kritik uyarı | " /> kritik uyarı | "/>

En Sıcak Konular

Başbakan'dan DTP'ye kritik uyarı

23 Ekim 2009 08:25 tsi
Başbakan'dan DTP'ye kritik uyarı Başbakan Erdoğan, Ağrı ve Erzurum dönüşü uçakta bir grup gazeteciyle “Demokratik Açılım” sürecini konuştu. Erdoğan çok önemli siyasi mesajların yanı sıra herkesin kulak vermesi gereken uyarılarda da bulundu.

Mehmet Metiner / Star 

 “Bu son şanstır, başa dönülmesin”  

Başbakan Erdoğan’la Ağrı ve Erzurum dönüşü uçakta bir grup gazeteci olarak yaptığımız sohbetin ağırlıklı konusu, “Demokratik Açılım” süreci. Sadece “Kürt açılımı” boyutuna değil, “Ermeni açılımı” boyutuna da geniş bir tarih perspektifi içinde değinen Erdoğan çok önemli siyasi mesajların yanı sıra herkesin kulak vermesi gereken uyarılarda da bulundu. Aldığım notlardan birinde Başbakanın şu sözleri var:

“Vazgeçersek ülke kaybeder.”

Başbakan’ın dönüş yolunda söyledikleri, başa dönülmemesi için ciddi uyarılarla doluydu. “Bu son şanstır!” sözü, sürecin hassasiyetini özetliyordu. Özellikle bu uyarıların merkezinde DTP’liler vardı. İşte Başbakanın sözleri:

Tavırları yanlıştı

“O giyim şekliyle Türkiye’ye girmeleri, Batı’daki vatandaşlarımızı rahatsız eden şeyler. Bunlar belli sinyallerdir. Bu sıkıntı veriyor. Gelenleri o şekilde karşılamak da yanlış. Onları geldiklerinde kim karşılayacaktı? Emniyet karşılayacaktı, yargı karşılayacaktı. Ondan sonra gereken yapılacak, karar verilecek. Sonra herkes gideceği yere gidecekti. Ama böyle her ilçede ve ilde karşılama törenleri yapmak yanlış. Bunlar süreci olumsuz etkileyebilir. Burada daha olumlu ve sağduyulu yaklaşım bekliyoruz. Beklemek de bizim hakkımızdır.”

Grupta konuşturmasınlar

Bir gazeteci arkadaşımız soruyor: “Dağdan inenlerin DTP grup toplantısına katılma kararı alınmış. Ne diyorsunuz?”

Başbakan üzüntülü bir yüz ifadesiyle cevap veriyor:

“Yanlış olur. Bu tür şeylerin olması doğru bir yaklaşım değil. Bu tür davranışlar, sürece tuz biber eker. Ortada olumlu bir durum var. Gelen 34 kişi hiçbir suça bulaşmadıkları için yargı tarafından serbest bırakıldı. Bu olumlu yaklaşımı olumsuza dönüştürmek ve buradan siyasi rant devşirmeye kalkışmak son derece yanlış olur. Bu tür davranışlar süreci başa döndürme riskini beraberinde getirebilir.”

Başbakan DTP’nin çözümsüzlükten beslenen çevrelerin değirmenine su taşıyan tahrik siyasetinden belli ki çok rahatsız...

Başbakan, özetle şunları söyledi: “Bu son şanstır. Bu dönemde başarılırsa başarılır. Kimse bizim gibi cesaret etmez bu işe. Bir çok riski göze alarak bu adımı attık. Bunu Ahmet Türk’ün kendisine de söyledim. Ama bu yanlış yaklaşımlar devam ederse iş başladığı noktaya geri döner. Dönebilir.”

Ne pahasına olursa olsun devam

Başbakan bir o kadar da kararlı. Sürecin kesintiye uğraması halinde herkesin kaybedeceğini, ülkenin bir bütün olarak zarar göreceğini çok iyi biliyor.

O yüzden, “Vazgeçersek ülke kaybeder” diyor. Hep birlikte kazanmak için ortak bir sorumluluk ve duyarlılık geliştirmek gerektiğine inanıyor. Uyarıları da bu yüzden...

Başbakanın not aldığım şu sözleri tam bir kararlılık göstergesi:

“Biz süreç tıkanana kadar yolumuza devam edeceğiz.”

Başbakan, ülkenin etnik kimlik sorununu vatandaşlık üst kimliği altında çözmek istediklerini söylerken, bir şeyin altını da önemle çiziyordu: “Biz bunu siyasi rant elde etmek için yapmıyoruz asla. Tek derdimiz 72 milyonun kardeşliğini tesis etmek.”

İşte Başbakanın sözleri: “Alt kimliklerde etnik tıkanıklıkları kaldıralım. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, aklınıza ne gelirse, bütün alt kimliklerdeki sıkıntıları ortadan kaldıralım. Üst kimlikte de Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını oluşturalım istiyoruz. Bunu başarmak istiyoruz. Bunu başarmaya çalışırken araya çomak sokmak yanlış olur.”

Başbakanın çomak eleştirisi sadece DTP’ye değil; CHP ve MHP’ye de yönelik. CHP ve MHP’nin bu birlik projesini, özünden saptırarak “bölücülük projesi” olarak sunmasından da bir o kadar rahatsız.

Bir gazeteci arkadaşımızın PKK’nın lider kadrosu için nasıl bir çözüm arandığına dair sorusuna Başbakan, “Bütün olay silahın bırakılmasında. Silah bırakılmadıktan sonra söylenebilecek bir şey yok.”

“Böyle bir ihtimal var mı?” sorusuna Başbakan şu karşılığı verdi: “İhtimalleri kısıtlamak yanlış olur.”

Lider kadro için üçüncü ülke formülüne sıcak bakılıp bakılmadığı sorusuna Başbakan “Olabilir. Ama bu bir yerde onların da takdiridir. Şu anda zaten üçüncü bir ülkedeler” cevabını verdi.

Benim, “Kemal Burkay, Yaşar Kaya, Şivan Perwer gibi isimlerden oluşan Kürt diasporasına ülkeye dönmek konusunda çağrınız olacak mı” soruma Başbakan gayet net bir yanıt verdi:

“Onlara daha önce çağrımı yaptım. Bizim kapımızın açık olduğunu söyledim. Kendilerini beklediğimi söyledim. Bence onlar bu 34 kişiden önce gelmeliydi.”

Açılıma da mücadeleye de devam

Başbakan iki şeyin birbirine karıştırılmamasını özellikle istiyor. Demokratik açılım süreci, terörle mücadelenin önünde engel değil. Başbakan anlayabildiğim kadarıyla terörle mücadele sürecinin bitmesi için silahın bırakılmasının şart olduğuna inanıyor. Demokratik açılım süreci başladı diye terörle mücadelenin noktalanmasını isteyenlere Başbakanın verdiği yanıt açık:

“Demokratik açılım sürecimiz bizim terörle mücadelemizi hiçbir zaman ertelemez. Terörle mücadele kararlılığımız aynı şekilde devam edecektir. Milli birlik süreci de, demokratik açılıma ilişkin süreç de kararlılıkla devam edecektir. Bu devletin projesi ama muhatabı da millettir. Bizden istenmemesi gerekenleri Anayasa ile belirledik. Bunları kimse bizden istemesin. Değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddeler zaten belli. Bunu da konuşmaya gerek yok. Onun dışındakileri konuşalım.”

İmralı’da düzenleme yakında

“Çok kısa bir zaman içinde gerekli düzenlemeleri yapacağız. Orada şu anda ilk etapta 10-12 kişilik bir yer yapılmış durumda. Fazla geciktirmeden oraya 5-6 kişilik grubu göndereceğiz.”

 



Bu haber 451 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,406 µs