Doğan'ın ortakları ve çalışanları ne olacak?

28 Eylül 2009 09:26 tsi
"Aydın Doğan şirketleri halka açık olması nedeniyle ayrı bir hassasiyet durumu var. Halk, yani küçük ortaklar ne yapacak? Şimdi soru bu."

İbrahim Kahveci / Yeni Şafak

Aydın Doğan'ın ortakları ve çalışanları ne olacak?

Yarın ne olacak? Elbette bilmiyoruz, ama yarın ne olacağını bugünden tahmin edebileceğimiz gelişmeleri gözlemlemeyi ihmal etmiyoruz.

Aydın Doğan'ın başını çektiği Doğan Grubu şirketleri ardı ardına gelen vergi cezaları ile karşı karşıya kalmıştır. Yargısal süreç sonuçlanmadığı için henüz cezalar kesinleşmiş değildir. Ama ya kesinleşirse ne olacağını biliyor muyuz?

Konunun hattını biraz daha açayım. Bugün Türkiye ekonomik tarihinde hiç bu kadar kredi oranına ulaşmamıştı. Ekonomimizin faiz hassasiyeti yüzde 13'lerden (kredi oranı) yüzde 38'e ulaştı. Diğer piyasalar ise ölmüş durumda iken faizci kesimin neden bayram yaptığı açıkça ortada.

Aydın Doğan şirketleri halka açık olması nedeniyle ayrı bir hassasiyet durumu var. Halk, yani küçük ortaklar ne yapacak? Şimdi soru bu.

Devlet;

"ey küçük ortaklar; bu vergi kaçırma ve cezalarda bu şirketler faydalandı" deyip herkesin malına (hissesine) el koyabilir mi? Geçmiş uygulamalar bu yolun tamamen açık olduğunu bize gösteriyor. Burada şu akla geliyor. Doğan Grubu Sabah Gazetesi'ne el konulduğunda acaba hiç günahı olmayan, Etibank'ın bilânçosunu bilmesi imkânsız olan, hatta Etibank hakkında konuşması bile yasal olarak yasak olan, bu banka batışından mallarına el koyulan küçük ortakları ne kadar savundu?

Devlet;

"ey küçük ortaklar; bu vergi kaçırma ve cezalarda siz idari ve sorumlu bir noktada değildiniz" deyip sadece sorumluların üzerine giderek küçük ortakları korur mu? Geçmiş uygulamalara bakıyoruz ki ülkemizde ortaklık piyasası, küçük ortak hakkı, ezilenin yanında olmak gibi gerçek demokratik gelişimimiz maalesef oturmamıştır.

Şimdi küçük ortaklar "ya biz sadece Hürriyet gazetesine ortak olduk, nerden bilelim vergi kaçak ve cezalarını" diyebilirler. Sanırım onlara şu cevap gelebilecektir (TMSF başkanları geçmişte bu argümanı savunmuşlardı): “Dua edin ki sizin diğer mallarınıza el koymuyoruz."

Ama yarın dua etmeyenleri de düşünmek gerekiyor. Acaba onların sadece hisselerine değil de tüm malvarlıklarına da el konulabilir mi? Burası Türkiye.

Şimdi devlet diyoruz da acaba devlet ne yapıyor? Bakınız daha bir ay öncesi Doğan Yayın Holding sermayesini 618 milyon liradan 802 milyon liraya yükseltti. Bu holding halka açık ve SPK'nın da izni ile Aydın Doğan halktan para topladı.

Bugüne kadar halka, yani küçük ortaklarına sırtını dayayan holdingi o küçük ortaklar destekler oldu. Yarın bu desteklerin karşılığını kim koruyacak? Yani bu kadar vergi kaçağı ve cezası ile karşı karşıya olan bir holdingin para toplaması ve sonrası riskleri kim üstlenecek?

Veya soruyu değiştirerek soralım: Para toplamaya gelince "burası piyasa" diyebilirken iş sorumluluğa gelince aynı duyarlılığı ve sorumluluğu üstlenebilecek mi? Yoksa Doğan ortakları da Aydın Doğan'ın cezalarından dolayı tıpkı Uzanlar gibi yol üstünde mi bırakılacaklar.

Doğan Grubu'nun binlerce küçük ortağı ve binlerce çalışanı olduğu unutulmamalıdır. Bu insanlar sadece Aydın Doğan'la diye suçlu olamazlar, suçlanamazlar, suça maruz bırakılamazlar.

Suç suçlunundur!

Bu haber 563 defa okundu.