En Sıcak Konular

İsrail'in korkunç planı: 'Samson Tercihi'

19 Ekim 2009 10:34 tsi
İsrail'in korkunç planı: 'Samson Tercihi' "Nüfusun üçte birini kaybetmek" riskini göze alıyorlar

Erhan Başyurt / Bugün

İsrail'le restleşme İran yüzünden mi?

Türkiye ile İsrail arasında son 15 yılın en soğuk dönemi yaşanıyor.

Görünür nedenler "Anadolu Kartalı" tatbikatına İsrail'in 6 yıl sonra alınmaması; Türkiye'nin Suriye ile askeri tatbikatlar yapması ve TRT'de yayınlanan bir dizi...

Ancak bütün bunların perde arkasında başka bir hesaplaşmanın ihtimali güç kazanıyor.

O da hiç şüphe yok ki, İran'ın nükleer kapasitesini İsrail'in bir askeri operasyonla yok etmek arzusu.

İsrail'in mevcut aşırı sağcı yönetimi, İran'ı vurmayı adeta saplantı haline getirmiş.

Jereme R. Corsi'nin yeni yayınlanan "Why Israel Can't Wait (İsrail Neden Bekleyemez)" isimli kitabı bu konuda çarpıcı detaylar veriyor.

World Net Daily için uzman olarak görev yapan Corsi, 26 Mayıs ila 16 Haziran 2009 arasında üç haftayı İsrail'de geçiriyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, Başbakan Yardımcısı Moshe Yaalon başta olmak üzere eski ve yeni istihbaratçı ve stratejistlerle görüşüyor.

Vardığı sonuç korkunç...

Özetle söylemek gerekirse:

"İsrail, İran'ın nükleer silah sahibi olmasının kendisini yok etmeye yönelik olduğuna inanıyor. Bu sebeple de İran'ın uluslararası kamuoyunu oyalayarak bu kapasiteye ulaşmasına seyirci kalmak istemiyor. ABD ve uluslararası kamuoyu ile ılımlı İslami yönetimleri ikna etmeyi, gerekirse tek başına bu saldırıyı gerçekleştirmeyi istiyor."

Corsi, görüştüğü üst düzey İsrailli yetkililere dayandırarak "2009'un sonu ya da 2010'un başında" diyerek operasyon tarihi de veriyor.

İran'ın "Sajjil 2" füzeleri kapsama alanına giren İsrail, Ahmedinecad'ın "İsrail haritadan silinmeli" sözüne fena takmış.

Ya da en fazla bu açıklamayı nazara veriyor.

Bu sebeple İran'ın nükleer kapasitesini yok etmeye, ölümcül bir mesele olarak bakıyorlar.

Ancak böyle bir saldırının uluslararası kamuoyu ve ABD'ye rağmen gerçekleşmesi halinde İran'ın farklı yöntemlerle kendilerinden intikam alacağını da biliyorlar.

Hizbullah ve Hamas saldırıları ve konvansiyonel füzelerle ülkeyi vurmak gibi...

Corsi, İsrailliler'in "nüfusun üçte birini kaybetmek" riskini hesapladıklarını, aksi halde "Hitler karşısında sessiz kalmak" gibi daha ağır bedel ödemekten korktuklarını kaydediyor.

İsrail bu duruma "Samson Tercihi" adını veriyormuş!

Filistinliler'i yok etmek için kutsal mabedi yıkan ve kendi hayatını da feda eden Samson gibi.

Corsi, İsrail'in hava ve alternatif saldırı planlarını hazırladığını ve iki farklı tatbikat da yaptığını kaydediyor.

Bir diğer alternatif de denizaltından nükleer hedeflere füzeler fırlatmak.

Hava saldırısı için İsrail'in pek fazla seçeneği bulunmuyor.

Ürdün-Suudi Arabistan ve Körfez üzerinden geçmek; Ürdün-Irak üzerinden geçmek veya Türkiye üzerinden geçmek...

Garip bir şekilde Corsi'nin kitabında Türkiye adı hiç geçmiyor.

Ancak askeri stratejist Anthony Cordesman, ünlü think-tank kuruluşu CSIS için Mayıs 2009'da yazdığı "İsrail'in İran'ı Vurma Seçenekleri" başlıkla analizde bu durumu şöyle izah ediyor:

"İsrail uçaklarının, Türkiye-Suriye sınır çizgisinden geçerek İran'daki nükleer hedefleri vurması en iyi seçenek...

En az 70 uçak gerekiyor. Havadan ikmal de kaçınılmaz.

İsrail, Eylül 2007'de Suriye'deki Dayr ez-Zawr tesislerini vurduğu gibi İran'ın radarlarını da kilitlemeli...

Bu seçenek de Suriye ile savaş hali olduğu için zaten politik kriz yaşanmaz.

Türk radarları da sınırdaki bu uçakları 'dost' olarak algılar. Daha sonra bir siyasi kriz çıksa da orta şiddetli olur..."

Bütün bu gelişmelerin ışığında değerlendirildiğinde, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan kırılmada, İran etkisinin sanıldığından çok büyük olabileceği görülüyor.

Başbakan Erdoğan'ın bu hafta içerisinde gerçekleşmesi beklenen İran ve ardından ABD ziyaretleri sanırım, Şam ve Bağdat çıkarmaları kadar, hatta daha büyük bir önem taşıyor.

Erdoğan, İsrail'in kan kokan planlarına kendisi gibi karşı çıkan Obama ile İran yönetimi arasında sanırım bir nevi "arabuluculuk" girişiminde bulunacak.

Başbakan Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'de yaptığı, "İran'ın nükleer çalışmalarını gündeme getirenler, İsrail'in sahip olduğu nükleer silahlarını neden gündeme getirmiyor" çıkışı da puzzle'ın parçaları gibi yerine oturuyor.

Türkiye'nin, İsrail'in Konya'daki askeri hava tatbikatını iptal etmesi çok daha derin anlamlar taşıyor.

Ayrılık dizisi bahane, havada ayrılık türküsü var...



Bu haber 1,754 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,823 µs