'AK Parti'nin istikametini millet belirler'

13 Ekim 2009 16:24 tsi
Bşbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin istikametini milletin belirlediğini söyledi.

Erdoğan, Meclis'in, Türkiye-Ermenistan protokolünü onaylamada, Azerbaycan ile Ermenistan sorunundaki gelişmeleri dikkate alacağını kaydetti. Erdoğan, Bursalılara da çağrıda bulunarak, "Tahriklere kapılmayın, Türk misafirperverliğini gösterelim." dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında AK Parti'nin 3 Ekim'de yapılan kongresinden bahsetti. Türkiye'nin dört bir yanından gelen misafirlerin kongreyi kendi renkleri ile doldurduğunu belirten Erdoğan, salonu dolduranların AK Parti'nin Türkiye'nin umudu olduğunu gösteren en büyük delil olarak gördüklerini söyledi.

"Omuzlarımızdaki yük ağırdır. Bu hareket millete sırtını dönmemiştir." diyen Erdoğan, partinin ilkelerinden sapmadan, kendi tabanına yabancılaşmadan, kendi çıkarlarını ülkenin çıkarları üstünde tutanlardan olmadıklarını vurguladı. Erdoğan, AK Parti'nin hayal kırıklığı yaşatmadığını, yaşatmayacağını belirterek, "İdeallerimize, hedeflerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Demokrasi ve hukuku yaşatmak için 7 yıldır verdiğimiz mücadeleyi hız kesmeden sürdüreceğiz. Milletten aldığımız emanete gölge düşürmeyiz. Vesayet altına da aldırmayacağız. 8 yıllık siyaset hayatımızda milletten başka bir güç tanımıyoruz. Sadece milletimizin beklentilerini hesaba katacak, aynı şekilde hesabımızı sadece millete vereceğiz. Milletin önünde kendimizi hesaba çekeriz. Milletimizin belirlediği istikamette kendimize yön veririz. Bu partinin rotasını millet belirler." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin çözülemeyen sorunlarına çözüm bulduklarını ya da çözme yoluna girdiklerini anlatan Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde de çıtayı yükselterek mevcut sorunları tek tek aşarak yolumuza devam edeceğiz. Tüm sorunların üzerine cesaretle gideceğiz. Akıl ve sağduyunun yanında ortak akıl ile sorunların üzerine giderek çözeceğiz." sözlerini kaydetti.

"HER ZAMAN İNSANİ HASSASİYETLERLE HAREKET ETTİK"

Partisinin grup toplantısında, Ermenistan-Türkiye ilişkilerine de değinen Erdoğan, iki ülke arasındaki sorunların çözümü için en başından itibaren gayret sarf ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin komşularıyla her zaman yapıcı ve olumlu tutum içinde olmaya gayret gösterdiklerini anlatan Erdoğan, şunları dile getirdi: "Ermenistan'a bazı jestlerimiz oldu. Erivan'dan kalkan uçakları Türkiye'ye seyahat etti. Ermenistan vatandaşlarına vize kolaylığı sağlandı. Çok sayıda Ermeni Türkiye'de kaçak olarak yaşıyor. İmkansızlıklar sebebiyle Türkiye'ye gelen bu insanlara kapımızı kapatmadık, her zaman insani hassasiyetlerle hareket ettik.''

Erdoğan, 2005 yılında dönemin Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan'a mektup gönderdiğini, 1915 olaylarını tarihçilerden, uzmanlardan oluşturulacak ortak tarih komisyonu ele alsın çağrısı yaptığını ifade ederek, "Ne varsa bilimsel yöntemlerle araştırsınlar. Arşivlere bakılsın, tarihi gerçekleri ortaya koysunlar. Elde edilecek sonucu önümüze getirsinler. Ondan sonra biz bunun üzerinde çalışalım ve kararı birlikte verelim.'' dediğini hatırlattı.

Erdoğan, diplomatik kanallara ve diyaloga her zaman açık olduklarını vurgulayarak, bu çabalar ve iyi niyeti neticesinde, dost ve barışçı yaklaşımlarla bu gün son derece önemli bir safhaya geldiklerini, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili iki protokolü imzaladığını anlattı.

Protokol hakkında son sözün TBMM'ye ait olduğunun altını çizen Erdoğan, ''Azerbaycan ile Ermenistan arasında Yukarı Karabağ ve işgal altındaki Azeri toprakları sorununun da aynı şekilde çözüm yoluna girmesini temenni ediyoruz. Bu yönde girişimlerimiz de sürüyor." dedi.

"BİZİ ELEŞTİRENLEN MERHUM LİDERLERİNE BAKSIN"

Başbakan Erdoğan konuşmasında, imzalanan protokol hakkında yapılan eleştirilere de cevap verdi. Bu süreci olumsuz etkileme gayreti içinde olanların bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları dile getirdi:

"Biz bu adımları atarken her şeyi enine boyuna konuşuyoruz. Bizim hesabımız adil, kapsamlı, kalıcı çözüme yöneliktir. Bize bu iftiralarda bulunanların, merhum liderlerinin Ermeni temsilcileriyle değişik ülkelerde, yaptığı görüşmeleri incelesinler, ondan sonra kalkıp bize konuşsunlar. Gerek ülkemizin gerek kardeşimiz, soydaşımız Azerbaycan'ın burada herhangi bir olumsuz şekilde etkilenecek neticeyle karşılaşmasını kesinlikle istemeyiz. Şunu çok açık, net söyledim; ya bunlar sağır, ya bunlar anlamıyor. 'Azerbaycan Parlamentosu'nda yaptığımız konuşma neyse, bunun çerçevesi içerisinde bu işi yürütürüz' diye bunu kaç kez söyledik. Kendi ülkesinin Başbakanına bu noktada inanmıyor, ama Azerbaycan'daki kardeşlerim 'Biz Türkiye'ye güveniyoruz, inanıyoruz, parlamentoda yapılan konuşmayı çok iyi biliyoruz' diyorlar. Tabii bakıyorsunuz Sayın Bahçeli, Sayın Baykal, avanesi, farklı yerlerde hala gezip dolaşıyorlar."

"PARLAMENTO TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNİ DİKKATE ALIR"

Erdoğan, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunlar çözüm yoluna girerse, kamuoyunun Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesini çok daha benimseyeceğini daha önce ifade ettiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Bu TBMM'nin protokolleri onaylaması çok daha kolaylaşacaktır. Biz, Dışişleri Bakanı'mızın imzaladığı protokolleri, önümüzdeki hafta TBMM'ye sevk edeceğiz. Ama parlamentomuz bunları onaylamak için Azerbaycan-Ermenistan sorunundaki gelişmeleri nazara alacaktır. Şimdi bugün dinliyorum, Sayın Bahçeli diyor ki, 'takvime bağlandı' diyor. Takvime bağlanan ne Sayın Bahçeli? Ya takvimin tanımından bihabersiniz veyahut da bu metinden habersizsiniz. Bakın burada bir ifade var, onayını müteakiben 2 aydan bahsediyor. Bu onay nedir? Parlamentonun onayıdır. Bu olmadan, bir defa bu iki aylık süreç işlemez. Bunları iyi okuyun, anlayın. Kılavuzlarınızı iyi seçin, eğer yanlış seçerseniz başınız her zaman derde girer. ''

"DİASPORA HARİÇTEN GAZEL OKUYOR"

Başbakan Erdoğan, imzalanan protokollerle ilgili olarak Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun meclis Genel Kurulu'nu bilgilendireceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Biz yüzyıllarca birlikte yaşadık; komşu olduk, ortak bir tarihi paylaştık. Aramızda hala Ermeni ustaların yetiştirdiği ustalar, zanaatkarlar var. Bütün bu gerçekleri biliyoruz. Bu kadar içli dışlı olmuşuz. Öyleyse bir ortak geleceği de birlikte şekillendirmek, ülkelerimizin refah ve istikrarı için bölgede barışçıl politikalara öncülük etmek karşılıklı olarak bizlerin elinde. ''Sarı Gelin'' türküsünü dinlediğimizde hepimiz duygulanıyoruz, gözlerimiz yaşarıyor. Sözleri farklı olsa hepimiz aynı mana iklimine dalıyoruz. Biz diasporanın olumsuz kampanyaları, hasmane yaklaşımları karşısında Ermeni halkının mağduriyet yaşamasını, tüm oluksuzlukların faturasını ödemesini doğru bulmayız. Hariçten gazel okuyan diaspora, Ermeni halkının menfaatlerini, sıkıntılarını dikkate almayabilir."

BURSALILARA ÇAĞRI: TAHRİKLERE GELMEYİN

Erdoğan, Bursa'da yarın, Türkiye ile Ermenistan milli takımları arasında oynanacak futbol maçı hakkında vatandaşlara sağduyu çağrısında bulundu.

Erdoğan, ''Süreci tahrik etmek, istismar etmek, bu süreçten kendilerine siyasi veya farklı bir çıkar devşirmek isteyenler çıkabilir. Bursalı kardeşlerimin, vatandaşlarımın buna prim vermeyeceklerine, tahriklere boyun eğmeyeceklerine inanıyorum.'' ifadelerini kullandı.

Ermenistan'daki karşılaşmanın dostane ilişkilerin pekiştirilmesine katkı sağladığına işaret eden Erdoğan, Türkiye'deki karşılaşmanın önceki maçta olduğu gibi dostane ilişkilerin pekişmesine katkısı olacağına inandığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Ermenistan'daki maçta misafirperverlik gördüğünü hatırlatan Erdoğan, ''Aynı şekilde Türkiye olarak, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sayın Sarkisyan'ı, Ermenistan Milli Takımı ve diğer misafirlerimizi, Türk misafirperverliğine yakışır şekilde karşılayacak, ağırlayacak ve uğurlayacağız. Uğurlamalıyız." diye konuştu.

Cihan

Bu haber 662 defa okundu.