Açılım var 'açılım' var...

16 Ekim 2009 10:15 tsi
Devir ‘açılım’ devri, tamam. Ama bu açılımları hep iktidar partisi mi yapıyor sanıyorsunuz? Baykal’lı CHP için ‘açılıma doymuyor’ haberleri yapılan günleri ne çabuk unuttuk? Baykal Kürt meselesinde de ‘açılım’ yap

Malum, devir ‘açılım’ devri… Türkiye’nin artık varlığına ve canımızı acıtmasına neredeyse tamamen alıştığımız meseleleriyle ilgili ‘açılımlar’, uzun zamandır gündemimiz oldu.

Hükümet yetkilileri tarafından ‘Demokratik Açılım’, sonrasında ‘Milli Birlik Açılımı’ olarak adlandırılsa da kamuoyunda ‘Kürt açılımı’ olarak anlaşılan açılım, bu açılımlar içerisinde en mühim olanı.

Hemen her gün gazetelerin köşe yazarları bu açılımın olası sonuçları üzerine kalem oynatıyorlar. Bileni bilmeyeni, TV’lerin tartışma programlarında bu meseleye dair tartışmalar yapıyorlar. Siyasetçiler yine öyle. Hatta siyasiler arasında çok sert polemikler yaşandığına tanık oluyoruz, anlaşılan bu, daha da devam edecek.

“Alevi Açılımı” da bu açılımdan daha az önemli değil tabii ki… Daha az tartışılıyor olması, daha az önemli olduğu anlamına gelmiyor.

Öncesi bir yana, geçtiğimiz Haziran ayından bu yana düzenlenen dört “Alevi Çalıştayı”nda, konuyla ilgili değişik meslek erbabından çok sayıda kişi ve kurum, meselenin nasıl çözüleceğine dair öneri ve düşüncelerini “devlete” iletme imkanı buldu. Bu süreç halen devam ediyor.

Aslına bakarsanız, “yiğidi öldür hakkını yeme” misali bir durum söz konusu. “Neden?” derseniz, “açılım” konusunda CHP ve Deniz Baykal, kamuoyunda açılımlara karşı imiş gibi algılanıyor.

“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” denir ya, ne kadar da doğru!

Oysa 29 Mart seçimleri öncesindeki kampanya dönemini hatırlayın… “Açılıma doymayan parti” türü manşetlerle haberlere konu olan parti kimdi sanıyorsunuz? Tabii ki CHP ve Deniz Baykal…

Önce “çarşaf açılımı” yapıldı. Evet, “türban” da değil; “çarşaf"… Çok sayıda çarşaflı kadın partiye üye kaydedildi. Gerçi mecliste başörtüsü yasağı ile ilgili canla başla mücadele etmişti bu parti; bu nedenle “seçim yatırımı olur da bu kadar da olmaz ki” türü eleştirilere maruz kalmıştı. Ama olsundu. Açılım açılımdı…

Sonrasında CHP’nin namlı üyelerinden Sefa Sirmen aracılığıyla “her mahalleye Kuran kursu açacağız” açılımı yapıldı o günlerde. Bir de belediye başkanlığını kazansaydı (İzmit), asıl o zaman görecektik bu açılımın sonuçlarını. Olmadı.

Hükümet Alevi açılımı yapar da anamuhalefet partisi bunun gerisinde mi kalır? Şu “Alevi iftarı” günlerini hatırlıyor musunuz? İşte o günlerde, CHP bundan sonra Muharrem orucu sonrasında parti genel merkezinde “aşure kaynatma” kararı aldı! (Biz şimdiden hatırlatmış olalım. Zamanı yaklaşıyor.)

Bu kadar da değil. Ankara’nın Çankaya ilçesinde “Türkiye’nin en büyük cemevini kuracağız” diye ilan ettiler. Yer belirlendi. İlk kazma da vuruldu. Ama öylece kaldı. Cemevini birlikte inşa edecekleri Alevi vakfı bile isyan etti bu duruma. Ne de olsa para-pul meselesi. Para olsa yarım bırakılır mıydı?

“Peki Kürt açılımı?” diye meraklanıyorsanız, onun da cevabı bugünkü Habertürk gazetesinin diplerinde bir yerde.

“Baykal’dan Diyarbakır açılımı” başlıklı habere göre CHP lideri Baykal, Pazar günü oynanacak Antalyaspor-Diyarbakırspor maçında Diyarbakırspor forması giyip Antalyaspor atkısı takarak maçı tribünlerden izleyecek. Dahası da var: Maçtan sonra her iki takımın yöneticileriyle beraber yemek yiyecek…

Açılım var, “açılım” var… Görmezden gelmemek lazım. İşte görüyor ve de yazıyoruz…

Bunlardan hangisi açılım; hangisi “açılım”, artık ona da siz karar verin…

www.iyibilgi.com analiz

Bu haber 708 defa okundu.