ama... | " /> ama... | "/>

En Sıcak Konular

Baykal seçimi 2011'de istiyor, ama...

8 Ekim 2009 08:37 tsi
Baykal seçimi 2011'de istiyor, ama... 
“2011 yılı tamamlanacak gibi gözükmüyor; mayıs ayında yapılacak bir seçimle, 2011, kısa bir parlamento yılı olacak” dedi Baykal... 2011 yılının mayıs-temmuz ayları arasında yapılacak bir seçim için 'erken' sıfatı kullanılamaz. Ee, bu durumda

Fehmi Koru / Yeni Şafak

CHP lideri Deniz Baykal'ın bir bildiği mi var acaba? Son zamanlarda partilileri önüne her çıkışında 'erken seçim' konusunu mutlaka gündeme getiriyor. Önceki gün CHP Meclis Grubu önünde konuşurken de ağzından çıktı benzer sözcükler... Bir de tarih telâffuz etti CHP lideri: Mayıs 2011... “2011 yılı tamamlanacak gibi gözükmüyor; mayıs ayında yapılacak bir seçimle, 2011, kısa bir parlamento yılı olacak” dedi Baykal...

2011 yılının mayıs ayında yapılacak bir seçime 'erken' denir mi? Son genel seçim 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılmıştı; anayasanın yenilenen ilgili maddesiyle iki seçim arası dört yıl olarak sabitlendi; 2011 yılının mayıs-temmuz ayları arasında yapılacak bir seçim için 'erken' sıfatı kullanılamaz.

Ee, bu durumda ne demek istiyor CHP lideri?

Parti yönetiminin son zamanlarda izlediği politikalardan huzursuzluk duyan Meclis Grubu'na seçimi hatırlatmak istediği, akla gelen ilk ihtimal. CHP de diğer partilerden farksız, orada da milletvekili olmak parti yönetimine yakınlık ve sadakatle irtibatlı; politikalara başkaldıran, yönetimi eleştirenlerin yeniden milletvekili olmaları tehlikeye giriyor. O hatırlatmayla “En geç iki yıl sonra yenilenecek bu Meclis, unutmayın” uyarısında bulunmuş oluyor CHP lideri...

Bu uyarıyı sıkça yapması grubunu tutma noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığını gösteriyor.

Ak Parti'nin iktidara gelişi ve kazandığı ikinci genel seçimden sonra artan kendine güveni, ülkemiz siyasetinin alışkanlıklarını tersine çevirdi: Önceki dönemlerde siyaset 'sağ-sol' ikilemi üzerine oturur, sandıktan genellikle sağ iktidarlar çıkar, onlar da kendilerini Meclis'e taşıyan kadroların talepleri yerine 'sığ sağ' politikalar izlerlerdi.

CHP için muhalefet o dönemde hiç de zor değildi; tıpkı Ak Parti'nin ilk dört yılında CHP'nin yürüttüğü muhalif söylemin zor olmayışı gibi... 'İrtica' türü sözcükler eşliğinde lâiklik üzerinde tartışmalar CHP liderliğini tabanıyla aynı çizgide tutmaya yeterdi. İsmet Paşa'nın 1960 öncesi Menderes'e, 1960 sonrası Demirel'e karşı yürüttüğü muhalif çizgi, kendisinden sonraki liderlerce de tekrar edilip bugünlere gelindi.

Şimdilerde muhalefette zorlanıyor CHP; Deniz Baykal ne zaman ağzını açsa tabanını şaşırtan bir tavır sergiliyor. Başında kim olursa olsun her seçimde CHP'ye oy vermiş 'ideolojik' bloklar bile ha çözüldü ha çözülecek... Hükümetin birbiri ardına sunduğu açılım paketleri 'sağ' bir partiden çok CHP gibi 'sol' bir partiye yakışacak atılımlar; buna karşılık Deniz Baykal'ın muhalif söylemi geçmişin Demirel gibi 'sağ' politikacılarını akla getiriyor.

Herhalde CHP'li milletvekilleri bu durumdan olağanüstü rahatsız oluyorlardır. Milletvekillerinin rahatsızlıklarını yatıştırmak için bulunan “2011 mayısında seçim olacak, unutmayın” uyarısı böyle bir ortamda işe yarar mı, kuşkuluyum.

Kuşkumun sebebi, hükümetin uygulamaları ve özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan'ın söylemi sonuç getirirse ortaya çıkacak yeni durumdur: CHP'nin bilinen geleneksel kitle desteği çözülürken, Ak Parti'ye karşı muhalefette kullanılan eskimiş malzemeler anlamsız kalabilir...

Milletvekilleri öyle de böyle de kaybedeceklerini düşünürlerse rahatsızlıklarını daha rahat ifade etmeye başlarlar.

Bir de şu var: Ya seçim Baykal'ın öngördüğü tarihten de önce -2010 yılı içinde-, açılımların ülkeye yarar getirdiği ve ekonominin krizden çıktığı sinyallerinin daha güçlü alındığı bir zaman diliminde, yani gerçekten 'erken' bir tarihte, yapılacak olursa?

Baykal ve CHP milletvekilleri esas bu ihtimal üzerinde kafa yormalı.

 



Bu haber 397 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,795 µs