Günay: Türkiye-Ermenistan maçı, bir dostluk maçı

14 Ekim 2009 13:23 tsi
Bakan Günay, Adıyaman'da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Suriye ile vizenin kaldırılmasıyla ilgili soru üzerine Bakan Günay, şöyle konuştu:

''Yakın yıllara kadar Suriye, Türkiye'nin potansiyel tehlike kaynaklarından biriydi. Şimdi vizeyi kaldırıyoruz. Türkiye ile Suriye arasında yurttaşlarımız, AB ülkeleri gibi artık komşuya gider gibi akrabaya gider gibi birbirlerine gidip gelecek. Zaten komşuyuz, akrabayız, kirveyiz, hısımız, kanla bağlıyız. Bu gerçeği yıllar sonra ilk defa bir cumhuriyet hükümeti olarak içselleştiriyor ve buna uygun adımlar atıyoruz. Bunun kültür ve turizme çok yararı olacak. Ayrıca şu anda Suriye, Kuzey Kıbrıs'taki yalıtılmışlığı aşmaya çalışan ve bize en fazla yardımcı olan ülkelerin başında geliyor. Lazkiye'den Kuzey Kıbrıs'a bir feribot hattı var. Suriye'nin daha varlıklı kesimleri de Türkiye'nin turizm mekanlarına gelsinler diye çalışma yapıyoruz.''

-TÜRKİYE-ERMENİSTAN MİLLİ MAÇI-

Türkiye-Ermenistan milli maçıyla ilgili soru üzerine Günay, bunun bir dostluk maçı olduğunu söyledi.

Günay, şöyle devam etti:

''Daha önce de Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir maça gitmişti ve böylece bölgemizi dostça ilişkilerle donatma konusunda hepimiz kararlılığımızı ifade etmiştik. O gidişin olumlu sonuçlarını ve yansımalarını yaşıyoruz bir anlamda. Sayın Cumhurbaşkanı'nın attığı adımı hükümetimiz de ciddiyetle paylaştı. Sayın Başbakan da bu konuda çok kararlı adımlar atıyor. Çevremizde dostluk yaratmaya çalışıyoruz. Türkiye, halkıyla ve bütün kurumlarıyla güçlü bir ülke ve çevresinde endişe duyacağı, korkacağı hiçbir komşusu yok. Şunu anlatmaya çalışıyoruz ki hiçbir komşumuz da bizden korkmasın. Bizim 'yurtta barış dünyada barış'tan başka bir arayışımız yok. Kendi topraklarımızı sevgiyle koruyoruz. Sadece kendi ülkemizin değil bütün bölgemizin gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bu akşamki maçın bir dostluk ortamı içinde başlayıp sona ermesini çok temenni ederim.''

-DEMOKRATİK AÇILIM-

Demokratik açılımla ilgili soru üzerine, Bakan Günay, bu konuda çok iyi niyetli bir çaba içinde olduklarını söyledi.

AK Parti'nin 2000 yılından sonra kurulduğuna, Türkiye'de eski siyasal kalıpların reddedildiği bir ortamda yeni bir adalet ve kalkınma anlayışı olarak ortaya çıktığına işaret eden Bakan Günay, toplumun kendilerine verdiği misyon üzerinden yollarına devam ettiklerini ifade etti.

Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Toplum bize didişme, çatışma değil hizmet etme görevi verdi. 1999-2002 yıllarında Türkiye, ekonomisi ve sosyal dokusuyla neredeyse inanılmaz bir uçurumun kenarına gelmişti ve oradan yeni baştan kalkınan bir Türkiye'nin temellerini atmaya çalışıyoruz. Bunun yapılabilmesi, sürekli kılınabilmesi için toplumsal barış şart. İçerde yurttaşlarımıza inançlarına, kökenlerine, giyimlerine,davranışlarına göre ayırmadan, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak bir ve eşit sayarak hizmet etmek şart. Herkes kendisine göre bu açılıma isim koymaya çalışıyor. Bunu bir demokratik bütünleşme ve demokratik gelişme süreci olarak değerlendiriyoruz. Süreç ayrıca başlayıp devam eden bir süreç. Bu son aylardaki birtakım telaffuzlarla başlamadı dikkatinizi çekerim.''

Yıl başında TRT'nin bir kanalında 24 saat Kürtçe yayın yapılmaya başlandığını hatırlatan Günay, şunları kaydetti:

''Bu zaten önemli bir demokratik açılımdır. Bunu 'Ne yapacaksınız' diye soranlara cevap olarak söylüyorum. Türkiye'de çok köklü ve çok yeni bir şey yapılıyor. Bundan Türkiye zarar gördü mü? Devletin televizyonunun Kürtçenin lehçeleriyle yayın yapması toplumsal barışı sarstı mı? Yoksa bu tansiyonu biraz düşürdü mü? Elimizi vicdanımıza koyalım. Bu, yumuşama sürecine katkı yaptı. Demokratik açılım diyorsunuz da biz işte bunları diyoruz. Kavga için gelmedik, sevgi için geldik. 'Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, hakkın eri gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim' diyor ya Yunus Emre, bunu yapmaya geliyoruz. 2009'un birinci gününden bu yana ne yaptıysak bunu yapmaya devam edeceğiz. Bu bir dostluk, barış, kardeşlik süreci. Türkiye bölgede zaten öne çıktı. Bunu görmeniz gerekiyor. Türkiye bu bölgenin en temel temsilcilerinden biri. Bunu nasıl devam ettirebiliriz, bunu ancak barış ortamında sağlayabiliriz.''

-ERDOĞAN-BAYKAL GÖRÜŞMESİ-

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın görüşmesiyle ilgili soru üzerine de Günay, şunları kaydetti:

''Bu kararları tamamen Sayın Başbakan verecek. Şöyle olmalı, böyle olmalı diye yol göstermeyi haksızlık sayarım. Önümüzdeki hafta görüşecekler. Toplantı kayda açık mı olur kapalı mı olur, bazı gözlemcilerin önünde mi olur, iki ikiye mi olur, iki genel başkanın takdir edebileceği bir noktadır bu. Olumlu gelişmelere vesile olsun istiyoruz yani bu görüşme üzerinden yeni bir tartışma yaratmak istemiyoruz. Bu görüşmenin önünü tıkayacak hiçbir cümleyi hatta sözcüğü hiçbir arkadaşımız sarf etmez. Yapıcı inşa süreci içindeyiz. Bizi dinleyen herkese bir şey anlatmaya çalışırız, bize bir şey anlatmaya çalışan herkesi dinleriz.''

Sinema sanatçısı Kadir İnanır'ın Antalya Film Festivali'nde 12 Eylülle ilgili filmlere sansür uygulandığı yönündeki açıklamalarıyla ilgili görüşünün sorulması üzerine de Günay, şöyle konuştu:

''Sanatçı arkadaşlarım açıklama yaparlar, biz de onları dinleriz. Ancak hiç kimse 12 Eylülle hesaplaşan bir filme herhalde kişisel olarak sansür getirebileceğimi söyleyemez. Somut örnekleri varsa bunları öğrenmek isterim ama sanatçı arkadaşlarımız için sitemde bulunmak bazen sesini duyurmanın vasıtası olabiliyor. Bunu saygıyla karşılarım. Haklı gerekçe varsa inceleriz, sonuç almaya çalışırız.''
 
aa

Bu haber 607 defa okundu.