6 Ekim 2009 12:42 tsi
Sözler Doğan'ın kızlarının mı bilmeyiz ama orijinal değil!

iyibilgi Ankara

Yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan denir ya, aynen öyle oldu ve Doğan Grubu gazetelerinden ve Hürriyet’ten verilen: Türkiye-Rusya aleni, Erdoğan-Putin zımni “paralelliği” Başbakan’ın sert tepkisini çekti.

Tepki o kadar sertti ki, üzerinde düşünüldükçe daha ağır geliyor olabilir Doğan Grubu’na. Çünkü Başbakan da, Aydın Doğan ile Al Capone arasında paralellik kurarak ve yine “Amerikan basını” üzerinden yanıt verdi Doğan’a.

Başbakan’ın Wall Street Journal’a sözleri aynen şöyleydi: ““Buradaki mesele, rutin bir vergi incelemesidir. ABD’de de vergi kaçırma konusunda sorun yaşayan insanlar var. Akla Al Capone geliyor. Çok zengindi ama hayatının geri kalanını hapiste geçirdi. Bunlar olduğunda kimse sesini çıkarmadı.”

Bu cümleler üzerinden serbest düşünce metoduyla yaratılacak denklemlerin bir sınırı yok! Aydın Doğan’ı, mafyaya ilişkin suçlardan yakalanamadığı için vergi cezaları ile hapse yollanan Capone ile benzeştirmek nasıl algılanmalı, Başbakan'ın bu konudaki fikri ne?

WSJ’dan devam edelim: “Doğan Grubu’yla ilgili meselenin, Türkiye’nin ‘geniş yeraltı ekonomisini temizlemeyi’ ve kayda geçirmeyi hedefleyen daha kapsamlı hükümet politikasının bir parçası olduğunu" öne süren Erdoğan…

Başbakan Erdoğan’ın bu keskin çıkışının altında elbette Putin ile benzeştirilmek yatıyor: “Bunu çok, çok yakışıksız buluyorum. Bu sözlerin Doğan Grubu’ndaki bazı kişiler tarafından, mesela (Aydın) Doğan’ın kızları tarafından seslendirildiğini düşünüyorum. Bu suçlamalar hem bana, hem de Sayın Putin’e saygısızlıktır.”

Buraya bir mim koyalım.. Görülüyor ki Başbakan’ın bu konudaki “duyumu”, Aydın Doğan’ın kızları ile ilgili.

Tabii çoğul ifade hepsini kapsamakla beraber, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın-böyle bir ifadeyi kullanıp kullanmadığını bilmek imkansız-Doğan Grubu’ndan ayrı olarak derneği, hükümetin vergi uygulamalarını siyasi olarak kullandığı yönünde konum almaya zorladığı iddia ediliyor.

Hatta TÜSİAD içinde, bu konuda hayli çekişmeli toplantıların olduğu, kimi çatlakların yaşandığı, Koç Grubu’nun da Arzuhan Doğan Yalçındağ’ı desteklediğine ilişkin bol spekülasyon mevcut.

Ancak “Türkiye-Rusya” benzetmesini takiben, “Erdoğan-Putin” benzetmesini Aydın Doğan ve kızlarının “orijinal” buluşu olarak görmek haksızlık olur.

Çünkü bu ve benzer cümleler önce Batı basınında kullanıldı ve Türkiye-Rusya arasında bir yakınlaşma olduğu iddiaları yukarı çıkarılırken, vergi uygulamalarıyla birlikte yine Putin’in Rusya’daki kimi şirketlere bu yolla aba altından sopa gösterdiği anımsatıldı.

Kaldı ki Doğan Grubu’nun Al Capone benzetmesine verdiği yanıtın ilgili bir bölümü de şöyle diyor: “Ayrıca, Doğan ailesinin hiçbir ferdi Başbakan ile Rusya Başbakanı Vladimir Putin arasında bir benzerlik imasında bulunmamıştır.”

Doğru. Ama grubun basın organlarında bu paralelliği “kurduracak” haberler yer aldı. Daha dünkü Hürriyet’de bile örneği vardı.

En güzeli bu türden benzetmelere itibar edilmemesi. Ama merak ettiğimiz bir nokta daha var. Bu konuda tartışma yapılırken neden ABD basını kullanılıyor? 

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,198 defa okundu.