AB İlerleme Raporu: Bir ileri iki geri?

9 Ekim 2009 09:42 tsi
AB Komisyonu ‘ilerleme raporunu’ 14 Ekim’de açıklayacak. Bu yılın gelişmeleri ve ‘açılım’ tartışmaları dikkate alındığında bu yılki raporun son yıllardaki ‘eleştiri’ dozu yüksek raporlardan farklı olacağı bekleniy

Avrupa Birliği Komisyonu 14 Ekim’de ‘Türkiye İlerleme Raporu’nu açıklayacak. İlerleme raporlarına son birkaç yıldır daha çok “eleştirel” bir hava hakim olduğu biliniyordu. Buna paralel olarak hükümet de AB’yle ilişkiler konusunda “temposu, performansı düşmüş olmakla” eleştiriliyordu.

Ancak bu yılın başlarından, özellikle de 29 Mart yerel seçimlerinden sonra “durum” değişti. Bu nedenle 14 Ekim’de açıklanacak olan raporda bu “değişen durum” ile ilgili tespit ve görüşlere yer verilmesi bekleniyordu. Nitekim öyle de oldu.

Raporda neler var?
NTV’nin haberine göre 94 sayfa olduğu söylenen AB İlerleme Raporu’nda “demokratik açılım” konusu önemli bir yer tutuyor. Raporda ayrıca Ermenistan’la ilişkiler, Rum gemilerine limanların açılması, ifade özgürlüğündeki durum ile Doğan Grubu’na verilen vergi cezası gibi değişik konular da mevcut.

“Demokratik açılım” sürecinin olumlu karşılandığı raporda, hükümetin bu yöndeki çabasına da dikkat çekilerek atılacak adımların mutabakatla hayata geçirilmesinin önemine vurgu yapılıyor.

AB ile ilişkilerde tam mesai ile görev yapacak bir “başmüzakerecinin” atanmış olmasından olumlu bir adım olarak bahsediliyor.

Bu yılın başında yayın hayatına başlayan TRT Şeş de İlerleme Raporu’nda altı çizilen olumlu adımlardan biri olarak kayda geçiyor.

Askeri mahkemelerin yeniden yapılandırılmasının da “olumlu” bulunduğu raporda, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerde içerisine girilen yeni dönem için “tarihi adım” ifadesi kullanılması dikkat çekiyor.

İlerleme Raporu’nda “eleştiri” olmaması elbette ki düşünülemezdi. Nitekim var. Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum yönetimine açması için verilen sürenin sonbaharda sona erdiği ve Ankara’nın yükümlülüğünü yerine getirmediği, raporda yer verilen eleştiriler içerisinde önemli bir yer tutuyor.

Öte yandan raporda üye ülkelerden bu yönde talep gelmeden 8 başlığa ek olarak yeni müzakere başlıklarının askıya alınması önerilmiyor.

Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun “bağımsızlığına” kavuşmadığı, sivil-asker ilişkilerinde AB standartlarına ulaşılmadığı raporda yer verilen eleştiriler arasında.

Ruhban Okulu’nun henüz açılmamış olması, patrikhanenin “ekümenik” statüsünün tanınması ve “dini azınlıkların hakları konusunda sorunlar yaşandığı” rapordaki eleştiriler arasında “olağan” şekilde yer verilen hususlar oldu.

Basın ve ifade özgürlüğü alanında “eksiklikler” olduğu belirtilen raporda, Doğan Grubu’na verilen vergi cezası da bu kapsamda değerlendiriliyor ve cezanın “grubun geleceğini etkileyebileceği” ifadesine yer veriliyor.

Bu arada ilk defa bir AB ilerleme raporunda yer verilen bir husus var ki, o da Akdeniz’deki “petrol arama çalışmaları”. Raporda Türk Deniz Kuvvetleri’nin Akdeniz’de sivil petrol arama çalışmalarına engel olduğu iddia ediliyor ve konuyla ilgili “kınama” ifadelerine yer veriliyor.

Ya AB’nin yükümlülükleri?
Raporun tamamına “reformları”, “açılımları” destekleyen bir havanın hakim olduğunu belirttik. Bu, beraberinde şu soruyu da gündeme getiriyor: Peki AB’nin Türkiye’ye karşı yükümlülüklerinde durum nedir?

Rapor resmen açıklandıktan sonra hükümetin bu sorudan hareketle AB’yle ilişkilerde, AB’ye sorumluluklarını, yükümlülüklerini daha kuvvetli bir şekilde hatırlatan bir söylemi esas alması, beklenmesi gereken bir gelişme…

www.iyibilgi.com zoom

Bu haber 535 defa okundu.