Erdoğan'dan ailelere önemli uyarı

7 Ekim 2009 18:55 tsi
Başbakan Erdoğan, İstanbul'da yeni yapılan okulların toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, öğrencilerin coşkulu tezahüratları altında birlik ve beraberlik mesajları veren Erdoğan'ın aillere çok önemli uyarı ve tavsiyeleri vardı:

''EĞİTİMİN ÖNÜNDE HİÇBİR MAZERET KABUL ETMİYORUZ''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eğitimin önünde hiçbir mazeret kabul etmediklerini ifade ederek, ''Bundan sonra da kabul etmeyecek ve çağdaş standartlarda, modern standartlarda bir eğitim altyapısını inşallah Türkiye'ye kazandıracağız'' dedi.

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan ve bu eğitim öğretim yılında faaliyete geçen okulların Haliç Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, yeni eğitim kurumlarının hayırlı olması temennisinde bulundu.

Arnavutköy'den Kadıköy'e, Kağıthane'den Maltepe'ye, Kartal'dan Silivri'ye kadar İstanbul'un 21 ilçesinde lise, ilköğretim okulu, eğitim merkezi, ana okulu ve ek binalar olmak üzere toplam 43 eğitim kurumunu bugün açtıklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinde birçok açılış yaptığını bildirdi. Erdoğan, yollar, tüneller, hızlı tren ve fabrikalar açtığını ancak kendisini en çok heyecanlandıran, mutlu eden ve gururlandıran açılışların eğitimle ilgili açılışlar olduğunu vurguladı.

Başbakan Erdoğan, ''Zira bir çocuğun gözlerindeki ışık, bakışlarındaki masumiyet, yüreğindeki umut her şeye bedeldir. Bu ülkenin çocuklarının geleceğe umutla bakmalarını sağlayabiliyorsak, onlara iyi bir gelecek hazırlayabiliyorsak, en iyi imkanları sunabiliyorsak bunun üzerinde bir memnuniyet duygusu, tatmin hissi asla bulunamaz'' diye konuştu.

Bir okul inşa etmenin yalnızca bir bina inşa etmek anlamına gelmediğini belirten Erdoğan '' Aynı zamanda o ülkenin nesillerini inşa ediyorsunuz, aydınlık bir Türkiye'yi, güçlü, kalkınmış, müreffeh bir Türkiye inşa ediyorsunuz'' dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, özellikle yıllardır ihmal edilmiş illere, ilçelere ve köylere bir okul inşa ederken aynı zamanda ''umut ve istikbal de inşa edildiğini'' kaydetti.

Kendi neslinin son derece zor şartlar altında eğitimini sürdürdüğünü, 50-60-70-80 kişilik sınıflarda ders gördüğünü anlatan Erdoğan, o dönemde eğitimin durumunun, altyapısının içler acısı bir halde olduğunu söyledi.

Kendi döneminde okulların, dersliklerin, okul bahçelerinin ve tuvaletlerin acınası bir durumda olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Bugün hala öyle olanlar yok mu? Yine var. 'Tamamen bu işi çözdük' demiyoruz, yine var ama büyük bir mücadele veriyoruz ve bu binalardan bir an önce sıyrılmanın gayreti içerisindeyiz'' şeklinde konuştu.

Erdoğan, öğrenci olduğu yıllarda beden eğitimi yapacakları salonlar, dil eğitimi görebilecekleri donanımlı laboratuvarlar olmadığını dile getirirken, şimdi okul bahçelerine kapalı çok amaçlı spor salonları, okul binaları altına standartlara uygun salonlar yapıldığını bildirdi.

Artık bütün bunların, hazırlık aşamalarında projelerde yer aldığını kaydeden Erdoğan, öğrencilerin en iyi şekilde yetişebileceği standartlara uygun okulların projelendirildiğini ve ona göre okulları inşa ettiklerini belirtti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Yavrularımız geleceğe yönelik en iyi şartlarda onurlu yetişsin, öz güven sahibi olarak yetişsin, buna dikkat ederek okullarımızı inşa ediyoruz'' dedi.

Her yıl anne ve babaları okul masrafı sıkıntısının sardığını, kara kara düşündüklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Böyle zamanlardan geliyoruz. Gençler, paranız olsa dahi kitabınızı bulamadığınız bir dönemden geliyoruz. Bizim dönemlerimizde kelime bile belki size yabancı gelecek teksir makineleri vardı. Bu teksir makinelerinde, ağabeylerin elindeki ders notları çoğaltılırdı. Mürekkep dağılırdı, çünkü 3. hamur kağıt saman... Onu bile doğru dürüst okuyamazsınız. Onlardan yetiştik. Bazen ağabeylerimiz bize onları da satmazdı. Bu defa öğretmenimiz dersi anlatır, biz de anlattıklarını not tutar, yetişmeye çalışırdık. Arkadaşlarımızla notlarımızı birleştirir ve öğretmenimizin anlattığını tek tip ders notu haline getirirdik. O günlerden şimdi buruya geldik.''

Artık her ders yılı başlarken sınıflarda sıraların üzerine birinci hamur kağıttan ders kitaplarını koyduklarını, ilk, orta ve açık öğretimdekilerin ders kitaplarını Milli Eğitim Bakanlığından temin edebildiklerini hatırlatan Erdoğan, zengin-fakir öğrenci ayrımını ortadan kaldıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, öğrenciye karşı devlet olarak görevlerini yapmak durumunda olduklarını belirtti.

Türkiye'yi başta  eğitim sonra da sağlık adalet ve emniyet olmak üzere dört temel taş üzerinde inşa edeceklerini söylediklerini anımsatan Erdoğan, 7 yıl boyunca bu sözleri tuttuklarını, vaatlerini yerine getirdiklerini ve getirmeye de devam ettiklerini belirtti.

Cumhuriyet tarihinde ilk defa merkezi bütçeden en çok payı eğitime ayıran iktidar olduklarını 2002'de 7,5 milyar lira olan Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2009'da 27,5 milyar liraya getirdiklerini kaydeden Erdoğan, son 7 yılda Türkiye genelinde 133 bin yeni derslik açtıklarını söyledi.

Erdoğan, 114 Anadolu öğretmen, 540 genel, 565 Anadolu, 41 fen, 34 güzel sanatlar ve spor ve 17 sosyal bilimler lisesi ile 43 bilim sanat merkezi ve 1367 muhtelif meslek lisesini hizmete açtıklarını ifade eden Erdoğan, ''İlk ve orta öğretimde öğrencilerimize verdiğimiz bu desteklerle birlikte geleceğin çok daha güçlü, çok daha sağlam olacağını bugünden görüyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, okullara 731 bin bilgisayar gönderdiklerini, 29 bin 428 bilişim teknolojisi sınıfı kurduklarını dile getirdiklerini, öğretmen açığını kapatmak üzere toplam bugüne kadar 218 bin 504 öğretmenin atamasını yaptıklarını bildirdi.

Ağırlıkla köylerdeki öğretmen ve idareciler için bin 870 lojman yaptıklarını, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve hatta Karadeniz'in belli bölgelerinde ihtiyaca göre lojman yapımlarına devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, eşinin de katkıda bulunduğu ''Haydi Kızlar Okula'' kampanyası ile 350 bin kız çocuğunun okulla buluşturulduğunu anlattı.

Recep Tayyip Erdoğan, 41'i devlet, 22'si vakıf olmak üzere 63 yeni üniversite açtıklarını ve üniversitesi olmayan ilin kalmadığını vurgulayarak, ayrıca üniversite öğrencilerine verilen burs miktarını 45 liradan 180 liraya çıkardıklarını, talep eden herkese burs ve kredi verildiğini söyledi.

Kredi ve Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlardaki yatak kapasitesini 188 binden 224 bine çıkardıklarını yıl sonuna kadar 230 bine yükseltileceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye genelinde 115 yurt ve blok inşa ettiklerini kaydetti.

Erdoğan ''Biz eğitim noktasındaki bu hassasiyetimizi imkanları zorlamak suretiyle devam ettireceğiz. Eğitimin önünde hiçbir mazeret kabul etmiyoruz. Bundan sonra da kabul etmeyecek ve çağdaş standartlarda, modern standartlarda bir eğitim altyapısını inşallah Türkiye'ye kazandıracağız'' şeklinde konuştu.

Erdoğan konuşmasının bu bölümünde oturan bir öğrenciye ''Kaça gidiyorsun?'' diye sordu. ''İkiye geçtim'' cevabını alan Erdoğan, yanındaki öğrenciye de aynı soruyu sordu. Erdoğan bu öğrencinin de ''İkiye geçtim'' cevabını vermesinden sonra  ''İşte bizim yatırımımız bu. Bu yavrularımızın yarınları çok daha farklı olacak dedi.''

 

-''ÇOCUK EVDEN ÇIKTIĞINDA HER ŞEY BİTMİYOR. EĞİTİM 24 SAATİN TAMAMINI KUŞATAN, HAYATIN TAMAMINI KAPSAYAN BİR SÜREÇTİR. ANNEYE SESLENİYORUM, BABAYA SESLENİYORUM, BENİM KIZIMIN ARKADAŞI KİM, OĞLUMUN ARKADAŞI KİM, ARKADAŞLARI KİM, KİMLERLE TAKILIYOR, KİMLERLE GEZİYOR, KİMLERLE TOZUYOR? ANNE BABA BUNU TAKİP EDECEK''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Tüm çocuklarımıza aynı dikkat, aynı incelik ve aynı titizlikle yaklaşmak, onları her alanda yetiştirmek, bir yandan bilgiyle donatırken bir yandan da yüksek seciyeli birer vatandaş olarak geleceğe hazırlamak zorundayız'' dedi.

Sütlüce Kongre Merkezi'nde gerçekleşen, 2009-2010 eğitim-öğretim yılında İstanbul'da faaliyete geçen okulların toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, eğitimi salt nicelikle ilgili bir alana indirgemenin yanlış olacağını belirterek, eğitimin, eğitim imkanlarının çok daha ötesinde bir ruh ve vicdan işi olarak görülmesi, bu şekilde ele alınması ve bu anlayışla mesai sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.

Erdoğan, ''(Her çocuk işlenmeyi bekleyen bir cevherdir) bize öğretmenlerimiz öyle öğrettiler. İnanıyorum ki öğretmenler bu cevherlerimizi işlemeye devam edecek. İstisnasız her çocuk altın kalplidir. Tüm çocuklarımıza aynı dikkat, aynı incelik ve aynı titizlikle yaklaşmak, onları her alanda yetiştirmek, bir yandan bilgiyle donatırken bir yandan da yüksek seciyeli birer vatandaş olarak geleceğe hazırlamak zorundayız'' diye konuştu.

Eğitim camiasının tüm mensuplarının öğrencilere, özellikle de anne ve babaların çocuklarına bu anlayışla yaklaşmasını isteyen Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bilgiyi aşkla heyecanla fedakarlıkla nasıl harmanlayacağımız üzerinde de hepimizin düşünmesi, kafa yorması gerekiyor. Çanakkale savunmasını, Kurtuluş savaşımızı öğrenirken, çocuklarımız oradaki ruhu, oradaki heyecanı, oradaki vatan ve millet sevgisini hissetmeli. Bunu yüreğinde duymalı. Bu toprakların nasıl vatan haline geldiğini, bu ülkenin tüm fertleriyle nasıl bir millet haline geldiğini, ortak ideallerimizi, ortak kültürümüzü ve bizi biz yapan ortak değerlerimizi, tarihten bugüne bize bu vatanı bırakan Osman Gazilerden, Fatih'ten, Atatürk'ten bugüne kadar tüm o yüksek seciyeli liderlerimizi bize öğretmeli, anlatmalılar ki bu yeni kuşak, yeni nesil de işte bu küresel liderlerimiz sayesinde geleceğe adeta bir lider gözüyle bakmayı öğrensin. Bu çok önemli. Ezberci bir yaklaşım değil, okuyan, sorgulayan, tahlil eden bir bakış açısını öğrencilerimize kazandırmalıyız.''

Adım adım ilerleyerek eğitim sistemini geliştireceklerini, küresel ölçekte rekabetçi yapıya kavuşturacaklarını belirten Erdoğan, anne ve babaların çocuklarının bütün eğitim ve öğretimini okullara ve öğretmenlerin omuzlarına bırakmalarının son derece yanlış olduğunu söyledi.

-''ÇOCUKLARINI GÖZETSİNLER''-

Erdoğan, anne ve babaların bu işin temel rehberi olduklarını, anne ve babanın yapacağı öğretmenliğin çok daha farklı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

''Onun vereceği şefkati, merhameti hiç bir zaman okuldaki öğretmen veremez. Bunu bir defa bilmemiz lazım. Şüphesiz ki öğretmenlerimizin verdiği hizmeti de anne-baba veremez. Bunlar birbirinin adeta tamamlayıcı parçalarıdır. Bunu bu şekilde bilerek adımlarımızı buna göre atmalıyız. Çocuk evden çıktığında her şey bitmiyor. Eğitim 24 saatin tamamını kuşatan, hayatın tamamını kapsayan bir süreçtir. Hayattaki en değerli varlıklarımızı bir okula kaydettirip vazifemizin orada sona erdiğini düşünemeyiz. Özellikle büyük şehirlerimizde bunun sıkıntısını, acısını yaşıyoruz. Her türlü önlemi almamıza rağmen, her türlü uyarıya rağmen kimi zaman acı gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Ben her anne babadan ricam şu, aile kavramı sağlam bir toplum olduğumuzu lütfen unutmayalım. Bizim toplum olarak en önemli ve etkileyici kurumumuz aile kurumudur. Çocuklarını gözetsinler lütfen...

Çocuklarının alışkanlıklarını, arkadaşlıklarını... Kimle arkadaşlık yapıyor, nerelere gidiyor, geliyor, nerelerde vakitlerini geçiriyor? Anneye sesleniyorum, babaya sesleniyorum, benim kızımın arkadaşı kim, oğlumun arkadaşı kim, arkadaşları kim, kimlerle takılıyor, kimlerle geziyor, kimlerle tozuyor? Anne baba bunu takip edecek. Eğer etmezse bedeli ağır olabilir, faturası ağır olabilir. 'Yandım Allah' dersiniz, iş işten geçmiş olur. Bunun için anne babaların üzerinde çok düşünmesini istiyorum. 'Eve kaçta geldin?'. Ev bir yolcu hanına dönmemelidir, 'Geçerken uğradım' olmamalı. Evine gelişini girişini programlayan bir anne baba... Bunlar önemli, bunlara dikkat edeceğiz.''

Türkiye'nin son 7 yılda reformlarla bugün ''dünyanın yıldızı en çok parlayan ülkeleri'' arasında yer aldığını bildiren Erdoğan, ekonomiden iç politikaya, sosyal hayattan dış politikaya kadar her alanda hızlı reformlar yaptıklarını, Türkiye'nin itibarını arttırdıklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin tarihinden, kültüründen, birlik ve bütünlüğünden aldıkları güçle Türkiye'yi hak ettiği seviyelere, Gazi Mustafa Kemal'in de ifade ettiği 'muasır medeniyetler seviyesinin üstüne' çıkarmak için yoğun bir mesai sarf ettiklerini dile getirdi.

7 yılda Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomileri arasında 26. sıradan 17. sıraya getirdiklerini, tüm uluslararası alanlarda ülkeyi gururla temsil ettiklerini söyleyen Erdoğan, bölgesel ve küresel olarak Türkiye'yi, ağırlığı, gücü ve itibarı olan bir ülke konumuna yükselttiklerini belirtti.

Erdoğan, ''Biz tüm çocuklarımızı böyle bir Türkiye'ye, böyle bir Türkiye'nin aydınlık geleceğine hazırlamak istiyoruz. İstiyoruz ki Türkiye'nin gençleri, Türkiye'nin büyüklüğüne itibarına saygınlığına yaraşır bir şekilde her türlü imkanı kullanarak geleceğe hazırlansınlar. Türkiye'nin çocukları, Türkiye'nin gençleri, gelişmiş ülkelerin çocuklarından gençlerinden geride kalmasın, onların sahip olduğu imkanlardan uzakta olmasın istiyoruz'' şeklinde konuştu.

-''BİRBİRİMİZİ SEVECEĞİZ''-

''Saygıdeğer öğretmenlerim, sevgili gençler birbirinizi seveceksiniz'' diyen Erdoğan, öğrencilere hitaben ''Sen nerelisin?, 'Edirne'. Sen nerelisin? 'Muşluyum'. Sen nerelisin? 'Sinopluyum'. Sen? 'Hataylı. Sen? 'Konyalı'. Sen? 'Kayserili'. Sen? 'Rizeli, Trabzonlu, Erzincanlı, Elazığlı...' Aramızda fark var mı?... Türk milletinin hepimiz birer bireyi miyiz? Dolayısıyla bu duyguyla birbirimizi seveceğiz, bir olacağız beraber olacağız, diri olacağız'' dedi.

Erdoğan, ''72 milyon vatan evladı biz beraberiz. İster Türk olalım, ister Kürt olalım, ister Laz olalım, ister Çerkez olalım, ister Abhaza olalım, ister Roman olalım, ne olursak olalım, yaratılanı yaradandan ötürü seveceğiz.'' şeklinde konuştu.

Açılışı yapılan 48 okulun İstanbul'a ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan hayırsever vatandaşlara, özel şirketlere bu yatırımlarından dolayı teşekkür etti. Tüm kamu kurumlarını, İstanbul İl Özel İdaresi, Kiptaş ve Milli Eğitim Bakanlığını tebrik eden Erdoğan, emeği geçen tüm çalışanlara ve öğretmenlere şahsı ve Türk milleti adına şükranlarını sunduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından okulların yapımını üstlenen hayırseverlere teşekkür plaketlerini sundu.

Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İl Özel İdaresi Meclis Başkanı Hüsamettin Koçak, ilçe kaymakamları, milli eğitim müdürleri ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ile canlı olarak bağlantı yaptığı bazı okulların açılışlarını gerçekleştirdi.

Erdoğan, bütün okulların açılışı için de sahnede sembolik olarak kurdele kesti.

Törenin ardından kurdele kesimi için sahneye davet ettiği ilköğretim öğrencileri Başbakan Erdoğan'ı öperek sevgi gösterisinde bulundu.

haber 7- aa

 

Bu haber 745 defa okundu.