açılım gerek, ama... | " /> iyibilgi" /> açılım gerek, ama... | "/> iyibilgi"/>

En Sıcak Konular

DTP'ye de açılım gerek, ama...

29 Eylül 2009 11:16 tsi
DTP'ye de açılım gerek, ama... DTP lideri Türk, Başbakan Erdoğan’a ‘kurtlar puslu havayı sever, yerler’ diyerek ‘cesur olalım’ demiş. İlginç. Peki DTP hangi ‘kurtların’ neresinde durarak siyaset yapıyor? iyibilgi

DTP Genelbaşkanı Ahmet Türk, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın Ankara Hilton’da verdiği resepsiyonda gazetecilerin “demokratik açılım” süreciyle ilgili sorularına muhatap oldu.

Türk, gazetecilerin soruları üzerine yaptığı açıklamalarda “demokratik açılım” ile ilgili düşüncelerini söylerken, “gelinen nokta” üzerine de değerlendirmelerde bulundu.

Türk, “açılım” tartışmaları kapsamında Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmede, Erdoğan’a "cesur olalım, cesur adımlar atalım, kurtlar puslu havayı sever, yerler" dediğini de söyledi.

Türk’ün şu sözleri de “açılım”ın neresinde bulunduğumuz ile ilgili önemli: 

“Başlangıç noktasından uzaklaşıldığını görüyoruz. Tabii ki böyle bir süreci sulandırılan, gerçek sorunun çözümünü esas alan, Türkü Kürdü uzaklaştıracak bir projeden uzaklaştığınız zaman bu çözüme katkı sunmaz. Bunun görülmesi gerekir. Türkiye, uzun yılların ortaya koyduğu sorunların bugüne sarktığı hassasiyetlerin artık çok büyük boyutlara uzaklaştığı bir dönemi yaşadık. Şimdi bütün bunları düşünerek olabildiğince, olgun, kucaklayıcı, birleştirici bir mantıkla hareket etmemiz gerekirken biz dışarıdaki eleştirilerin etkisinde kalarak o görmek istediğimiz tabloyu görmekten adeta uzaklaşıyoruz" dedi.

Gerçekten de “olgun, kucaklayıcı, birleştirici bir mantıkla hareket etmek” gereken bir sorundan bahsediyoruz.

CHP ve özellikle de MHP’nin yürüttüğü muhalefet, malum. Peki, kendisini bir nevi “Kürt tarafı” pozisyonunda gören DTP açısından durum nedir?

Türk’ün açıklamaları içerisinde bununla ilgili biraz olsun “özeleştiri” anlamı taşıyan herhangi bir tespit bulunmuyor.

Ekim ayı içerisinde kongresini gerçekleştirecek olan DTP’den, “açılım” süreciyle ilgili önce “destek” açıklamaları gelmişti. “Umutluyuz” yolunda sözler sarf edilmişti. Fakat hemen ardından “Muhatap Öcalan’dır, Kandil’dir” yolunda açıklamalar, gösteriler birbirini takip etti.

DTP, adeta mecliste temsil edilen, grubu bulunan bir “parti” olduğunu unuttu. Kendi “çözüm” öneri ve projelerini oluştur(a)madı. Önemsediklerini söyledikleri “diyalog ve tartışma” ortamının, somut çözümlerin tartışıldığı bir noktaya gelmesine yönelik tutarlı bir çaba sergilemedi ve sonuç itibarıyla bugün, “açılıma” destek veren değil, “muhalefet eden” bir noktaya gelmiş gözüküyor.

Kürt sorununun ne denli “hassas” bir konu olduğunu DTP bilmiyorsa, neyi bildiği de son derece “tartışılır” olur.

Bu hassasiyetlerle birlikte yol alabilmenin dilini, üslubunu oluşturmak, herkes kadar (belki de herkesten fazla) DTP’den de beklenmesi gereken bir sorumluluk idi ve hala da öyledir.

“Kurtlar puslu havayı sever” diyen Ahmet Türk, kendi partisinin durumuna baktığında acaba ne görmektedir?

Türk “kurt” derken muhtemelen “açılım” ve “çözüm” yanlısı olmayanları kastetti. Eğer böyle ise, DTP sözcülerinin tutum ve açıklamalarına bakıp şu soruyu sormadan edemiyoruz: DTP “kurtların” pençesinde bir parti olarak “açılım” konusunda ne kadar sorumlu politika güdebiliyor; ne kadar “olgun, kucaklayıcı, birleştirici” bir üslup kullanabiliyor?

Görünen odur ki Ekim ayının ilk günlerinde kongresini gerçekleştirecek olan DTP’de yine “sloganlar” atılacak ve bu “sloganların” havası içerisinde “siyaset” yapılacak. Ve bizim yukarıdaki sorumuz daha da “hayati” bir soru haline gelecek…

Oysa DTP’nin meselesi, demokratik açılımı öncelikle kendi bünyesinde ve siyaset mantığında gerçekleştirmek meselesidir…

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 753 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,027 µs