En Sıcak Konular

Şener'den ilginç iddialar

13 Ekim 2009 20:42 tsi
KKTC´nin Girne kentinde basın toplantısı düzenleyen Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Kürt ve Ermeni açılımları ile ilgili hükümeti eleştirdi.

Türkiye´nin dış, iç ve ekonomik gündeminin dıştan yönetildiğini de öne süren Şener, bunun önemli bir yanlış olduğunu ifade ederek, Türkiye hükümetinin izlediği politika ve tutumların sorgulanmasını istedi.Genel Başkan Şener, Kıbrıs´ta 2 lider arasında sürdürülen müzakerelerin `riskli olduğunu´ savunurken ilgilileri dikkatli olmaya davet etti ardından müzakerelerin iyi bir başlangıç ve iyi bir vizyonla yürümediğini öne sürdü. Şener, bu nedenle müzakere sürecinin Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye tarafından bir kez daha gözden geçirilmesi ve yeniden ele alınıp değerlendirilmesi görüşünü ortaya koydu.

Kıbrıs konusunda hiçbir zaman `oldu bittinin´ olamayacağını, `oldu bittileri´ oluşturma gücüne hiçbir siyasi iktidarın sahip olmadığını söyleyen Şener, Kıbrıs meselesine Kıbrıs Türk halkının ve Türkiye halkının `milli mesele´ olarak baktığını, iktidarların gelip geçici, ancak Türk halkının baki olduğunu vurguladı.Temaslarda bulunmak amacıyla KKTC´de bulunan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, bugün Girne´de Vuni Palace Otel´de basın toplantısı düzenleyerek, Kıbrıs ve Türkiye gündemine ilişkin görüşlerini açıkladı. Abdüllatif Şener, daha önce mensubu bulunduğu AK Parti de son 5 yıl içerisinde Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunduğunu anımsatarak, bu süre içerisinde KKTC´ye yaptığı ziyaretlerde Kıbrıs Türk halkının refahı ve mutluluğu için gerçekleştirdiği icraatları anlattı. Şener, Türkiye ile KKTC gündeminin çoğu zaman aynı konuları içerdiğini, ancak son dönemlerde KKTC´nin Türkiye gündeminden çıktığını savunarak, bu konudaki endişelerini dile getirdi.

Türkiye´de şu anda en önemli konunun ekonomi olduğunu, ancak Türkiye hükümetinin bu konuyu gündeminde tutmadığını ve gündemi başka noktalara kaydırdığını öne süren Şener, hükümetin gündemi Kürt ve Ermeni açılımlarıyla değiştirdiğini öne sürdü. Şener, KKTC´de ise gündemi, ekonomik konular, KKTC´nin geleceği ve Kıbrıs konusu ile müzakerelerin oluşturduğunu ifade ederek, son aylarda KKTC´nin Türkiye´nin gündeminde olmadığını ve KKTC´nin Türkiye tarafından ihmal edildiğini iddia etti.Bunun da doğru çizgi olmadığını söyleyen Şener, Türkiye´nin, KKTC ile ilgili kendini yakından ilgilendiren ana meseleleri gündeminden uzaklaştırmasını doğru bulmadığını vurguladı.

Şener, AK Parti Hükümeti´nin Ermeni açılımı konusunda hazırlanan protokolü hızlı Bakanlar Kurulu ardından TBMM´ye vereceğini söylediğini ancak bakanlığı döneminde KKTC ile hazırlanan Gümrük Birliği Protokolü´nü hayata geçirmekte bu kadar hızlı davranmadığını ve dosyanın askıya alındığını savunarak, Türkiye hükümetine eleştiri yöneltti. Türkiye´nin dış, iç ve ekonomik gündeminin dıştan yönetildiğini de öne süren Şener, bunun önemli bir yanlış olduğunu ifade ederek, Türkiye hükümetinin izlediği politika ve tutumların sorgulanmasını istedi.Şener, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum lider Dimitris Hristofyas arasında sürdürülen müzakerelerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek müzakerelere Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin destek verdiği ve hatta yönlendirdiğinin açıklamalardan anlaşıldığını öne sürdü.

DEMOKRATİK AÇILIM

Şener, demokratik açılımla ilgili bir soru üzerine, konunun aylardır hükümetin ve Türkiye´nin gündeminde olduğunu, fakat `açılımın özüyle ilgili, ne yapılacağıyla ilgili henüz tek bir cümlenin üretilmediğini´ söyledi. Siyasi partilerin sözcülerinin birbirlerini ağır eleştirdiğini, sürecin idare edilme biçiminin toplumda bir ayrışmaya dönüştüğünü öne süren Şener, ``Bu haliyle baktığınızda, hükümet gündemini kendisi belirleyememiş, yine dışarıdan bir şeylerin sızlanması üzerine konuyu gündemine almış´´ dedi.

Genel Başkan Abdüllatif Şener, ``Henüz özüyle ilgili tek bir cümlenin üretilmediği bu demokratik açılım, hükümetin yanlış tavrı yüzünden, Sayın Başbakanın yanlış tutumu yüzünden Türkiye´ye zarar vermiştir´´ dedi. Samimi olmak ve demokrasiyi içselleştirmek gerektiğini kaydeden Şener, ``Demokratik açılım veya Ermeni açılımı veya ekonomik konular her şeyden önce bu ülkeye bu süreçlerin zarar vermeden idare edilmesi gerekir. Hükümetin bir an önce usulünü ve yöntemi değiştirmesi, gözden geçirmesi gerekir´´ ifadelerini kullandı.Şener, dışarıdan dayatmaların aynı kaynaktan mı yapıldığına ilişkin soru üzerine bölgedeki konjonktür dikkate alındığında gündemin nasıl oluştuğunun kestirilebileceğini söyledi.

ABD´nin Irak´tan çekileceğini açıkladığını anımsatarak, ABD´nin bölgeden çekilirken bölgede nasıl gelişmeler yaşanacağı üzerinde hesaplar yapmamış olma ihtimalinin olmadığını belirten Şener, ``Böyle bir dönemde Türkiye´nin, hükümet tarafından demokratik açılım olarak gündemine aldığı konunun tartışılıyor olması, konunun dışarıdan önümüze gelen bir konu olduğunu göstermektedir´´ dedi. Şener, Türkiye´nin bağımsız ve bölgesinde güçlü bir ülke olduğunu, kendi gündemini kendisinin belirlemesi gerektiğini söyledi. Ermenistan açılımının başlamasında da ABD Dışişleri Bakanının Türkiye´yi ziyareti ve ABD Başkanı´nın TBMM´de yaptığı konuşmanın etkili olduğunu savunan Şener, ``Bu konuların Türkiye´nin gündemine dış etkilerle girmesinin bir kurgu olmadığını, gerçek olduğunu´´ kaydetti.

Şener, 2004 yılında başta BM, AB ve ABD olmak üzere uluslararası camianın Kıbrıs sorununa son vermek amacıyla Annan Planı referandumunu yaptığını ve Türk tarafının bu plana “evet" dediğini, Rum tarafının ise “hayır" dediğini anımsatarak, referandum ile Kıbrıs´ta bir çözümün önünü tıkayan tarafın Rumlar olduğunun açıkça görüldüğünü kaydetti. Bunun ardından Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs konusunun çözümü konusunda daha güçlü bir konuma geldiğini ve sorunu çözümsüzleştiren, engelleyen ve çözüm istemeyen tarafın Rumlar olduğunu gösterebilecekleri bir tavır ortaya çıktığını anlatan Şener, ancak Rum tarafının yeni müzakere ataklarıyla işe başlamalarının ve Türkiye hükümetinin desteğiyle Türk tarafının da buna katılmış olmasının, Annan Planı sonrasında ortaya çıkan güçlü avantajlı konumu zaafa uğrattığını savundu. Abdüllatif Şener, bunun, Hristofyas´ın müzakerelerin başından beridir taviz vermemesinden görülebileceğini ifade ederek, bu müzakere süreci devam ederken ise Türk tarafının dünya kamuoyu gözünde Rum tarafının tezine uyum sağladığının görüldüğünü ileri sürdü. Şener, ayrıca Kıbrıs´ta herkes tarafından Annan Planı referandumu sonucunun da unutulduğunu ve yeniden “uzlaşmacı kimö sorusuna yanıt arandığını ifade ederek, bu bakımdan müzakere sürecinin riskli olduğunu ve ortak çözüm vizyonunun da başlangıç itibariyle doğru bulunmadığını düşündüğünü belirtti.

Şener, “iki kesimli, iki toplumlu, tek egemenlik, tek vatandaşlığı, tek uluslararası kimliği olan üniter mi federasyon mu olduğu tam açıklığa kavuşturulamayan bir vizyonunö Türk tarafının tezi olamayacağını, bunun olduğu gibi Rum tarafının bakış açısını gösterdiği görüşünü ifade ederek, bu yüzden bu sürecin KKTC ve Kıbrıs Türkü için tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Rumlar´ı Kıbrıs´ta çözüm aramaya iten temel nedenin KKTC olduğunu vurgulayan Şener, adada KKTC var olmasaydı Rum tarafının bir çözüm arayışı içinde olacağının düşünülemeyeceğini belirterek, her şeyden önce KKTC´ye ve kurumlarına sahip çıkılması gerektiğini kaydetti. Şener, bu çerçevede KKTC ve kurumlarına, kurumlara ait unvanlara ve sıfatlara sahip çıkılması gerektiğini vurguladı.



Bu haber 812 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,083 µs