En Sıcak Konular

Ekonomi uzmanları deprem uzmanlarını aratmıyor

23 Eylül 2009 21:19 tsi
1999 depreminden sonra yaşadığımız uzman bolluğunu, ekonomik kriz dolayısıyla farklı bir şekilde bir daha görüyoruz.

1999 Marmara Depremi'nden sonra aylarca gündemimizi deprem işgal etmişti. Türkiye'nin hayat damarı olarak değerlendirilen İstanbul'da olacak bir depremin bütün ayrıntılar incelemeye tabi tutulmuştu. Yaşanmamış bir depremin, henüz bilinmeyen ölçeğinden hareketle felaket senaryoları çizilmiş, yıkılacak bina sayısından can kayıplarına kadar birçok konu televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında, radyo programlarında ele alınmıştı. O günlerde televizyon ekranlarında arz-ı endam eden jeoloji, jeofizik, maden ve sismoloji bölümlerinden öğretim üyeleri İstanbul'da gerçekleşecek bir depremin kehanetini yapmışlardı.

Aradan geçen 10 yılda deprem uzmanlarının televizyonlarda görünme sıklığı azalsa da yaşanan her depremin İstanbul'daki olası depremle bağlantısı bir şekilde kuruldu. Türkiye'nin İstanbul'a en uzak noktasında, hiçbir ortak noktası olmayan fay hatları üzerinde gerçekleşen depremler bile "İstanbul depremini tetikler mi, öncü deprem mi?" soruları eşliğinde değerlendirildi. Hatta dünyanın bir köşesinde olan depremler bile İstanbul'u etkileme potansiyeline göre ele alındı.

2007 yılında etkileri hissedilmeye başlayan, 2008'in eylül ayında Lehman Brothers'ın çöküşüyle belirginleşen küresel finans ve ekonomi krizi de deprem uzmanları gibi, ekonomi uzmanlarını da hayatımıza soktu. Krizin olmadığı şartlarda nadiren gündeme gelebilen, uyarıları ciddiye alınmayan, kendilerine ilgi gösterilmeyen ekonomistler, birbiri ardına medyada görünmeye, krizle ilgili yorumlar yapmaya, ikinci bir kriz ihtimalini tartışmaya, çözüm yolları önermeye başladılar. Tıpkı deprem uzmanları gibi.

EKONOMİSTLERİN TAHMİNLERİ OLUMSUZ

Ekonomik krizin halen devam ettiği bu ortamda en çok öne çıkan isim ise kriz kahini olarak da bilinen Nouriel Roubini oldu. İstanbul doğumlu olması sebebiyle Türk medyasında daha fazla yer bulan Roubini, krizin çift dipli olacağını, U veya V şeklinde değil, W şeklinde bir krizin yaşanacağını savunmaya devam ediyor. Roubini'nin ününe ün katan ise içerisinde bulunduğumuz ekonomik krizi önceden tahmin etmesi oldu. Kötümser tahminleri, iyimser tahminlerinden fazla olan Roubini, medyada kendisine en fazla yer bulan isim olarak dikkat çekiyor.

Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, Roubini'den sonra medyada kendisine en fazla yer bulan ikinci isim oldu. Nobel ödülü aldığı için fikirlerine daha fazla değer atfedilen Stiglitz, ikinci bir dip yaşanmasından "ihtimal" olarak bahsederken, bunun ilki kadar derin olmayacağı tahminiyle Roubini'den ayrıldı.

ABD Merkez Bankası Fed'in eski başkanı Alan Greenspan de kriz döneminin fikrine başvurulan isimlerinden oldu. Fed'in başında 19 sene kalarak en uzun süreli başkanlık yapan 2 isimden biri olan Greenspan, insan doğası gereği krizlerin yaşandığını ve yaşanmaya devam edeceğini, daha kötü krizlerin de yaşanabileceğini söyledi. Hiçbir krizin birbirine benzemediğini söyleyen Greenspan, tek ortak noktanın hepsinin insan doğası kaynaklı olması olduğunu ifade etti.

BÜROKRATLAR DAHA İYİMSER

Resmi görev almayan bu isimlerin yanısıra halen görevde bulunan bazı ekonomistler ve bürokratlar da krizle ilgili tahminlerde bulundu. Avrupa Birliği'nin ekonomi ve para politikaları üzerindeki belirleyicisi Avrupa Merkez Bankası'nın Başkanı Jean-Claude Trichet, tek dipli kriz tahmini yapanlardan. Trichet, global ekonominin iyileştiğini, ancak varlıklar üzerinde etkili olacak reformların sürmesi gerektiğini savunuyor.

IMF Başkanı Dominique-Strauss Kahn da görevi gereği ekonomi üzerine yorum yapmak zorunda olan isimlerden biri. En son anadolu Ajansı'na açıklamalarda bulunan Kahn, mali krizle ekonomik krizi birbirinden ayırıyor. Mali krizin sona erdiğini savunan Kahn, ekonomik krizin ise bir süre daha devam edeceği öngörüsünde bulunuyor. Kahn'a göre, tünelin ucundaki ışık gözüktü. Ancak halen tüneldeyiz.

YATIRIMCILARIN DA BİR FİKRİ VAR!

Öte yandan piyasalarda yatırımları bulunan isimler de krizle ilgili tahminlerde bulunuyor. Bu yatırımcılardan Berkshire Hethaway CEO'su Warren Buffett, ekonomide yeşil filizler göremediğine dair açıklamasıyla dikkat çekmişti. Her gün bütün verileri incelediğini söyleyen Buffett, ekonomide bir yön değişikliğinin görülmediğini, toparlanmanın zaman alacağını söylemişti.

Bir başka yatırımcı olan Mark Mobius da türev piyasalardaki genişlemeye dikkat çekerek, yeni ve büyük bir kriz daha beklediğini ifade etti. Dünya GSYH'sinin 10 katı büyüklüğe, 600 Trilyon dolara ulaşan türev piyasaların bir an evvel kontrol altına alınması gerektiğini savunan Mobius, birçok şirketin türev piyasalarla olan bağlantılarından haberlerinin olmadığını, bunun da iflasları beraberinde getireceğini söyledi.

Dünyaca ünlü spekülatör ve yatırımcı George Soros ise yeni bir kriz ile ilgili kehanette bulunmazken, mevcut krizde en kötünün geride kaldığınıj savunmuştu. Soros, serbest piyasanın temeli olan, dengenin otomatik olarak kuruluacağı dönemin geride kaldığını, küresel piyasaları denetlemek ve gözlemlemek için uluslararası denetleyici kuruluşlar kurulması gerektiğini ifade etmişti.

Türkiye'nin 1999 Marmara Depremi'nden sonra yaşadığı uzman bolluğunu, bu sefer ekonomik kriz nedeniyle dünya yaşıyor. Her gün medyada boy gösteren onlarca uzman, ekonominin geleceği hakkında yorum yapıyor, krizden çıkış reçeteleri sunuyor, kehanetlerde bulunarak ilgiyi kendilerine çekiyorlar. Yaşanan uzman bolluğu bilgi kirlenmesine yol açtığı için, sıradan vatandaşın krizin nedenlerini algılamasına yardımcı olmaktan çok kafa karışıklığına yol açıyor. Bu da vatandaşın tek bir ekonomik gerçeğin farkında olarak hayatını sürdürmesine sebep oluyor: cebindeki para ile.

dunyabulteni



Bu haber 677 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,261 µs