En Sıcak Konular

AB'nin stratejik kafası var mı?

1 Ekim 2009 11:53 tsi
AB'nin stratejik kafası var mı? Değilse, normal kafası da mı yok? iyibilgi Ankara

AB çok uzun zamandır, ‘Türkiye bizden uzaklaşıyor’ diye bağırıyor. Hatta kıyamet koparıyor. Bunun kendileri için ne kadar tehlikeli olduğunu söylüyor.

Bugün de çıkmış, ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ kaldırılsın, Kürtler, Romanlar ve Lazlar’a ‘azınlık hakkı verilsin diyor.. Adama, ‘ya dayak yememişsin ya da stratejik kafan yok’ demezler mi?

Hürriyet de haberi manşetinden böyle duyurdu: "Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg, Türkiye’deki “azınlıklar” ile ilgili raporunda okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü eleştirdi. Bunun “etnik ayrımcılık” olduğunu söyledi."

Ankara’nın verdiği yanıtı söyleyeceğiz ama bu yeni rapora biraz devam edelim. Rapor, “Türkiye’de 12-15 milyon arasında Kürt kökenlinin bulunduğunu, 3 milyona yakın Roman, 3 milyon Kafkas, 1 milyona yakın Laz bulunduğunu” belirterek, “Azınlık tanımının Avrupa’daki tanımına uyarlanması, ancak Anayasa değişikliği ile mümkün. Bu değişiklik mutlaka yapılmalı” dedi.

Yani AB raporunda deniyor ki, “Lozan Anlaşması’nı boşverin”. Türkçesi bu.. Rapor, Kürtçe eğitmen yetiştirilmesi, Heybeliada Ruhban okulunun açılması, Vakıflar Yasası’nın gayrimüslümlerin mülklerinin iadesine uygun hale getirilmesi gibi, artık söyleye söyleye içini boşalttıkları konuları da elbette tekrarlıyor.

Tabii Ankara’nın buna 11 sayfalık yanıtı var. Özetle: “Ne Mutlu Türk’üm özdeyişi bir etnik grubu yüceltmek için değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olanların ülke toprağına bağlılığını ifade etmek içindir. ‘Türk’ kelimesinin bir etnik, dil veya din kökene dayanmamakta, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ifade etmektedir. Ayrıca ‘azınlık’ tanımı Lozan Antlaşması ile belirlenmiştir.”

Peki acaba Avrupa Birliği bu tür bir “eleştiriyi” getirip, “Ne Mutlu Türk’üm diyene” demeyin diye bastırırken, örneğin Türkiye’de “Kürt açılımı” gibi son derece hassas bir konunun tartışıldığını bilmiyor mu?

“Avrupa Konseyi Raporu’nun Türkiye’nin siyasi zamanlamasına etkisi nedir” diye sorulmaz mı? Asıl önemlisi ise şu: Sormamak işlerine geliyor belki ama raporda söyledikleri de Türkiye’nin kabul etmeyeceği şeyler. Yani topyekün yanlış ve önyargılı.

AB ne yazık ki sadece stratejik kafadan yoksun değil...

www.iyibilgi.com



Bu haber 934 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,577 µs