Küresel hedef liderlik | " /> Küresel hedef liderlik | "/>

En Sıcak Konular

Babacan: Küresel hedef liderlik

2 Ekim 2009 13:04 tsi
Babacan: Küresel hedef liderlik 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planı konusunda bilgi veriyor.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planına göre vizyonlarının, İstanbul'u öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel bir finans merkezi konumuna getirmek olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planı konusunda bilgi verdi.

İstanbul'un bölgesel ve uluslararası bir finans merkezi olması projesine önem verdiklerini belirten Babacan, ''Hükümet olarak bizim, uzun dönemli gelişme stratejimizin amaçları arasında, bilgi toplumuna dönüşümün sağlanarak ülkemizin dünya hasılasından daha yüksek oranda pay alması, bölgesel ve küresel düzeylerde etkinliğinin artırılması olarak vardır'' şeklinde konuştu.

Gelişme stratejisi çerçevesinde güçlü bir ekonomiye sahip olmanın son derece önemli olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının 2023 yılında 2 trilyon dolar, 2050 yılında ise 21 trilyon doların üzerine çıkacağının öngörüldüğünü, bu tahminlerin Türkiye'nin bundan otuz, kırk sene sonra dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki yerini alacağına işaret ettiğini kaydetti.

Orta ve uzun dönemde Türkiye ekonomisinin, dünya ekonomisi içerisinde nasıl bir konuma sahip olacağını belirleyecek olan temel faktörün, hiç şüphesiz ekonomideki rekabet gücü olacağını vurgulayan babacan, bu bağlamda, ekonominin yüksek teknolojik kabiliyete ve nitelikli işgücüne sahip, değişen şartlara hızla uyum sağlayan, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet gücü olan, istikrarlı ve verimlilik düzeyi yüksek bir yapıya kavuşturulmasının temel amaçları olduğunu ifade etti.

Bu amaçları gerçekleştirme yönünde en önemli katkılardan birini, katma değeri yüksek hizmet üretme kabiliyeti olan finans sektörünün sağlayacağını düşündüklerini kaydeden Babacan, finans sektörünün aynı zamanda, istihdam alanları oluşturma ve hizmet ihracı yoluyla Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlayacak önemli sektörlerden biri olduğunu anlattı.

Türkiye'de finans sektörü ile alakalı olarak çok köklü reformlar gerçekleştirdiklerini, yasal çerçeveyi güçlendirdiklerini, denetim ve gözetim uygulamalarını çok iyi bir noktaya getirdiklerini anlatan Babacan, 2005, 2006 yıllarında yapılan stres testlerinin sonuçlarının gereğini tavizsiz uyguladıklarını bildirdi.

2006 yılında finans sektörü ile ilgili uygulamalarda dünyaca takdir edilen bir noktaya geldiklerini belirten Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''İşte o andan itibaren İstanbul'un önce bölgesel çapta, sonra küresel ölçekte bir finans merkezi olması gerektiğini dillendirmeye başladık. Gerçekçi, güçlü bir vizyon oluşturduk.

Bu tespitten hareketle, Dokuzuncu Kalkınma Planında İstanbul'u uluslararası bir finans merkezi haline getirme yönündeki politikamızı ortaya koymuştuk. Daha sonra ise 2009-2011 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program çerçevesinde bu politikamızı gerçekleştirme yönünde bir adım daha atmış olduk.

Türkiye Bankalar Birliği, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olma potansiyelinin değerlendirilmesi ve bu dönüşümü sağlayacak yol haritasının hazırlanması için kapsamlı bir rapor hazırlatmıştır. Bu raporda, İstanbul'un ve Türkiye'nin uluslararası bir finans merkezi olması için gerekli yerel ve bölgesel potansiyele ve de gizli kalmış, kalifiye bir işgücü yapısına sahip olduğu vurgulanmıştır. Bu hedefe ulaşılabilmesi için güçlü bir liderlik ve siyasi kararlılığın sergilenmesi ve önemli miktarda kaynağın bu proje için ayrılması gerektiği de belirtilmiştir.

Raporda, uluslararası finans merkezi olmak için gereken faktörler arasında yer alan, düşük iş yapma maliyeti, nitelikli işgücü havuzu, yerel, bölgesel ekonomik büyüme potansiyeli ve çekici yaşam stili gibi konularda İstanbul'un rakiplerine görece üstün konumda olduğu belirtilmiştir.

Diğer taraftan, imaj, yasal ve mali ortam, politik ve ekonomik istikrar, düzenleyici çerçeve, altyapı ve iş yapma kolaylığı konularında ise İstanbul'un gelişme kaydetmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu raporla ilgili bir anektodu da burada kısaca anlatmak isterim. Bankalar Birliğinden bu raporla ilgili bir çalışma istediğimizde dedim ki, 'eğer raporu 2007 yazında meclis tatile girmeden tamamlarsanız biz gerekli yasal düzenlemeleri yaparız. Böylece 22 Temmuz seçimlerinden önce yasal altyapı tamamlanmış olur.' Ancak hayli kapsamlı olan raporun tamamlanması daha uzun vakit aldı.''

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesine ilişkin strateji dokümanının oluşturulması koordinasyon görevinin Devlet Planlama Teşkilatına (DPT) verildiğini hatırlatan Bakan Babacan, Teşkilatın, geçtiğimiz yılın Kasım ayında çalışmalarına başladığını, bu planın uygulanabilir olması ve ilgili taraflarca sahiplenilmesi açısından katılımcı bir çerçevede çalışmaların yapılmasının benimsendiğini belirtti.

İSTANBUL'U CAZİP KILACAK UNSURLAR

İstanbul'u uluslararası finans merkezi haline getirmek için öne çıkan hususları sırasıyla, ''uluslararası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının oluşturulması'', ''çeşitlendirilmiş finansal ürünlerin sunulması'', ''fiziki ve iletişim altyapı sorunlarının çözülmesi'', ''vergi sisteminin basitleştirilmesi ve etkinleştirilmesi'', ''düzenleyici ve denetleyici çerçevenin uluslararası standartlarla tam uyumlu olacak ve güçlü bir koordinasyonu mümkün kılacak şekilde geliştirilmesi'', ''nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılayacak bir eğitim altyapısının sağlanması'', ''dünya ölçeğinde tanıtım ve izleme yapacak bir organizasyon yapısının oluşturulması'' olarak sıralayan Babacan, bu hususlarda strateji belirlemek amacıyla dokuz adet çalışma grubunun kurulduğunu anlattı.

Ali Babacan, çalışma grupları hakkında ise şu bilgileri verdi:

''Bu gruplar Hukuk, Finansal Ürün ve Hizmet, Vergi, Düzenleyici ve Denetleyici Çerçeve, Altyapı, İFM Organizasyon, Tanıtım ve İmaj, İnsan Kaynakları ve Mevcut Durum Analizi gruplarıdır. Bu çalışma gruplarına 80'in üzerinde kamu ve özel sektör kurumu ile sivil toplum kuruluşu ve üniversite temsilcileri dahil edilmiştir. Bu kurumlardan yaklaşık 300 kişi çalışmalara katılmıştır.

Oluşturulan her bir çalışma grubu için biri kamu, diğeri ise özel sektörden olmak üzere iki eş başkan seçilmiştir. Çalışma grubu eş başkanları, toplantıları organize etme, ilgili kurumların görüşünü alma ve toplantıları yönlendirme, yönetme görevlerini üstlenmiştir.

Ayrıca çalışma gruplarında çıkan sonuçları derleyerek ve ilgili kurumların katkılarını alarak nihai bir rapor oluşturmak üzere her bir grup için birer raportör belirlenmiştir. Çalışma grupları arasındaki iletişim ve eşgüdüm ise, düzenlenen geniş katılımlı toplantılar, çalışma gruplarının hazırladıkları ön gelişim raporları ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından bu çalışmalar için oluşturulan bir internet portalı vasıtasıyla sağlanmıştır.

2009 yılı Mayıs ayı sonu itibarıyla çalışma grupları raporlarını tamamlayarak Devlet Planlama Teşkilatına teslim etmiştir. Bu raporlar ışığında, sınırlı sayıda kurum temsilcisinin katılımıyla Haziran ayı başında bir çalıştay düzenlenmiştir. Burada taslak bir Strateji ve Eylem Planı hazırlanmış ve ilgili kuruluşların görüşlerine sunulmuştur.

Alınan görüşler doğrultusunda hazırlanan Strateji ve Eylem Planı Taslağını, 16 Eylül 2009 tarihinde topladığımız Ekonomi Koordinasyon Kurulunda ele aldık. Bu toplantıda dile getirilen görüşler doğrultusunda Strateji ve Eylem Planı Taslağına son hali verildi ve 29 Eylül 2009 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu Kararıyla onaylandı. Söz konusu belge, bugün itibarıyla Resmi Gazete'de de yayımlanmıştır.''

İFM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

İFM Stratejisi ve Eylem Planına göre vizyonlarının, ''İstanbul'un öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel bir finans merkezi olması'' olarak ifadelendiren Babacan, bu hedefe ulaşabilmek için hukuk, finansal ürün ve hizmet çeşitliliği, vergilendirme, düzenleyici ve denetleyici çerçeve, altyapı, teknoloji, organizasyon, insan kaynakları ve tanıtım, imaj konularının ön plana çıktığını vurguladı.

HUKUK ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ

Ali Babacan, Strateji ve Eylem Planında yer alan temel hususlar konusunda şöyle konuştu:

''Hukuk Altyapısının Güçlendirilmesi sürecinde, uluslararası standartlarda işleyen bir hukuk altyapısının oluşturulması öncelik vereceğimiz konuların başında gelmektedir. Bu kapsamda finansal alanda ihtisaslaşmış mahkemeler kurulacaktır. Bunun için mahkemelerde görev yapacak hakimler ile bu alanda çalışacak savcı ve kolluk personelinin uzmanlaşmaları sağlanacaktır.

Hukuk alanında öne çıkan bir diğer husus ise İstanbul'da bağımsız ve özerk yapıya sahip kurumsal bir tahkim merkezinin kurulmasıdır. Bununla birlikte uyuşmazlıkların mahkemeye başvurulmadan, kısa sürede çözülmesi için arabuluculuk sistemi de geliştirilecektir. Kurulacak tahkim merkezinde, kurumsal olarak arabuluculuk imkanı sunulacaktır.''

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul'da, karbon piyasası, elmas ve kıymetli taş piyasası ile ürün ihtisas borsaları oluşturulacağını, ayrıca, özel sektör borçlanma araçları ve yerel yönetim borçlanma araçlarına işlerlik kazandırılacağını, tezgah üstü türev ürünler piyasasına ilişkin gerekli altyapı oluşturulacağını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde, İstanbul'da, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planı konusunda düzenlediği basın toplantısında, İstanbul'da, finans merkezinin tercih edilmesindeki en önemli etkenlerden biri olan ürün ve hizmetlerin çeşitliliği ile koşulları cazip hale getireceklerini kaydetti.

Ali Babacan bu kapsamda, İstanbul'un finansal ürün çeşitliliği ve finansal hizmet kalitesinin artırılarak bölgesel ve küresel sermayenin çekim merkezi haline gelmesinin hedeflenmekte olduğunu vurguladı.

Finansal ürünlerin çeşitlendirilmesine düzenleme anlamında engel olunmaması amacıyla sektör düzenlemelerinde prensip bazlı yaklaşıma geçileceğini belirten Babacan, öte yandan finansal piyasalarda sunulacak faaliyetlerin ilgili düzenleme ve denetim otoritelerinin gözetimi dışında kalmamasına özen gösterileceğini ifade etti.

Ödünç menkul kıymet ve türev işlemleri gibi bazı finansal işlemlerin, Türkiye'de yapılabilmesine rağmen rekabet üstünlüğü nedeniyle yurt dışı piyasalara kaydığının altını çizen Babacan, bu alanlarda yatırım yapanları yurt içi piyasalara çekebilmek için mevzuat hükümlerinin gözden geçirileceğini ifade etti.

-BASİT VE ETKİN BİR VERGİLENDİRME SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASI-

Küresel finans merkezi olabilmek için basit, anlaşılır, öngörülebilir bir vergi sistemine sahip olmanın son derece önemli olduğunu altını çizen Babacan, bu nedenle Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununu gözden geçirmek gerektiğini anlattı.

Babacan sözlerine şöyle devam etti:

''Finansal işlemlerin Türkiye'de yapılmasını teşvik edecek şekilde, dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye'de işlem yapmasını engelleyici uygulamalardan kaçınılacak, uluslararası fonların Türkiye merkezli işlem yapmaları konusunda vergi alandaki belirsizlikler giderilecek ve Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) başta olmak üzere aracılık faaliyetleri üzerindeki mali yükler, kamu dengeleri ve ekonomik gelişmeler göz önüne alınarak uygun bir zamanlamayla kademeli olarak düşürülecektir.

Orta Doğu ülkelerindeki sermayeyi ülkemize çekmek için, geliştirilecek olan finansal ürünlerin vergileme karşısındaki durumları, benzer nitelik taşıyan finansal ürün ve işlemlere göre düzenlenecektir. Bunların yanı sıra, finansal kurum ve yatırımcılar açısından belirsizliğin giderilmesini sağlamak amacıyla özelgelerin idare bünyesinde finansal sektör konusunda uzman bir birim tarafından verilmesi sağlanacaktır. Şirketlerin halka açılmalarının ve halka açıklık oranlarının artırılmasının teşvik edilmesi amacıyla vergi de dahil olmak üzere her türlü önlem alınacaktır.''

DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ ÇERÇEVENİN GELİŞTİRİLMESİ

Küresel ekonomik kriz ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkenin bankacılık sisteminin oldukça zor günler geçirdiğini ifade eden Babacan, yüzlerce banka ve finans kurumunun iflas ettiğini ya da iflasın eşiğine geldiğini kaydetti.

''Hükümetler ve merkez bankalarının almış olduğu geleneksel olmayan önlemler yaşanan sorunların daha da büyümesinin önüne geçerek sistemik bir çöküşü önlemeyi şimdilik başarmışlardır'' şeklinde konuşan Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yurt dışında böylesine büyük bir kargaşa ve kaos yaşanırken Türk bankacılık ve finans sisteminin sapasağlam ayakta durması ülkemizdeki düzenleyici ve denetleyici yapının etkin bir şekilde çalıştığının bir nevi göstergesidir.

Finansal merkez olma hedefi bağlamında düzenleyici ve denetleyici otoriteler arasındaki koordinasyonun sağlanmasına ve sistemik riskin yönetilmesine ilişkin mevcut yapıyı daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Bununla birlikte, uluslararası standartların oluşum süreci yakından takip ederek, bu standartlara uyum düzeyinin belirli periyotlarla gözden geçirilmesini sağlayacağız. Benzer şekilde, küresel kriz sonrasında finans sektöründeki düzenleyici yapı konusundaki uluslararası gelişmeleri izlememiz gerekiyor. Böylelikle ülkemizdeki düzenleme ve denetim otoritelerinin kurumsal yapılanması Avrupa Birliği müktesebatına uyum çerçevesinde bilahare değerlendirilmiş olacaktır.

Uluslararası dinamik süreçlerin gerektirdiği esnekliği gösterebilmesi için İMKB ve İstanbul Altın Borsasının hukuki statüleri netleştirilecek ve kamu mali yönetimi ile ilgili mevzuat kapsamından çıkarılacaktır.''

FİZİKSEL ALTYAPININ İYİLEŞTİRİLMESİ

İFM Projesi çerçevesinde şehrin belirli bir bölgesine odaklanmayacaklarının kaydeden Babacan, öte yandan, yaşam alanları, güvenlik ve ulaşım imkanları ile teknoloji alanında kalite ve standartların yükseltilmesi için İstanbul genelinde yapılacak tüm çalışmalar İFM Projesini de destekleyeceğini söyledi.

Babacan, ulaşımın iyileştirilmesi kapsamında, havaalanı-kent merkezi bağlantıları farklı ulaşım sistemleriyle entegre edilmesi gerektiğini, ayrıca yabancılara yönelik sağlık, eğitim, eğlence, konaklama ihtiyaçlarının iyileştirilmesi yönünde çalışmalar yapılmasının önemli olduğunu anlattı.

TEKNOLOJİK ALTYAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ

Teknolojik altyapının güçlendirilmesi kapsamında, piyasalar için ortak yazılım, donanım ve iletişim hizmeti sunacak ortak bir teknoloji platformu oluşturulacağını anlatan Babacan, bunun yanı sıra finansal piyasalara yönelik olarak yeni yazılım ve donanım üretecek, bilişim işgücünü, altyapısını, güvenliğini ve işlerliğini destekleyecek teknoparklar geliştirileceğini ve destekleneceğini bildirdi.

Babacan, ''Türkiye'nin finansal piyasalarda kullanılan bilgi teknolojilerine ilişkin olarak geliştireceği uygulama ve çözümlerin bölge ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelere de teknik bilgi transferi ve hizmet ihracı yoluyla taşınması amaçlanıyor'' dedi.

İFM ORGANİZASYON YAPISININ KURULMASI

İFM Projesinin başarıya ulaşması için etkin bir şekilde izleme ve değerlendirmenin yapılması gerektiğine dikkati çeken Babacan, bu projeye yönelik çalışmaların bundan sonraki aşamasında siyasi iradenin ve paydaşların desteğinin devamını sağlayacak ve İFM Stratejisi ve Eylem Planında belirlenen amaç, hedef ve faaliyetlerin izlenmesini ve değerlendirilmesini gerçekleştirecek şekilde bir yapı kurulacağını kaydetti.

Bu kapsamda, İFM çalışmalarını sürdürmek üzere oluşturulacak yapıda üstte siyasi iradeyi temsilen İFM Yüksek Konseyi yer alacak. Bu konseye bağlı olarak çalışacak üst düzey ekonomi bürokratları, özel sektör temsilcileri ve meslek örgütü yöneticilerinden oluşacak İFM Danışma Kurulu oluşturulacak. Gerekli teknik çalışmaları yürütmek üzere ise sekiz ayrı çalışma komitesi kurulacak. Çalışma Komiteleri, Hukuk, Piyasalar ve Enstrümanlar, Vergi, Düzenleyici ve Denetleyici Çerçeve, Altyapı, Teknoloji, Tanıtım ve İmaj ile İnsan Kaynakları komitelerinden oluşuyor.

Ayrıca İFM Yüksek Konseyi, Danışma Kurulu ve çalışma komiteleri arasındaki eşgüdümü sağlamak ve tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirmek üzere İFM Koordinatörlüğünün oluşturulması öngörülüyor.

İFM Koordinatörlüğü, ayrıca, Strateji ve Eylem Planında yer alan eylemlerin gerçekleşme durumunu izleyecek, küresel finans merkezi olmaya yönelik göstergeler geliştirecek ve 6 aylık periyotlar halinde düzenli olarak gelişim raporları yayınlayarak finans merkezi olma yolunda kat edilen gelişmeleri kamuoyu ile paylaşacak.

İNSAN KAYNAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ

İnsan kaynaklarının, Türkiye'nin güçlü olduğu alanlardan birisi olduğunun altını çizen Babacan, ''bu avantajımızı finans alanında daha da geliştirilmek için üniversite - finans sektörü işbirliğinin geliştirilmesi, finans alanındaki eğitim içeriklerinin yenilenmesi, finans alanındaki insan kaynağının mesleki donanımının artırılması yönünde çalışmalar yapılacaktır'' dedi.

Ayrıca nitelikli işgücünün İstanbul'a çekilebilmesi için finans alanında çalışacak yabancıların çalışma izinlerinin alınma sürecinin kolaylaştırılması ve hızlandırılması, finans sektöründe faaliyet gösteren firmaların sosyal güvenliği tamamlayıcı nitelikteki sigorta primlerinde teşvik olanaklarının ele alınması ve İstanbul'un finans konusunda yüksek lisans ve doktora merkezi haline getirilmesi önlemleri alınacak.

TANITIM

Babacan'a göre, İFM'ye yönelik olarak doğru tanıtım stratejisinin belirlenmesi için öncelikle hedef kitle belirlenerek, bu hedef kitlenin İstanbul'a yönelik algısı ortaya konulacak.

İFM'nin tanıtım faaliyetleri kurulacak olan İFM Koordinatörlüğü tarafından yürütülecek. Ayrıca, Türkiye'deki ve İstanbul'daki finansal ürün, hizmet, piyasa ve uygulamaları ile vergi düzenlemelerini tanıtıcı mahiyette farklı yabancı dillerde bilgilendirme hizmeti sağlayacak bir portal oluşturulacak. İFM kapsamında yürütülen çalışmalara yönelik yurt içindeki kamuoyunun bilgilendirilmesi ve desteğinin alınması da tanıtım stratejisinin önemli ayaklarından birisi olacak.

Ali Babacan, İstanbul'un finans alanında daha cazip hale getirilebilmesi konusundaki çalışmalar konusundaki sözlerine şöyle devam etti:

''Vizyonumuzu 'İstanbul, öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel finans merkezi olacaktır.' şeklinde belirledik. Ancak, bu projenin sadece İstanbul'un değil Türkiye;nin projesi olduğunu vurgulamakta fayda görüyorum.

Strateji ve Eylem Planı çerçevesinde yapılacak tüm çalışmaların ülke genelinde geçerliliği olacaktır. Dolayısıyla serbest bölge gibi bir anlayışımız olmayacaktır. Bu yönde de bir tedbirimiz bulunmamaktadır. Ayrıca İstanbul'un belli bir bölgesi de finans merkezi olarak belirlenmemiştir.

Finans sektörü, muhasebe, hukuk büroları ve benzeri yardımcı tüm destek hizmetleriyle beraber, uygun gördükleri bölgelerde hizmetlerini yürütecek ve hatta belki de maliyet avantajları çerçevesinde bazı hizmetlerini ülkemizdeki başka şehirlerden yürütme yoluna gidebilecektir.

Yaşamakta olduğumuz küresel kriz, bizim finans merkezi çalışmalarımızı daha da hızlandırmamızı sağlamıştır. Uluslararası finansal mimarinin yeniden şekillendiği bu ortamda İstanbul'u ve dolayısıyla ülkemizi bu yönde yatırımları cezbedecek bir yapıya kavuşturmayı amaçlıyoruz. Böylece kriz sonrası yatırımlarını yeniden yönlendirmesi ve artırması beklenen uluslararası finans kuruluşlarının önünde, İstanbul'un değerlendirilmesi gereken güçlü bir seçenek olarak yer alması için de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çalışmaların ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.''

Bakan Babacan, bu sürece emeği geçen, katkıda bulunanlara da teşekkür etti.

aa



Bu haber 452 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,507 µs