Ürküten senaryo: Sıradaki kim?

20 Ekim 2009 09:25 tsi
İran’da generallerin öldürülmesinin arka planında yeni bir dehşet senaryosu mu var? İyibilgi bölgesel denklemden yola çıkarak Türkiye’ye dikkat diyor: Emniyet alarma geçti... İyibilgi analiz

İran’ın güney doğusunda Devrim mıuhafızları komutanlarına yönelik saldırı orta asya ve ortadoğunun buluştuğu bölgede yeni ve riskli bir hareketenmenin yeniden başadığıyla ilgili önemli ipuçları veriyor. Saldırı İran’ın canını yakacak düzeyde sert. Çünkü ülke aralarında başta Kara Kuvvetleri Komutanı vekili Şuşteri olmak üzere üst düzey komutanların bulunduğu 35 kişiyi bu saldırıda kaybetti. Üstelik tam da İran’ın 5+1 ile görüşmelerine devam ettiği, uluslararası toplumun İran üzerindeki baskıyı artırmaya çalıştığı ve Aralık ayı sonuna kadar Tahran’a süre verdiği bir dönemde.

İran’da üst düzey saldırı zinciri

Peki, bu saldırı nasıl açıklanabilir? İfade edildiği gibi bu saldırı Sünni bir grubun terör faailyeti mi yoksa İran’ın ileri sürdüğü gibi uluslararası güçler ve Pakistan gibi komşuları bu saldırıda etkin rol oynadı mı? Diğer bir deyişle bu saldırı İran’ın uzun bir süredir yabancı istihbarat örgütlerince ortadan kaldırılan nükleer uzmanları ve uçak kazasıyla ölen komutanlarına düzenlendiği iddia edilen saldırıların bir devamı niteliğinde mi? Eğer bu saldırı “basit” bir terör sadırısıysa, örgüt neden şimdi harekete geçti, hayır ulsulararası güçler bu saldırının görünmeyen eliyse amaç ne?

Bu sorunun yanıtını ararken biraz geri gitmek gerekiyor, bundan bir hafta öncesine. Çünkü hareketlilik önce Afganistan’da başladı ardından Pakistan’a sıçradı. Bir hafta önce Pakistan Genelkurmay karargahına Taliban tarafından yapıldığı tahmin edilen bir saldırı düzenlendi. Saldırıda üst düzey komutanar yaşamını yitirirken aslında durumun şu özelliği daha vahimdi: Pakistan ordusu karargahını terörist saldırıdan koruyamamıştı.

Pakistan’dan sonra İran

Pakistan’da genelkurmay karargahına yapılan saldırıdan bir hafta sonra İran’da üst düzey komutanların hedef alındığı bir saldırının gerçekleşmesi şüphesiz soru işaretlerini beraberinde getirecektir. Saldırıyla ilgili Pakistan’ı  suçlayan İran’ın bu saikle mi yola çıktığı bilinmiyor.

Öte yandan basit ve düz bir yaklaşım şunu söyleyecektir: Pakistan Taliban’a karşı operasyonlar yürüttüğü için hedef olmuştu, İran da Afganistan’da ABD ile eşgüdüm içerisinde Taliban karşıtı politika izlediği için saldırıların hedefi oldu. Peki gerçekten böyle mi?

Şimdi dikkatinize diğer bir haberi sunalım, Afganistan, Pakistan ve İran’dan sonra bölgesel hareketliliğin hangi boyutlara vardığı ile ilgili ipuçları bulalım...

Türk emniyeti El Kaide’nin ABD ve İsrailli hedeflere yönelik saldırı girişiminde bulunacağı ile ilgili istihbarat aldı, emniyet güçleri alarma geçirildi.

Sıra Türkiye’de mi?

El Kaide’nin Afganistan’la ilgili Türkiye’yi geçtiğimiz haftalarda tehdit ettiğini hatırlıyoruz. Yani Afganistan’daki uluslararası gücün komutasını devralacak Türkiye El Kaide’nin menziline girmiş bulunuyor. Peki Türkiye’deki bu hareketlenme ve alınan tedbirler Pakistan ve İran’da yapılan  saldırılarla ilintili mi? Pakistan ve İran’dan sonra Türkiye’de hangi noktalar hedef alınacak? Yapılan açıklama ABD ve İsrailli hedefler diyor, böyle bir saldırı gerçekleşirse bu nasıl yorumlanır? Son İsrail krizi çerçevesinde değerlendirildiğinde Yahudi lobisi bu saldırıyı “Erdoğan’ın eleştirileri törer örgütlerini cesaretlendiriyor” diye dünyaya sunar mı? Bu soruların yanıtları garip bir tablo ortaya çıkarıyor...

İyibilgi.com

Bu haber 2,241 defa okundu.