perde arkası | " /> perde arkası | "/>

En Sıcak Konular

Milyar dolarlık silah alımının perde arkası

19 Ekim 2009 16:35 tsi
Milyar dolarlık silah alımının perde arkası
Ekonomik kriz ortamında 7.8 milyar dolar olarak açıklanan silah satışında, Amerikan tarafı Türkiye’yi ekonomiden gelen gücünü kullanarak baskı altına almaya çalışıyor. İşte o baskını perde arkası:

Amerikan yönetimi Türkiye’de dev bir silah satışı yapmak üzere kolları sıvamış durumda. Ekonomik kriz ortamında 7.8 milyar dolar olarak açıklanan silah satışında, Amerikan tarafı Türkiye’yi ekonomiden gelen gücünü kullanarak baskı altına almaya çalışıyor.

Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’un, geçtiğimiz ayı başında yaptığı, 13 ateşleme bataryası ve 72 Patriot füzesinin 7,8 milyar dolar bir maliyetle Türkiye’ye satışı için Kongre’den izin istediğini duyurmasıyla, Türkçe’deki karşılığı “Yurtsever” olan Patriot tartışması çarpıcı bir konuyu gündeme getirdi.

ABD’den gelen açıklama sonrası Milli Savunma Bakanlığı da yaptığı açıklamada bu bilgiyi doğruladı. Şimdi masada “Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi” var.
Kamuoyuna “Patriot alınacak” diye yansıdı bu konu. Ama Patriot, daha doğrusu, onu imal eden Amerikan Raytheon Corporation ile Lockheed-Martin Corp. teklif vermeye aday ülkelerin başında geliyor.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a bağlı olan Savunma Güvenlik ve İşbirliği Dairesi (DSCA) Türkiye'ye, potansiyel olarak değeri milyarlarca doları bulabilecek uzun menzilli hava savunma ve füze savar füze sistemleri satımı için Amerikan Kongresi'nin iznine resmen başvurmuştu.

Türkiye’nin bağımlılığı daha da artacak
Silah alımları konusunda Amerika’ya büyük ölçüde bağımlı olan Türkiye, Patroit alımı sürecinde, Amerikan yönetimi tarafından gündeme gelmeyen bir baskı altında. O da Amerika’ya uluslar arası anlaşma neticesinde bugüne kadar yapılan gümrüksüz yapılan ihracatın durdurulacağı veya azaltılacağı tehdidi. 

Bu konuda Türkiye’de kurulu olan ve Amerika ile ticari faaliyet yürüten dernek ve konseylere, Hükümet üzerinde baskı kurmaları yönünde telkinlerde bulunulduğu açığa çıktı. Bu konuda  bilgi veren ünlü bir işadamı perde arkasında lobilerin yürüttüğü etkin faaliyetleri aktardı.

ABD imza attığı anlaşmaları hiçe sayıyor

Zira bilindiği gibi Türkiye’den Amerika’ya kimi mallar gümrüksüz ihraç edilebiliniyor. Bu mallar arasında, Türkiye’den Amerika’ya ihraç edilen mermer, kablo, mücevherat, ve çeşitli işlenmiş gıda ürünleri bu kapsamda yer alıyor. Bu anlaşma UNCTAD BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı hükümlerine bağlı olarak sürüyor.  BM Genel Kurulu’nun 30 Aralık 1964 tarihli kararı ile kurulan UNCTAD ile gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere mal satışı konusunda bir takım avantajlar sağlıyor. Türkiye de anılan dönemden bu yana bu çerçevede Amerika’da kimi malları gümrüksüz satabiliyor.

Dev ihale için iş örgütleri yakın markajda

Ancak bu süreç dev silah ihalesi Patroit alımı ile kesintiye uğrama tehlikesi içinde. Amerikan yönetimi ekonomiden gelen gücünü kullanarak Türkiye’ye silah alımında kendine bağımlı hale getirme arayışında. Zira 7.8 milyar dolar olarak açıklanan dev silah ihalesinde muhtemel iki ülke daha, Rusya ve Çin, bulunuyor. Ancak Amerika, Türkiye’yi ekonomik alanda sıkıştırarak silah alımı konusunda tercihin Amerikan şirketlerinden yana kullanılmasını zorluyor.

Amerika’yı yakından tanıyan ve Türk Amerikan İşadamları Derneği üyesi de olan bir kaynak perde arkasında yaşanan sert tartışmaları aktardı. Adının açıklanmasını istemeyen kaynak şunları kaydetti: “Silah alım ihalelerinde daima lobiler etkili olmuştur. Bu bilinen bir durum ancak son süreçte Patroitler ile ilgili Amerika tarafından görülmemiş bir baskı altındayız. Gümrüksüz ihraç edilen malların kısıtlanması, durdurulması yanı sıra, Hükümet üzerinden tercihin Amerika’dan yana kullanılması için baskı oluşturmamız isteniyor. Kimi lobi birimleri bunu açık -açık söylüyor”.

Türkiye’nin bu silahlara verecek parası var mı?

Dev silah alım ihalesi iki temel nokta ile de çelişiyor. Hükümetin, komşularla ilişkileri en iyi düzeye getirmeyi öngören ‘Sıfır politika’ siyasetine, Türkiye’nin yine bu komşuları hedef alan silahlar satın alıyor olması ile çelişiyor. Yine ayrıca bu durum, ekonomik gidişatla da çelişiyor. Zira, Türkiye’de artan işsizlik varken Patriot gibi pahalı silah alımları gerekli mi, sorusu da sıklıkla güdeme geliyor. Bu süreçte pek çok çevre “Toplumu derin bir ekonomik bunalımdan geçen bir ülke, hiçbir sivil demokratik denetim süzgecinden dahi geçmeyen silah alımları ile nasıl kalkınabilir?” sorusunu da gündeme getirmiş durumda.

Neden 3 yıl beklendi: Lobi mi etkili oldu?

Savunma Bakanlığı satın alma sürecinin 30 Haziran 2006’da alındığını duyurmuştu.
Bu noktada karar neden üç yıl bekletildikten sonra yürürlüğe kondu? Bu konuda önemli bir iddia da askeri kaynaklardan geldi. “Asker, füze savunma sistemi almak için uzun zamandır ABD ve İsrail tarafından sıkıştırılmaktadır” iddiası emekli bir subaya ait. “ABD ve İsrail yıllardır Hava Kuvvetleri personelini İsrail ve ABD’ye götürüp getirir.” iddiası da aynı kişiye ait. Peki bu sistem gerekli mi sorusuna, “Böyle bir sisteme gerek yok” diye konuştu emekli bir hava subayı. Yine aynı subay: “Ne bir tehdit var ne bir ihtiyaç. Projenin ne tutarlılığı, ne fizibilitesi var. Kullanmayacağınız sistemlere milyarlar yatırmaktan başka bir şey değil. AWACS, tanker uçaklarda olduğu gibi.” Açıklaması yaptı.

Obama kararını neden değiştirdi?

Rusya Federasyonu tarafından ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nde kurmak isteyerek Rusya’yı kuşatma projesinin bir ayağı olarak değerlendirilen, ancak ABD’li yetkililerce İran’a ve bu ülkeden gelebilecek tehditlere karşı olduğu iddia edilen Füze Kalkanı Projesi’nden vazgeçildiği  yolunda çıkan haberlerin hemen ertesinde Türkiye’nin merkez haline geldiği yeni bir proje ve bu proje üzerinde yapılan çok çeşitli spekülasyonlar ortaya çıktı.

ABD'de Barack Obama yönetiminin Avrupa'ya füze savunma sistemi yerleştirme kararından vazgeçmesinin, Türkiye'ye 7.8 milyar dolarlık Patriot füze sistemi satılması planıyla doğrudan bağlantılı olduğu ileri sürüldü.

İddiayı, ABD'de yayımlanan The Washington Times gazetesine konuşan ve füzelerle ilgili hükümetler arası görüşmelerde yer aldığı için adının açıklanmasını istemeyen Avrupalı bir diplomat ortaya attı.

Söz konusu diplomat, Washington'un Polonya ve Çek Cumhuriyeti'ne füze savunma sistemi yerleştirmekten vazgeçme kararının, Türkiye'ye 7.8 millar dolar değerinde Patriot PAC-3 füze bataryası ve bağlantılı sistem satma kararını açıklamasının hemen ardından geldiğini hatırlattı.

Diplomat, ABD yönetiminin İran'ın füze programına karşı daha az maliyetli bir sistem arayışında olduğunu belirterek, “Çek Cumhuriyeti ve Polonya'yı kapsayan program oldukça pahalıydı. Farklı füze sistemleriyle aynı savunma programını daha ucuza mal etmeleri mümkündü. Türkiye'ye satılması planlanan Patriot füzesavar sistemi muhtemelen bu kararın bir parçası" dedi.


Cafesiyaset



Bu haber 1,881 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,423 µs