Görülmemiş işbirliği

3 Ekim 2009 09:44 tsi
Rusya ile ortak kabine toplantısı ne anlama geliyor?

Mehmet Altan / Star

AB nezdindeki temasları için beraberce Brüksel’e geldiğimiz buradan da Nahçivan’daki “Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Toplantısı”na geçeceğimiz Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,  Suriye ve Irak ile stratejik işbirliği çerçevesinde gerçekleştirilecek “ortak kabine toplantısı”nın Rusya Federasyonu ile de yapılmasının gündemde olduğunu söyledi.

Brüksel yolculuğumuz sırasında uçakta Ermenistan’dan Kürt Açılımına birçok güncel sorununa değinmekle kalmayan Davutoğlu Dayton Antlaşması’nın bitimi nedeniyle Bosna-Hersek-Sırbistan ilişkilerinde de Türkiye’nin aktif rol alacağını söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye’nin modernleşme tarihinden söz ederken de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Davutoğlu, Türkiye’nin geriye gitmediğini, 7 yıldır “Cumhuriyet’in restore edildiğini”, daha sert kırılmalarla yaşanan modernizasyon sürecinin daha sağlıklı biçimde devam ettiğini söyledi.

AB İLE DIŞ POLİTİKA BAĞLANTILI

Yakında yayınlanacak “AB İlerleme Raporu” öncesi, genellikle dışişleri bakanlarıyla görüşmeyen AB Komisyonu Başkanı Barroso ile de bir araya gelecek olan Davutoğlu, “Türkiye’nin bölge ve dünyada güçlendikçe AB ile ilişkilerinin de daha rahatlayacağını”, bu bağlamda Türkiye’nin dış politikada oynadığı rol ile AB sürecinin de çok yakından irtibatlı olduğunun altını çizdi. Ahmet Davutoğlu “komşularla sıfır problem” çerçevesinde 13 Ekim’de sekiz bakanla Halep’e giderek Suriye ile fiilen kalkan vizenin hukuki antlaşmasını imzalayacaklarını, ardından “ortak kabine toplantısını” da  Gaziantep’te yapacaklarını belirtti.

MOSKOVA İLE YAKINLAŞMA

Başbakanların da katılacağı benzeri bir “ortak kabine toplantısının” da bu ayın ortalarında Irak’la gerçekleşeceğini hatırlatıp, bir kaç ay içinde bu yaklaşımı Rusya ile de hayata geçirmeye hazırlandıklarını belirtti. Bir kaç gün sonra Ermenistan ile protokollerin İsviçre’de imzalanacağını, Azerbaycan ile Ermenistan görüşmelerinin olumlu seyrettiğini anlatan Davutoğlu, Türkiye’nin Balkanlar’da da aktif rol oynadığını, bununla ilgili en son ve güncel gelişmenin süresi biten Dayton Antlaşması’nın ortaya çıkaracağı boşluğu gidermeye yönelik Sırbistan ve Bosna-Hersek arasındaki toplantıya kendisinin de katılacağını açıklayarak örnekledi. Bakan, sürecin normalleşmesi halinde demokratikleşme hızının da artacağını hatırlattı. Davutoğlu’nun bu sözleri, hükümetin daha radikal bir demokratikleşme hamlesinin ise bunun ardından geleceği şeklinde yorumlanabilir.

Lozan nihai sınırımız değil

Davutoğlu, Türkiye’nin Avrupa, Asya, Balkan, Kafkas, Karadeniz, Ortadoğu, Akdeniz, Hazar hatta Körfez ülkesi olduğunu, buraları gözardı edemeyeceğini söyledi

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Lozan Anlaşmasını imzalamasıyla nihai sınırlarına ulaşmadığını kaydederek “Türkiye Avrupa ülkesi, fakat Asya’ya uzantılarımız var. Türkiye Balkan, Kafkas, Karadeniz, Ortadoğu, Akdeniz, Hazar ve Körfez ülkesi” dedi. Avrupa Politika Merkezi’nin Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ile düzenlediği toplantıda konuşan Davutoğlu, “Eğer biz Avrupalılar küresel güç olmak istiyorsak aşmamız gereken iki engel var. Asya-Afrika’yla stratejik bağlantı ve çok kültürlülük” dedi.

RUSYA VE TÜRKİYE KİLİT ÜLKE

 Davutoğlu, AB’nin küresel güç haline gelebilmek için “iki kilit ülke olan Rusya veya Türkiye’ye mutlaka ihtiyaç duyduğunu” kaydetti.Türkiye’nin Lozan Anlaşması’nı imzaladıktan sonra nihai sınırlarına ulaştığının söylenemeyeceğini kaydeden Davutoğlu, şöyle dedi: “Elbette uluslararası hukuk penceresinden ve reel politika penceresinden bölgenin en güçlü ordusuna sahip olduğumuz için ve güçlü uluslararası hukuki referanslarımız nedeniyle sınırlarımız orada duruyor, fakat coğrafyamız çok boyutlu. Türkiye Avrupa ülkesi,  Asya’ya uzantılarımız var. Türkiye Balkan ülkesi, Kafkas ülkesi, Karadeniz ve Ortadoğu ülkesi. Aynı zamanda Akdeniz, Hazar ve hatta Körfez ülkesi.”

TARİHİ SORUMLULUK BİLİNCİ

Davutoğlu, Türkiye’nin dışişleri bakanı olarak bu bölgelerden hiçbirini gözardı etme lüksünün olmadığını ve bu “tarihi sorumluluğun” bilincinde hareket ettiğini söyledi. “Benim vizyonumda AB üyeliği değil 2050’de, 2015 yılında bile çok geç. Sadece Türkiye için değil, AB açısından da” diyen Davutoğlu, “mümkün olan en kısa sürede” üyeliğin iki tarafın çıkarına olduğunu vurguladı.

İmza törenine dünya ilgisi

Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişkileri yeniden başlatacak protokollerin, 10 Ekim günü yapılacak imza törenine, uluslararası toplum büyük ilgi gösteriyor. İsviçre’de yapılacak imza törene, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’in de törene katılacağını bildirilirken bazı AB üyesi ülkelerin de üst düzeyde temsilci göndermesinin beklendiği öğrenildi. Ankara ise uluslararası kamuoyunun imza törenine ilgisini olumlu karşılıyor.

Eski düşmanlar dost oldu

Guardian gazetesinin Ortadoğu yazarı Chris Phillips, 10 yıl önce savaşın eşiğine gelen Türkiye ile Suriye parlak günler yaşamaya başladığını yazdı. Phillips, Türkiye ve Suriye’nin ekonomik, politik ve hatta askeri anlamda hiç olmadığı kadar yakınlaştığını belirtti. İki ülkenin geçen ay vizesiz geçiş uygulaması başlattığını anımsatan Phillips, son 3 yılda ticari faaliyetlerin iki katına çıktığını vurguladı. Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu’nu öven  Phillips, Türkiye’nin  Suriye ile sıkı ilişkiler kurmasından çok kazançlı çıkacağını  ifade etti

Zeynep Tuğrul / Star

Bu haber 1,321 defa okundu.