En Sıcak Konular

Küresel yüzsüzlerden "sıcak" bir kaos!

0 0 0000 00:00 tsi
Küresel yüzsüzlerden Sanki şimdiye kadar böyle bir tehlike yokmuş gibi birden düğmeye basıldı. Al Gore utanmadan küresel ısınma filmi çekti. Küresel ısınma kaosuyla Türkiye'nin suları ve buğdayı üzerine oyunlar oynanıyor. iyibilgi "dikkatli olalım" diyor.

Çevre duyarlılığı ile ilgili tüm konuların neredeyse temel belgesi sayılan Kyoto Protokolü'ne imza atmayan ABD, her ne olduysa küresel ısınmanın mesihi oldu. Hatta Başkan Clinton'ın yardımcılığını üstlenen Al Gore, zamanında Kyoto'dan uzak dururken, şimdi küresel ısınma filmi çekti. Doğal olarak dünyanın küresel ısınma jetonu düştü… 

Bugünkü köşe yazısında  “Laf aramızda bu 'küresel' lafı çıktığından beri insanlık belini bir türlü doğrultamıyor. Küresel ısınma, küresel kirlilik, küresel silahlanma, küresel terör, küresel falan filan... Siz bu küresel lafının yanına hiç yenilir yutulur bir kavram getirildiğini gördünüz, duydunuz mu? Doğrusu her işittiğimde tüylerim diken diken oluyor!" diyen Gökhan Özcan, böylece şüpheyi netlemiş oluyor.

Gerçekten kirli mi, biz mi kirlettik?

Gerçekten de "küresel ısınma" kaosu içinde, Türkiye için yeni dayatmalar gündeme gelebilir. Türkiye'nin suları üzerindeki dış meraklar ve arzular yeni değil. Basit de değil. AB, Fırat ve Dicle’nin yönetimini istedi. Bunu isteyen AB ve diğer küresel güçler, pekala ülkedeki bireysel kuyuların kapatılmasını isteyebilir. Kuş gribi kaosunda özgür ve sağlıklı kümes hayvanlarımızın başına gelenler, köylünün su ihtiyacını karşılayan kuyuların başına gelebilir.

Manavgat Suyu ihraç projesi de unutulmuş değil. Ülkemizde su eksikliği varsa- olacaksa neden kuyular kapatılıyor? Niçin suyumuzun yurt içinde kalması yönünde hareket edilmiyor? Kuyulardan kazanılan sular, yabancı menşeli su şirketlerine mi gidecek? Ya da ülkedeki tüketilen su kısılıp, kalanı küresel güçlerin istekleri doğrultusunda mı ihraç edilecek? Küresel ısınma küresel güçlerin bahanesi mi olacak?

Bol merak soslu bu sorular elbette sert şüpheler taşıyor.. Böyle kalsa yine iyi ama bir de buğday piyasasında büyük bir tezgah dönüyor ki küresel ısınma bu olsa gerek!

Buğday spekülasyonu...

Genetiği değiştirilmiş tohumların süne mücadelesindeki başarısızlığı, buğday üretimini az da olsa düşürdü geçtiğimiz yıl. Bu düşüşü küresel ısınmaya dayandırarak felaket senayoları yazan spekülatörlerin oyunları da önüne geçilemez bir sıkıntıya doğru koşacak gibi.

Spekülatörlerin piyasadan çektiği buğday korku yaratıyor. iyibilgi'ye buğday piyasasındaki oyunlar hakkında bilgi veren Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin şunları söylüyor: "TMO 2006 yılında 20 milyon ton buğday üretimi yapıldığını açıkladı. Fakat bu oran sanıldığından çok daha düşük. Ocak 2007 itibariyle TMO'nun elindeki buğday stoku 500 bin ton. Bu rakamdaki emanet alımı ise 200 bin ton. Türkiye'nin günlük buğday tüketiminin 47 bin ton olduğunu düşünürsek bu stok ülkeye en fazla on beş gün yetebilecek bir rakam. Bu kadar buğday Türkiye'nin 10-11 günlük ihtiyacını karşılar ancak. TMO'nun artık piyasayı düzenleme olanağına sahip olmadığını göstermektedir. TMO, çiftçinin elinden ucuza aldığı buğdayı, daha sonra tüccara piyasanın altında satıyor. Piyasada olan buğday TMO'da değil vurguncuların elinde toplanıyor. Buğday piyasasında fiyatlar sürekli artıyor. TMO halktan 0. 410 lira'dan aldığı buğdayı, piyasaya 0.415 YTL'den sattı. Şimdi piyasadaki buğday bedeli 0.500 YTL. Bu artışın nedeni manipülasyondur. "

Karneyle buğday mı?..

"Bu suni artış un fiyatlarını da vuruyor" diyen İbrahim Yetkin, "Bu un fiyatlarındaki artış da ekmek fiyatlarına yansıyacak" diye konuşmasını sürdürüyor. Aldığımız haberler de bunu doğruluyor. Bugün Kütahya'da, 300 gramlık ekmeğin fiyatı, yüzde 50 zam yapılarak 45 kuruşa çıkarıldı.

Peki küresel ısınma spekülasyonu ile vurgun hedefleyen bu oyuncular nasıl durdurulabilir? Bu sorumuzu yanıtlayan TZD Başkanı İbrahim Yetkin, TMO piyasaya aktif olarak girip piyasayı regüle etmeli. Piyasada dolaşan yeterli buğday mevcut. Bu pasif politikayı terk edip, oyuncuların hilelerine karşı önlemler almalı. Haziran 2006'da 0.350 YTL olan buğday 0.500'e tırmandı. TMO'nun neden beklediğini hala anlayabilmiş değiliz. Stokçular ellerindeki buğdayı piyasaya gıdım gıdım sürüyor. Uncular fırıncılardan fazla para alıyor. Fırıncılar ise kaos ortamında."

Toprak Mahsulleri Ofisi'nin buğday ihracatını serbest bırakması girişiminin de gereksizliğinin altını çizen Yetkin "Gelen buğdayları da depoya saklarlar. Bu birşeyi değiştirmez. Zamanımız yok. Yeni hasat dönemine daha dört ay var" şeklinde konuşuyorlar. TMO'nun bu girişimi yurt dışından gelecek genetiği bozulmuş tohunlarla üretilen buğdayların, bunlarla üretilen ekmeklerin evlerimize girmesi demek. Bu piyasayı rahatlatsa dahi-ki Yetkin'e göre rahatlatmayacak- sağlığımızın bozulması demek.

Konuşmasının sonunda buğday üretiminde kuraklıkla ilgili bir sorunun yaşanmadığının altını bir kez daha çizen Yetkin "Sorun TMO'nun yanlış ve pasif politikasının sorunudur" şeklinde konuştu.

iyibilgi.com



Bu haber 1,270 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,225 µs