Kritik zirveden ne çıkar?

7 Ekim 2009 10:54 tsi
ABD Büyükelçisi Jeffrey PKK’yı ‘yok edilmesi gereken bir terör örgütü’ gördüklerini yineleyen bir açıklama yaptı. Bu, ABD’den bu yönde gelen ilk açıklama değil. Ancak Jeffrey’in açıklamalarındaki asıl ‘haber’ önüm

Hürriyet’ten İrem Köker, ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile gündemdeki sorunlarla ilgili sorularını yönelttiği bir mülakat gerçekleştirmiş.  (Bknz. hurriyet.com.tr)

Jeffrey’in PKK ile ilgili sözleri ilginç: “Biz, Türkiye ve Irak, PKK'yı silahsızlandırılması ve yok edilmesi gereken bir terör örgütü olarak görüyoruz. Hem Irak hükümetinden hem de Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nden PKK'nın ve Kandil Dağı'nın tedarik ve para yollarını kesme konusundaki çabalarını artırmalarını istedik”.

Konuyu yakından izleyenler biliyorlar ki, bu tip açıklamalar ABD’den ilk defa gelmiyor. Bu yönüyle bakıldığında Jeffrey’in sözlerinde “yeni” bir unsur bulunmuyor. Her zamanki Türkiye kamuoyunun “gönlünü hoş edecek” açıklamalardan biri deyip de geçebilirdik.

Ancak asıl “haber” şu:

Önümüzdeki hafta Erbil’de “kritik” bir zirve gerçekleştirilecek. Zirvenin tarafları Türkiye, ABD ve Irak. Bu bir “güvenlik” zirvesi olacak. Ve gündemi de “PKK’nın silahsızlandırılmasına” yönelik bir “operasyonun” planlanması…

Jeffrey Hürriyet muhabirine, ABD’nin Vietnam, Afganistan ve Irak’ta elde ettiği deneyimlerden bahsederek, “terörle mücadele yalnızca teröristlere karşı değil, aynı zamanda teröre desteğe yol açan sebeplerle de yapılmalı” şeklinde konuşmuş. Jeffrey’in bu sözleri, belli ki “demokratik açılım” ile ilgili bir “destek” mesajı içeriyor.

ABD’nin Vietnam, Afganistan ve Irak’tan ne tür tecrübeler edindiği hayli tartışılır bir husus. Ancak sürekli bir olay söz konusu ise bunun nedenlerine dikkat çekmesi, gerçekçi bir saptama.

Erbil’de gerçekleştirilecek zirveden “PKK’ya savaş açılması” yönünde bir karar çıkmasını beklemek, tabii ki ham hayal olur.

Fakat PKK’nın lojistik kanallarının kesilmesi başta olmak üzere hareket serbestisini daraltacak daha ciddi önlemler alınması, beklenmesi gereken bir gelişme.

Bunun PKK üzerinde bir “etki” yaratacağı muhakkak.

Ve bu etkiyi TBMM’nin süresini bir yıl daha uzattığı “sınır ötesi operasyon” tezkeresi ile birlikte düşündüğümüzde, önümüzdeki günlerde gündemin daha da ısınacağı öngörüsünde bulunmak için bütün veriler var demektir…

Peki bu durum gündemdeki “açılım” tartışmalarını nasıl etkiler? Hele ki 2011’de erken seçimin gündeme geleceğine dair peş peşe senaryolar yüksek sesle dillendirilmeye başlanmışken…

Gelişmeler yeni ihtimalleri ve yeni ihtimaller de gelişmelerin yeni mecralar kazanmasını getiriyor…

www.iyibilgi.com zoom

Bu haber 496 defa okundu.