En Sıcak Konular

9 Ekim 2009 13:38 tsi
Mümkün.. Yalnız 'sol kol'u ağrımasaydı!

iyibilgi Ankara

ROBOTLARIN NEFSİ OLUR MU?

Bir de tabii böbreklerle karaciğer’e baktırmak lazım. Dile kolay, günde 250 haptan bahsediyoruz.

Hürriyet bugün, gündemin hayli dışına çıkarak ama elbette önemli bir konuda, hem “sür manşeti”ni hem de sürmanşetin eteklerini ayırdı.

Doğrusu görkemli bir başlıktı: “120 yıl yaşayacağım ölümü yeneceğim”. Bu kadar büyük ve iddialı sunumun bir haberi okutmaması elbette imkansız.(Haberin iç sayfalardaki devamının manşeti “250 hapla ölümsüzlüğü arıyor” olmasa yiğitliğine daha çok inanacaktık ama..)

Öte yandan bu sözleri zikreden kişiye odaklanılması da öyle. Ray Kurzweil “abartıldığı kadar önemli” biri. “En büyük düşünce makinesi” deniyor onun için.

Bilimadamı ve gelecekbilimci Ray Kurzweil’in bu kadar büyütülmesinin nedeni ABD’de yeni yapılan “Ölümsüzlük Zirvesi” ve tabii işte bu söyledikleri. (Zirve’nin ismi “Singularity” tabii ölümsüzlük olarak verilmiş ama bir-iki anlamı daha var konuya uygun kaçacak: “Garabet” ve “fevkaladelik” gibi.)

Kurzweil gibi bir adamın-ki biraz sonra maharetlerini anlatacağız-“ölümsüzlük diyeti” diyebileceğimiz bir mönüyü yazması iyi olmamış Hürriyet’in. Bunlarda bir satış patlaması beklenebilir artık.

“Kurzweil, hedefinin ‘ölümsüzlüğü yakalamak’ olduğunu vurguluyor. Bu nedenle bedenini tamamen kontrol altında tutuyor. Midesi ecza dolabı gibi. Günde 250 kadar vitamin ve yardımcı ilaç alıyor, 8-10 bardak alkalinli su, 10 bardak yeşil çay ve kırmızı şarap içiyor. Kahve ve kolalı içeceklere elini sürmüyor. Yemekleri ise genelde “organik gıda” bazında sebze, meyva, balık, yağsız et. Pişirirken zeytinyağı kullanıyor. Tüm yediklerini kayda geçiren ve aksatmadan spor yapan Kurzweil’in buraya kadar söyledikleri, zayıflama rejimlerini andırıyor. Ama onun bir farkı var. Amacı sadece ömrünü uzatmak değil, ölümü yenmek. Bu yüzden bedenin “biyokimyasal programını” değiştirmek için belirli aralıkla laboratuar ortamında damardan ilaç aldığını belirtiyor.”

Söyleşiyi yapan Doğan Uluç, Kurzweil 61 yaşında olduğunu söyleyince, “40 yaşında gösteriyorsunuz” demiş. Doğrusunu söylemek gerekirse pek 40 göstermiyor. Daha çok 61 gösteriyor.

Söyleşi de ilginç bir nokta da var. “Peki Kurzweil bu iddiasına rağmen “her canlı gibi ölümü tadarsa” ne olacak? Hah! İşte o zaman da bedeni sıvı nitrojen içinde muhafaza edilecek. Geleceğin tıp teknolojisi onu uykusundan kaldırana kadar...

Diyeceksiniz ki önemi ne? Malum, o sözün aslı “her nefis ölümü tadacak”. Fakat konuyu gündeme getirmesine rağmen Hürriyet Kurzweil’in nefisle ilgili olmadığını anlamamış.

Şöyle söyleyelim: Robot’un nefsi olur mu?

Çünkü Kurzweil, insanın bir çok “parçasının” değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Mesela İskelet ona göre bin yıldır kullanılıyor, artık çelik daha iyi olur.

“2039 yılında teknoloji kapasitesinin bugünün bir milyar misli artacağını iddia ediyor. Kurzweil’in, yarı makine-yarı insan (sayborg) haline gelecek insanoğlunun o günün teknolojisiyle yapabileceğini iddia ettiği şeyler şöyle:

Tamamen sanal seks Dakikalar içinde kitap yazabilecek. Olimpik atletler kadar hızlı koşabilecek. Su altında nefes almadan dört saat kalabilecek. Seks tamamen sanal ortam yapılabilecek. 2045’de 1000 dolara satın alacağınız bir bilgisayar insan beyninden bir milyar kere güçlü olacak.

Laboratuvarda kan Nanobot denen minik makineler, vücuda girip kanser tümörlerini, mikropları, virüsleri yok edecek, kanda pıhtılaşmayı çözecekler. 5.26 trilyon adet mikron ölçüsünde makine kullanılıp, ‘respirocytes’ yapay alyuvar hücreleriyle laboratuvarda kan üretilebilecek.”

Ölümsüzlük vaadinden daha büyük ne olabilir?

Ray Kurzweil, nano teknoloji sayesinde 25 yıl içinde “isteyenlerin sonsuza kadar yaşayacağını” öne sürüyor. Ona göre genetik ve bilgisayar teknolojilerindeki gelişmeler, “taş devrinden kalma organlarımızı” yenilememize imkan sağlayacak.

“Gelecek 30-40 yıl ‘Düşünen Makineler’ devrini yaşayacağız. Duygulu, bilinçli robotlar hayatımıza girecek. 2060’da robot hizmetçiler kullanılacak. Yarı robot-yarı insan varlıklar, Einstein, Beethoven ve Shakespeare’in farklı alanlardaki başarılarını geliştirecekler.”

İşte bu fikirler, onu bu zamanın en iyi gelecekbilimcisi yapıyor. Bill Gates bile onun için “yaşayan en zeki gelecekbilimcisi” diyor. Yapay zekadan sağlık teknolojilerine birçok konuda uzman. Hem bilim, hem de bilimkurgu çevrelerinde “dahi” olarak görülüyor.  Bir çok da icadı var. Görme özürlülerin okumasını sağlayan buluşu hala konuşuluyor.

Ölürse imaj kaybı olur haliyle!

Peki Kurzweil kim? 1948 doğumlu. Yani 61 demesi doğru. New York’da büyümüş. Ailesi Yahudi. İkinci Dünya Savaşı’nda Avustarya’dan kaçıp gelmişler. 

Tabii dinine çok bağlı bir Yahudi olduğu söylenebilir mi, zor. Daha çok bilim üzerine duran bir havası var ve daha solda duran söylemler kullanıyor. Tabii yine kalbini Allah bilir. (Yani organik olanı.)

Akademik başarılarına hiç girmeyelim. Gerçekten iyi. Kendi yapıp ettiklerini boşverin, onursal doktoralarının sayısı bile 20’ye yakın. Ödülleri de öyle.. Çok satar kitapları da öyle. Onun bir fenomen figür olduğunu kabul etmek gerekiyor.

Üstelik ilgilenmediği alan yok gibi. Müzik şirketi de var, ekonomiyle ilgili firması da var, sayısın üniversiteyle işi de var, ABD ordusunun bilim danışma kurulunda üyeliği de var.

Ama daha önemlisi şu: İnsanlar onun söylediğini dinliyor. Çünkü bilimsel bir dille ölümsüzlük vaadediyor. Yani sizi sonsuza kadar yaşatırım demiyor ama hedefi bu. Ve bunu “yakın zamana” tarihliyor.

Peki ama buradan ne çıkmalı? Anlamamız ya da ilgilenmemiz gereken ne? Birgün insanların yarı biyolojik ve yarı mekanik olup, daha uzun hatta sonsuz yaşamaları umudu mu?

Bu kişisel kararlara göre verilebilir bir karar belki ama “sınırsız olması gereken bilimin” sınırını kim koruyor? Karanlık tarafa geçmemek için!

www.iyibilgi.com



Bu haber 1,454 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,097 µs