Cumhuriyet restore ediliyor

3 Ekim 2009 09:19 tsi
Ahmet Davutoğlu: "Son 7 yıldır cumhuriyet restore ediliyor. Bazılarının dediği gibi bu asla bir yıkım değil."

Derya Sazak / Milliyet'teki köşesinden ilgili kısım

Davutoğlu: Cumhuriyet restore ediliyor

Rüya değil gerçek! Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve heyetini Brüksel’e götürecek özel uçak Ankara’dan havalandıktan 15-20 dakika sonra hostes, çay kahve servisi yerine “hidrolik arızası” nedeniyle geri döneceğimizi haber veriyor. Bakan, özel kalemi ve danışmanlarıyla “Ekim Barışı” diye ilan edilen bu ayın yoğun diplomasi takvimini çıkarmaya çalıştığı için “Hayırdır inşallah” demek gazetecilere düşüyor.

...

Ahmet Davutoğlu da yanımıza geliyor.

Önce Ermenistan açılımını konuşuyoruz. Brüksel’den Nahçıvan’a geçilecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de katılacağı Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesi var.

10 Ekim’de Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokoller dışişleri bakanlarınca imzalanacak. Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın Bursa’daki milli maça gelmesi bekleniyor.
Daha önce Sarkisyan ile Aliyev buluşması var.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin’in bilgisayarındaki haritadan Dağlık Karabağ’daki işgalin ne şekilde çözüleceğine ilişkin süreci anlatıyor.
Ermenistan’la protokollerin üç önemli ayağı var:

1- Türkiye ve Ermenistan sınırı Kars Anlaşması’nı da içerecek uluslararası anlaşmalar çerçevesinde tanınacak. Toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı bir kez daha teyit edilecek.

2- “Soykırım” tartışması Ortak Tarih Komisyonu’na havale ediliyor.

3- Dağlık Karabağ’ın nihai statüsü, işgalden önce eski Sovyet dönemindeki “özerklik” korunarak, Laçin ve Kelbecer dışında Ermenistan işgal ettiği 5 bölgeden çekilerek, 1 milyon Azeri göçmenin dönüşüne 5 yıl içinde olanak tanınarak çözümlenecek. Laçin koridoru genişletilecek. Ve ileride benzer sorunlar yaşanmaması için silahsızlandırma sağlanacak.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki anlaşmalar Meclis’te onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek. Ve sınır 1991-93 arasında olduğu gibi açılacak.

DÜŞMANLIK YERİNE...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AKP iktidara geldikten sonra uygulanan “komşularla sıfır problem” siyasetinin sonuçlarının alınmakta olduğunu söylerken, Balkanlar’da Sırbistan, Kafkaslar’da Ermenistan, Ortadoğu’da ise Suriye ile gelişen ilişkileri gösteriyor. “Barış havzaları” oluşturulduğunu anlatıyor.

AB üyeliğini de hedefleyen bu politikayı şöyle özetliyor:
“2003’ten itibaren şunu hedefledik: Türkiye’nin etrafında öyle bir güvenlik ortamı oluşturalım ki, iç ve dış korkular, düşmanlıklar demokratikleşme çabalarımızı engellemesin. AB sürecinde böyle ilerledik. Türkiye’nin AB hedefi aynı zamanda demokratik bir güç olma tercihidir. Kafkaslar’da da çok güçlüyüz ama bunu Avrasyacılık üzerinden yapmadık çünkü o anlayışta totaliterlik var.
Suriye ile ilişkilerimize bakın. Vizeyi kaldırdık. Sekiz bakanla Halep’e gidiyoruz. Sınırı açacağız. Ortak kabine toplantısı yapılacak. Sıfır problemden “maksimum entagrasyona” gideceğiz. Aynı şeyi Irak’la yapacağız. Başbakan ve bakanlarla birlikte Bağdat’a gideceğiz.

Kürt meselesini çözersek Irak Türkiye arasındaki ekonomik entegrasyonu artıracak. Türkiye’nin ulusal geliri 700 milyar doları aştı. 1 trilyonu bulduğumuz zaman birçok sorun aşılacak. Kürt meselesinin çözümü aidiyetleri güçlendirecek. Kürtler bu coğrafyada İran’a karşı hep Osmanlı himayesinde olmuşlar. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, isyanlar olmuş sorunlar yaşanmış ama hiç kopmamışlar. Tarih bugün önümüzde yeni bir fırsat çıkardı. Terörü sona erdirebilirsek demokratik hak ve özgürlüklerin de önü açılacak.

Suriye ile Irak ile görüşmeler yapıyoruz. PKK’yı dağdan indireceğiz.

CUMHURİYET   RESTORASYONU
Davutoğlu ile söyleşimizde Cumhurbaşkanı’nın TBMM’de yaptığı açılış konuşması da gündeme geldi. Bakanın, Osmanlı-Türk modernleşmesi ve cumhuriyetle ilgili düşünceleri şöyle:

“Son 7 yıldır cumhuriyet restore ediliyor. Bazılarının dediği gibi bu asla bir yıkım değil. Osmanlı modernleşmesi sert geçti, kırılmalar oldu ama Osmanlı o kadar da Batı’daki gelişmelerin dışında değildi. Hatta 16. yüzyıla kadar Avrupa’nın öznesiydi. Büyük devletti. Ve modernleşme diye bir sorunu yoktu. Sonradan tarihin akışını kaçırınca, Islahat ve Tanzimat’la birlikte “intibak modernleşmesi”ne girdi ve cumhuriyet de sonuçta o sürecin devamıdır. Osmanlı çöküyor, cumhuriyet kuruluyor.
Bugün artık çok güçlüyüz. Cumhuriyet de restore ediliyor. 21. yüzyılda tarih Türkiye’den yana akıyor. Bunu görebilmeliyiz. Ne din elden gidiyor, ne laiklik.”

Ahmet Davutoğlu, henüz bakan olmadan, dış politika başdanışmanı ve bir akademisyen olarak katıldığı pek çok uluslararası toplantıda katılımcıları “challenge etmek” için, “Ben Osmanlıyım” dediğini anlattı. Ancak “Kendimi her zaman Türk hissettim. Özgürlükler bağlamında liberalim ama varoluş inancımın kaynağı Müslümanlığımdır” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Brüksel’de Türkiye’nin AB üyeliğini savunurken “2015 tarihi bile bizim için geç” diye konuştu.

Bu haber 668 defa okundu.