Bir şeyler oldu olacak derken... | " /> Bir şeyler oldu olacak derken... | "/>

En Sıcak Konular

Bir şeyler oldu olacak derken...

19 Ekim 2009 09:42 tsi
Bir şeyler oldu olacak derken... ‘Bir şeyler oluyor’ demeye kalmadan ‘iyi şeyler olacak’ cümlesine hayatiyet kazandıran gelişmeler olmaya başladı. ‘Bu açılımdan bir şey çıkar mı çıkmaz mı’ tereddütleri yüksek sesle dillendirilmeye başlamışken hem de. O

Bugünün haberi, Mahmur Kampı ve Kandil’den toplam 34 PKK’lının Habur Kapısı’ndan yurda “giriş” yapacak olması…

Çok değil, bir hafta öncesine kadar “PKK’nın silah bırakması” konusunda bugün ortaya çıkan “havadan” eser yoktu. Hatta “demokratik açılım” sürecinde, biraz da muhalefetin itirazlarının da etkisiyle, “başa dönüldüğü”, bu süreçten somut bir sonuç elde edilemeyeceği yönünde kanaatler yüksek sesle dillendirilir olmuştu. (Bknz. İyibilgi/Bir şeyler mi oluyor?)

Denilebilir ki, “açılımın” kritik noktası PKK’nın silah bırakması idi. Bunun “kolay” olmadığı biliniyordu. Bu nedenle yaşanan gelişme, izlenen “açılım” siyasetinin en somut ve önemli sonucu olmaktadır diyebiliriz.

Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı çağrının PKK üzerinde ne kadar etkili olup olmayacağı konusunda da tereddütler vardı. Bu da doğaldı. Zira 10 yıldır İmralı’da tek başına hapis olan Öcalan’ın örgütü üzerindeki hükmünün ne kadar devam edip etmediğinin “test” edilmesi gerekliydi. Bu “testin” pozitif sonuç verdiği görülüyor.

Teslim olan PKK’lı grup “özel yetkili” bir savcı tarafından karşılanacak. Hızla ifadeleri alınacak. Herhangi bir eyleme katılmadığı tespit edilenlerin Silopi’den serbest bırakılması söz konusu. Bu durumda,  bu kişiler hakkında TCK’nın “etkin pişmanlık” fiilini düzenleyen yasa hükmünün (221. madde) uygulanacağı anlaşılıyor.

Bu “prosedürün” ne şekilde işleyeceği sanıldığından daha çok önemli.

Zira bundan 10 yıl önce de, yine Öcalan’ın çağrısıyla K. Irak ve Avrupa’dan PKK’lı gruplar gelerek teslim olmuş ve hemen tutuklanarak cezaevine konulmuşlardı. TCK’nın 221. maddesi o zaman da vardı, ama uygulanması konusunda günümüzdeki kadar “istekli” bir yargı da, siyasi irade de yoktu.

Diğer önemli bir husus da, bu sürecin “psikolojik” bakımdan da “iyi” idare edilmesiyle ilgili.

Konuyu yakından bilen uzmanların da dikkat çektikleri üzere, on yıl önceki gibi, “bittiler”, “dağılıyorlar”, “sonları geldi” tarzında söylemler, karşı tarafta beliren “silah bırakma” düşünce ve eğilimlerinin hızla tersine dönmesine neden olabilir. Bu noktada yetkililerin dikkatli bir dil kullanmaları büyük önem taşıyor; nitekim şu ana kadar da olan, bu…

Öcalan’ın talimatının örgüt tarafından beklenenden daha “hızlı” bir şekilde yerine getirilmesini ise, birbirine bağlı üç nedenle izah etmek mümkün.

Birincisi; belli ki, Öcalan’ın örgüt üzerindeki otoritesi hala kolay kolay tartışılamayan bir durumdadır.

İkincisi; örgüt saflarında “silah bırakma” eğilimi, sanıldığından daha güçlüdür. Bu da “silahlı” olmanın herhangi bir “güçlü” neden ve gerekçesi kalmamış olmasıyla ilgilidir. Dil, kültürel haklar bakımından atılan adımlar bu realiteyi daha da belirgin hale getirmiştir ve örgüt insanları “dağda” tutmak adına çok inandırıcı, ikna edici nedenler ileri sürememektedir.

Üçüncüsü; izlenen “açılım” siyaseti, “bu mesele artık bitsin” şeklinde özetlenebilecek bir düşüncenin gelişmesini tetiklemiş görünmektedir.

Hatırlayalım; bu yılın başlarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “iyi şeyler olacak” demişti…

Fakat son bir not daha düşmek gereği var: Ne abartılı şekilde “iyimser” olmak, ama ne de “kötümser” olmak doğrudur.

Olması gereken, olacaktır. Mesele, bunu Türkiye adına bir “fırsata” dönüştürmesini bilmek, bu yönde çaba göstermektir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,560 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,520 µs