Amerika görmezden geliyor

14 Ekim 2009 13:20 tsi
Türkiye gerçekten tavır yapıyor, ABD de görmüyorsa?.. iyibilgi Ankara

Anadolu Kartalı, ‘One Minute’den sonra ikinci bir Türkiye-İsrail krizi sayılabilir mi sorusuna, dolu dolu ‘evet’ demek için henüz erken.

Ancak Dışişleri Bakanlığı’nın-ki bunu artık hükümet olarak okumak gerekiyor-İsrail’i tatbikatta istememesinin nedenleri üzerinde daha durulacak.

Ankara açık biçimde, Gazze olayları sırasında kullanılan İsrail savaş uçaklarının Türkiye’de “antreman” yapmasını, Türk kamuoyunun hoş karşılamayacağını mazeret gösterdi.

Esasen bu gerekçe hayli mantıklı. Çünkü Türkiye’de Gazze olayları sırasında yaşanan trajedi ve Davos’ta Başbakan’ın çıkışından sonra İsrail savaş uçakları hakkında halisane duygular besleyecek pek kimse kalmadı.

İsrail hükümetinden gelen reaksiyon ise, “akl-ı selim” sayılabilirdi. Çünkü hükümetin “açık” kanadı, Türkiye ile bir sorun yaşamayı hiç istemediklerini alenen dillendirdiler.

Ancak "örtülü" İsrail’den gelen ve basına da sızan bilgiler akl-ı selim değildi ve Türk Dışişleri de bunu söyledi zaten.

Neden kapanmadının yanıtı olmalı

Aslında bu noktada konu kapanmalıydı. Ama öyle olmadı. Çünkü tam bu olaylar yaşanırken, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan sevgi patlaması, aniden ortak tatbikat anlaşmalarına dönüştü.

Tabii sınırın açılması nasıl Ermenistan’a bir mesaj oldu ise, tatbikat söylenceleri de Tel Aviv’i huysuzlandırmış olmalı. Bu kadar kaotik gelişmeler arasında, Türk-İsrail ilişkilerinin ana ekseninde bulunan ABD’nin konuya bakışı elbette merak edildi.

Ancak bu merak, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün “uygunsuz” kelimesini kullanmasıyla birlikte-ki Hürriyet gibi bazı medya menbaları bunu “ABD Ankara’ya kızdı” diye duyurdu-eridi!

Öte yandan İsrail’e “gelme” dendikten sonra ABD’nin de tatbikattan çekilmesine ilişkin süreç de tam netleşmiş değil.

Yani, ABD öfkelenip “İsrail yoksa ben de yokum” diyerek mi tatbikata katılmaktan vazgeçti, yoksa Ankara “kimse kırılmasın milli yapalım, bitsin gitsin, kimse gelmesin” dediği için mi?

Esasen, ABD’nin kızıp gittiği varsayılsa bile, bu hiddetin sesi buraya ulaşmış değil. Tek duyulan “uygunsuz” ifadesi.

Buna mukabil daha kritik bir soru ortada duruyor: Eğer tatbikattan dışlamak ve Suriye ile ortak tatbikata girişmek, Türkiye’nin İsrail’e yönelik bir tavrı ise buradan murad nedir? ABD’nin bu muraddaki payı nedir?

Sanırız asıl soru bunlar ve yarına kalmaz yanıtları belli olur.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,493 defa okundu.