalan'ın son gelişmeleri nasıl algıladığına ve bundan sonraki süreçte  son kazanımlardan yararlanıp yararlanmama niyet ve isteğine bağlıdır.

'Kürt açılımı' sürecine destek verip son görüntülerden rahatsız olan aydınlara gelince onlara da bir çift sözüm olacak: Provokasyon diye algıladığınız son görüntülerden çok daha provakatif olanlarına her zaman hazırlıklı olun. Çünkü PKK bir zafer kazandığını düşünmekte ve önümüzdeki süreçte buna göre davranacaktır. Sizin öngörüleriniz doğru çıksın diye de Öcalan başka bir Öcalan olmayacaktır ve Kürtler sınırlarını kendi kafanızda belirlediğiniz talep ve haklarla yetinmeyerek Öcalan'ın 'YOL HARİTASI'ndan bugünün iç ve dış koşullarında asla vazgeçmeyeceklerdir.
Hele hele son görüntülerle 'zafer kazanmış' bir PKK bunu asla yapmayacaktır.

Bu haber 1,213 defa okundu.