En Sıcak Konular

Silah üzerine öldürme yemini

0 0 0000 00:00 tsi
Silah üzerine öldürme yemini Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği'nden ayrılan emekli Albay Fikri Karadağ, 2005 yılında kurduğu Kuvayı Milliye Derneği'ne üye toplarken silah üzerine, "ölme ve öldürme" yemini ettiriyor.

Türkiye'de dini ve milli kavramları kullanan gruplar, provokatif eylemlerin de ilerisine geçerek, taraftarlarına "silah üzerine" yemin ettirmeye başladılar. Danıştay saldırısıyla tanınan Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği (VKGB)'nden ayrılan emekli Albay Fikri Karadağ, kurduğu Kuvayı Milliye Derneği'nin üyelerine silah üzerine, "ölme-öldürme" yemini ettiriyor. Ordudan albay rütbesindeyken emekli edilen ve VKGB Derneği'ne katılan Fikri Karadağ, 11 Kasım 2005'te buradan ayrılarak, aynı tabana hitap eden kendi derneğini kurdu. Kuvvayı Milliye adını verdiği dernekle Türkiye'de örgütlenmeye başlayan Karadağ'ın, daha sert söylemler kullandığı dikkat çekiyor.

Dernek adının "Kuvayı" şeklinde yazılması dikkat çekerken, bunun, "Kuvvai Milliye" veya "Kuvva-i Milliye" şeklinde yazılan diğer dernek ve gruplardan ayrılmak için yapıldığı öğrenildi. Karadağ'ın, Mersin'de yaptırdığı "Kuvvayı Milliye Yemin Töreni"nde tüyler ürperten görüntüler var. Bir düğün salonunda toplanan 25-30 kişilik gruptan seçilmiş orta yaşlarda 12 kişi, ellerinde Kuvayı Milliye üye sertifikaları ile bir masanın etrafında toplanıyor.

Masaya serilen derneğin flamasının üzerinde çapraz konulmuş iki tabanca ve Kur'an-ı Kerim bulunuyor. Kendini Atatürk'e benzetti... Kendini, Mustafa Kemal Atatürk'e benzeten Fikri Karadağ, gruba söylev vermeye başlıyor: "Yemine başlamadan önce Gazi Mustafa Kemal'in Erzurumda'yken etrafında kalan ya da kalmayanlara söylediği şu açıklamayla yapıyorum: Sevgili arkadaşlar! Bu uğurda ölmek var; öldürülmek var!.. Öldürmek var! Bu işe girdiğine bin kere pişman olup 'nereden bu işe başladım' demek var! Çoluk çocuğunun önünde mahcup olmak, konu komşuya mahcup olmak var! Belki de Türk milletinin önünde mahcup olmak var!" 'Saf Türk' olma şartı Karadağ, sadece sözlerine sadık olabilecek olanların masada kalmasını istiyor ve kalanlara şu yemini ettiriyor: "Kutsal Kur'an'ımız, bayrağımız ve silahlarımız üzerine! Türk anadan, Türk babadan doğmuş, soyunda dönme olmayan Türk oğlu Türküm ben. Kuvayı Milliye'nin bir üyesi olmaktan sonsuz gurur duyuyorum. Üzerime aldığım tarihi sorumluluğunun bilincindeyim. Türk milletini dünyanın efendisi yapmak uğrunda, her türlü ahval ve şerait içerisinde dahi milletimin huzur ve refahı devletimin ebediyen bekası ve yükselmesi yolunda yılmadan çalışacağıma, Türk vatanını ve Türklük camiasının şan ve şerefini korumayı canımdan aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve bayrak uğrunda seve seve canımı feda edeceğime, namus ve şerefim üzerine ant içerim. Ne mutlu Türküm diyene!" Salonda çocuklar da var 

Tören Fikri Karadağ'ın "Hayırlı olsun" sözleri ve üyelerin birbirlerini tebrik etmesiyle sonuçlanıyor. Ardından masadaki silahlardan birini Karadağ, diğerini de yanındaki yaşlı ikinci kişi alarak beline koyuyor. Kadınlar ve çocukların da bulunduğu salonda Kuvayı Milliye imzalı, "Asla unutmaz, asla affetmez" ve "Kuvayı Milliye mazlumların ahını ahirete bırakmaz" yazılı dövizler dikkat çekiyor.

Silahlı yemin haber oldu savcılar seyretti

Antalya'nın Kemer ilçesinde "Kemer Gözcü" adıyla çıkan yerel gazete, Kuvayı Milliye Derneği'nin 2006 sonunda bölgede şube açmasını haber yaptı. Antalya Şube Başkanlığı'na Levent Kaya'nın, Kemer temsilciliğine ise Kenan Özer'in getirildiği belirtlien haberde, Fikri Karadağ'ın üyelere silah üzerine Kuvvayı Milliye yemini ettirdiği açıkça yazılıyor.

13 bin 'hain'e hesap sorulacak


Derneğin Mersin temsilcisi Kemal Canay da, Vatansever Kuvvetler'in şube başkanlığından ayrılmış. Canay, yerel İmece gazetesine verdiği demeçte, Karadağ'ın Türkiye'de tespit ettiği 13 bin 500 'hain'e hesap sorulacağını söylediğini belirterek "Mersin PKK ve Siyonistlerce işgal edildi. Mersin'de suç işleyenlerin yüzde 90'ı Doğulu ve Güneydoğu'ludur. Türk çocuğu suç işlemez" diyor.

Danıştay saldırısıyla duyuldu

Fikri Karadağ adı, Danıştay'a yönelik kanlı saldırıdan sonra saldırganın cebinde kartı bulunan Vatansever Kuvvetler Güçbirliği adlı derneğin yöneticisi olarak duyuldu. VKGB Başkan Yardımcısı Nihat Gürkan, Mayıs 2006'da Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan'la ilişkisi olduğu iddiasıyla gözaltına alınıp sorgulanmıştı. Bir dönem içinde bulunduğu derneği "ele geçirmeye" çalıştığı, ancak başaramayınca kendi derneğini kurduğu belirtilen Karadağ hakkında VKGB'ye yönelik İçişleri Bakanlığı incelemesinde, ilginç bilgiler ortaya çıkmıştı. 30 Aralık 2005'te başlatılan incelemede, dernekte yolsuzluk yapıldığı iddiaları araştırılırken, yönetimde görev alan kişilerin ifadelerinde şu bilgilere yer verildi:

Derneği ele geçirmek istiyordu

Yasin Alparslan (VKGB Genel Muhasibi): "...Dahası derneğe üye olarak veya yönetimde yer almak suretiyle belli bir rant sağlayacağını düşünen bazı kişilerin ben bu hareketin içerisinde olmalıyım, ben devletim diyerek, teşkilatları benim vermem lazım, ben teşkilatçıyım, benden başka kimse teşkilatlanmayı bilmez diyerek genel başkanımıza ve bize baskı yapmaya ve bizleri yıpratmaya başladılar. Bu isimler arasında Fikri Karadağ, Nihat Gürkan, Hüseyin Görüm gibi isimler yer almaktadır. VKGB Derneğinin yöneticilerinin dolandırıcı ve davalarında samimi olmadıklarını iddia ederek gerçek vatansever hareketin kendilerinin kurduğu Kuvayi Milliye Derneğinde olduğunu ifade etmişlerdir."

Sahte imzalar atıldı

Murat Ilıkan 'VKGB Genel Sekreteri) "Hem Taner Ünal'ın telkinleri hem de ismini ve imzasını gördüğüm Alaaddin Parmaksız, Fikri Karadağ, Yüksel Çelik, Koray Çetinkaya gibi arkadaşları tanıdığımdan ben de evrakları imzalıyordum. ... Kayıt ve defterlerin usulüne uygun tutulmadığı ve sahte imzalar bulunduğu doğrudur."

Vatansever Kuvvetler 'yeraltında'

Türkiye, Danıştay saldırısından sonra Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Derneği adıyla örgütlenen bir ulusalcı yapılanmayla tanıştı. Saldırgan Alparslan Arslan'ın cebinde bu derneğin kartviziti vardı ve ilişkide olduğu çok sayıda isim de dernekle bağlantılı çıktı. Dernek, Mersin'de "bayrak yürüyüşü" adı altında giriştiği provokatif eylemlerle dikkati çekiyor, dini ve milli değerleri kullanıyordu. Ancak Danıştay saldırısıyla ipliğinin pazara çıkmasının ardından, derneğin ve yayın organlarının bütün internet siteleri kapandı. Örgüt bir anlamda 'yeraltına' çekildi.

Yeni Şafak



Bu haber 388 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,982 µs