Putin'in rol modeli Komunist Parti

19 Ekim 2009 14:40 tsi
The New York Times gazetesinde yayımlanan bir analizde, Vladimir Putin'in Birleşik Rusya Partisi’nin tıpkı kendinden beklenenin yerine getiremeyen kıskanç biri gibi, Çin'in Komünist Partisi'ne nasıl benzeyeceği konusunda daha fazla kafa yorduğu g

Rusya'nın liderleri, ülkelerindeki Komünist Parti'nin yıkılmasından yaklaşık 20 yıl sonra Çin'deki Komünist Parti'yi gelecekte başarılı olmak için model olarak alıyor.

The New York Times gazetesinde yayımlanan bir analizde, Vladimir Putin'in Birleşik Rusya Partisi’nin tıpkı kendinden beklenenin yerine getiremeyen kıskanç biri gibi, Çin'in Komünist Partisi'ne nasıl benzeyeceği konusunda daha fazla kafa yorduğu görüşü savunuldu.

"Russia’s Leaders See China as Template for Ruling" başlığı ile yayımlanan analiz, Putin'in partisinin en çok Komünist Parti'nin Çin'i finansal krizden, kendisi ile kıyaslandığında çok daha iyi şartlarda çıkarabilme kabiliyetine özendiğinin de altını çizdi.

Bu amaçla Birleşik Rusya Partisi'nin, Komünist Parti'nin yetkililerinden gücü nasıl kullandıklarını birinci ağızdan anlatmaları için bu ay özel bir toplantı dahi düzenledi.

KOMÜNİZM NİYETLERİ YOK

Doğrusunu söylemek gerekirse Rusların ne eski Sovyetler Birliği dönemindeki ne de şu anda Çin'de uygulanan oldukça örselenmiş tipteki komünizme yeniden dönmek gibi bir niyeti yok. Ancak istedikleri şey, Çin gibi tek parti ile ülke üzerinde sıkı kontrolü sağlarken gözle görülür bir ekonomik büyümeyi de sağlamak.

Bu durum, iki ülke arasında bir dönem uzun süren anlaşmazlık öncesinde, Çinli komünistlerin Sovyetlerden ilham aldığı gerçeği hatırlandığında tarihin ilginç bir dönüşümü olarak görülmeli.

Rusların penceresinden bakıldığında, ülke pazar ekonomisine geçiş sürecinde oldukça karanlık günler geçirdi ancak benzer süreci Çin'in da yaşadığı hesaba katıldığında, şimdi Asya'nın lider ülkesi olan Çin’in bu süreci daha becerikli yönettiği aşikar. Şu andaki ekonomik görüntüde Rusları utandıran diğer bir durum da, ekonomilerinin Çin'in dünya tarafından talep gören sanayi ürünlerine karşın, üçüncü dünya ülkeleri gibi petrol, gaz ve doğal kaynaklara bağlı olmasında yatıyor.

ÇİN EN YÜKSEK NOTU HAK EDİYOR

Analizde Başbakan Yardımcısı görevini yürüten ve aynı zamanda Putin baş danışmanı olan Aleksandr D. Zhukov'un sözlerine de yer verildi. Zhukov, 9 Ekim'de Çinli yetklililer ile yapılan bir toplantıda "Çin'in Komünist Partisi'nin iktidarını geliştirmede elde ettiği başarılar en yüksek notu hak ediyor" derken sözlerine, "Sahip oldukları pratik tecrübe derinlemesine incelenmelidir" diyerek devam etti.

Zhukov, Çin Komünist Partisi Genel Sekreteri Hu Jintao'yu da Birleşik Rusya Partisi'nin Kasım'da düzenlenecek olan kurultayına da davet etti. Çin ile yapılan bu toplantı aynı zamanda iki ülke arasında birkaç aydır artan ilişkilerin geldiği son nokta oldu.

Analizde, Rusya'nın bu hamlelerindeki motivasyonu ne olursa olsun, bu ülkenin son yıllarda gerek politik gerekse de ekonomik olarak Çin modeline yaklaşmakta olduğunun altı çizildi. Rusya'nın, 1991 yılında Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra ölçüsüz bir kapitalizmin içine düştüğünü belirten analiz, ülkede birçok sanayi kuruluşunun elden çıkartılıp, düzenlemelerin gevşetildiği ancak Putin yönetimin bu gidişatı birçok sektör üzerinde kontrolünü artırarak tersine çevirdiği hatırlatıldı.

ÇİN DAHA DİSİPLİNLİ

Analizde, her iki ülkenin şimdilerde hem özel sektör hem de kamu sektörünün karma şekilde merkezi yönetim sergilediği ancak Rusya'nın Çin'e göre daha az disiplinli olduğu da belirtildi.

Çin'de altyapı yatırımlarının çok ilerlediği ve rüşvet olaylarının Rusya'ya oranla çok daha az olduğuna da işaret eden analiz, yatırımcıların bu nedenle kendilerini Asya devinin topraklarında daha güvenli hissettiğinin de altını çizdi.

Siyasi analistler, Putin'in danışmanlarının uzun zamandan beri demokratik bir kılıf altında ülkede de facto olarak tek parti hükümetinin iktidarda bulunduğu bir modelin peşinde olduğunu ileri sürüyor. Analizde Rusların tıpkı Japonya ve Meksika'da bu şekilde uzun süre iktidarda kalan bu partilerin yönetimi kaybettiklerini göz ardı ettiğine de vurgu yapıldı.

Analiz, Kremlin'in geçen hafta bölgesel seçimlerde uyguladığı rakip partileri bastırma politikasının bu niyetini açıkça gösterdiğini de belirtirken, bunu hem Putin hem de Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev'in Rusya'nın ayakta kalmak için güçlü birçok partili sisteme sahip olması gerektiği ile ilgili sürekli tekrarladıkları görüşler ile de çeliştiğini de anımsattı.

Bu haber 1,143 defa okundu.