Son açılım

21 Ekim 2009 15:08 tsi
İlk ikisi bitmedi ama sıra çift görevli Atina'da... iyibilgi Ankara

Diğer iki açılım daha bitmiş değil! Ancak bu 3’üncüsü de artık gündemde. Tabii kimin gündeminde sorusu önemli.

Çünkü şu sıralar hükümet ilk iki açılımın sonuçları ve gelişmeleri ile uğraşmak zorunda.

Bu yüzden 3’üncü açılımın takipçileri olarak ilk sırada Avrupa Birliği ve sonra ABD’nin adı verilebilir. Ancak bir de işin pratisyeninin bulunması gerekiyor.

İşte o ülke de Yunanistan. Daha doğrusu yeni Atina. Kostas Karamanlis’in ani ve şaşırtıcı erken seçim kararından ve beklenen yenilgiyi almasının ardından artık George Papandreu Atina hükümetinin başına geçmiş bulunuyor.

Geldiği andan itibaren ise-ki “andan” kelimesi üzerinde durulmalı çünkü hakikaten öyle, Papandreu ilk gezisini Güney Kıbrıs’a değil, Türkiye’ye yaptı-Ankara ile sıcak mesajlar alıp-vermeye başladı.

Bugün bile, Türk gazetelerinde (Sabah) “Yorgo, Türkiye ile AB’nin arasını bulacak” başlıkları bulunuyor.

Ama bunlardan önce en önemli açılım noktası Kıbrıs. Hatta Kıbrıs bile değil. Limanlar meselesi. Görünen o ki, Papandreu hükümeti ile birlikte iki ülkenin birbirine sıcak duyguları yeniden parlayacak ve limanlar konusunda bir hal yolu aranacak.

Esasen, bu görevin Atina’ya devredildiği hissi, AB yetkili makamlarının “Türkiye’ye limanlar konusunda yaptırım yok, limanları sonra konuşuruz” minvalli açıklamalardan anlaşılabilir.

Ancak Ankara’nın tutumu, limanlar konusundaki açıklamalar o kadar net ki, bu dönüşümün nasıl olacağı merak konusu.

Fakat belki AB’nin aklına uyup(!) bu noktaya biz de fazla kafayı takmamalıyız! Çünkü Yunanistan’ın da burada bir açılıma uğraması mümkün.

Zira Kıbrıs konusunda Atina’nın da “artık” bir adım atması gerektiğine inanan çok ülke var ve bunların başında da Washington geliyor. Açılımın bir boyutu da oraya dokunacak yani.

Yani dengeler artık farklı. Buna karşın, konu sadece Kıbrıs özelinde de düşünülmemeli. Çünkü bu ülkeler, daha dün Başbakan Erdoğan’ın yanıtlamak zorunda kaldığı gibi, Türkiye’nin bir “eksen kayması” yaşadığına inanıyorlar.

Özetle denebilir ki, “yeni Atina”nın görevlerinden biri de bu olsa gerek. Yani Türkiye’yi AB ekseninde tutmak!

Yani, “Yorgo’nun bulacağı ara”nın biri de bu olsa gerek! Ne denir, izleyelim görelim.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,246 defa okundu.