En Sıcak Konular

Dünyanın dengesini değiştirecek karar

22 Eylül 2009 10:33 tsi
Dünyanın dengesini değiştirecek karar Washington'da kıyamet kopuyor!

İsmail Küçükkaya / Akşam

Erdoğan'ın Amerika dosyası

Türkiye olarak çok çok tarihi günlerdeyiz.' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, gazetecilere verdiği iftardaki ilk cümlesi buydu.

Bazen sıradan bir cümle, içinde derin anlamlar barındırdığı gibi, 'pusula' işlevi görür, geleceğin belirsiz günleri için.

Başbakan'ın ABD ziyareti dünya gündeminin hararetli tartışmalarının gölgesinde başlıyor.

Küresel sistemin yeniden kurgulandığı günlerdeyiz. Global ölçekte paradigmalar değişiyor. New York'taki BM Zirvesi de Pitsburg'daki G-20 toplantısı da o son dizaynın altyapısını oluşturacak.
Bizde yeterince üzerinde durulmadı ama dünya siyaseti şu anda 'füze kalkanı' şokunda. Obama, çok radikal bir adım atarak, ABD siyasetindeki dramatik bir değişikliğin en somut kararını aldı. 'Dönüştürmek için geldim' mesajını ilk kez böylesine güçlü verebildi. ABD'nin füze kalkanı projesinden bahsediyorum. Çek Cumhuriyeti ve Polonya'ya füze kalkanı yerleştirmekten vazgeçildi. Obama, iç siyasette zorluklar yaşadığı, popülerliğinin azaldığı günlerde bu kararı alabildi.

Dünya dengelerini değiştirecek karar
Washington'da kıyamet kopuyor, 'güvenliğimiz tehlikede', 'Obama elimizi zayıflattı', 'Rusya'ya büyük taviz' sloganları muhalefetin dilinden düşmüyor.

Avrupa'nın büyük bölümü de tepkili. Avrupa basını 'Obama'nın U dönüşü' manşetleriyle çıktı. Pazarlıkları, hadi müzakere diyelim, iki yıl sürmüştü. Polonya ve Çek Cumhuriyeti 'kandırıldık' diye isyanlarda. İran sessiz mutlu, Rusya ise memnuniyetini yüksek sesle ifade ediyor, Obama'yı övüyor. Rusya lideri Medvedev önceki gece CNN'de Fareed Zakaria'nin programında Obama için, cesur lider gibi ifadeler kullanıyordu.

İşte Birleşmiş Milletler ve G-20 Zirvesi'nin havasını bu gelişme etkileyecek. Bu konu dünya siyasetinin geleceğini ilgilendiriyor.

Uluslararası diplomasinin yönünü belirleyecek. Ve evet Türkiye'yi de çok yakından etkileyecek.

BM'de Ortadoğu konuşulacak
Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Fransa ziyaretini izledikten sonra kendime bir tam gün Paris izni verip, New York'a geçiyorum. Bağış, medyaya ve AB toplantılarında 'Türkiye'nin tam üyeliği mümkün değil, birbirimizi kandırmayalım' diyen Fransız siyasetçilere 'büyük düşünün, Türkiye olmadan Ortadoğu'da ve Müslüman coğrafyalarda hiçbir etkinliğiniz olamaz' argümanıyla itiraz etti.

Türkiye'nin uzun ve yorucu Batı yolculuğunda iki hayati istasyon... AB'nin lokomotifi ve bizim önümüzdeki engel Paris ile 'medeniyetler arası çatışmayı eritme adına' bize destek veren ABD. İnsanı düşündüren serüvenler... Aynı zamanda kaygı verici ve hayrete düşürücü çekişmeler, kesişmeler ve ayrışmalar. AB ve ABD arasında nasıl da bir bakış açısı oluştu, Türkiye'ye yönelik. Erdoğan da aslında bir tarafta durumu idare edip, ABD ile yakınlaşma stratejisine döndü.

Manhattan'da dünya zirvesi...
Paris sokaklarında uzun yürüyüşlerle bedenimi yorarken beynimi boşaltıyorum ve New York'a geçiyorum. Siz bu yazıyı okurken Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı ABD'ye varmış olacak, ben de ondan hemen önce bu dünya başkentinde bekliyor olacağım. Dünya liderleri Manhattan'da toplanıyor, BM şemsiyesi altında özel Ortadoğu oturumları yapılacak. Dünyanın, bölgemizin ve Türkiye'nin kaderi konuşulacak. Erdoğan işte bu dosyayla ilgili gözlerin çevrildiği, kulakların dikkat kesildiği liderlerden olacak. Irak, İran, Suriye, Filistin-İsrail ve Kafkaslar, hatta Afganistan... Ankara'nın ilgi ve etki alanında Erdoğan gözlem ve önerilerini anlatacak.

Elbette küresel kriz...
Obama çarşamba günü konuşacak ve Amerikan diplomatları, Kaddafi ve Ahmedinecad'la karşılaşmayacağı bir diplomatik dans peşindeler.
Geleneksel manzara yine değişmedi, Fransa ve Almanya beraber, İngiltere onların karşısında. Ekonomik kriz, Londra'nın Paris ve Berlin'den farklı vizyona sahip olduğunu gösteren yeni bir gündem. İngiltere Başbakanı Brown, zirve öncesinde liderlere çağrıda bulunarak, 'Şimdi ekonomiye odaklanmamız lazım, kaybedecek zaman değil. İnsanlar hala işlerini kaybediyor, umutlarını da. Liderlik, vizyon ve cesarete ihtiyaç var' dedi. İngiltere, krizden çıkış sürecinde vergi politikaları ve kamu harcamaları noktasında Fransa ve Almanya'yla karşı görüşlerde.
Başbakan Erdoğan zirvelerin diplomatik kısmına avantajlı ve güçlü girecek. Dışişleri Bakanı'nın temasları ve hükümetin inisiyatifleri onu, 'sözüne değer verilen liderler' arasına soktu. Ayrıca Obama'yla karşılaşma şansı yakalayacak. Çok erken Türkiye ziyaretiyle başlayan sıcak ilişkiyi destekleyecek kısa anlar olacaktır.

Erdoğan'ın zorlu sınavı
Burada sorun yok. Ne var ki, Erdoğan kendini çetin bir mücadelenin içinde bulacak. Bir süredir: 'G-20 toplantılarına gerek yok' tezi dillendiriliyor. Bu adım, Türkiye'nin global politika platformundaki durumunu zora sokabilir. Başbakan'ın ne diyeceğinin ipucu da bize verdiği o iftar davetindeki sözlerinde gizli. Başbakan, 'Biz G-20'nin devamından yanayız' demişti. Ama onun kişiliğini ve politik hedefini ortaya koyan cümlesi ise şuydu:
'Ayaklarımızı yere sağlam basmalıyız. Dünya ekonomisindeki yerimiz 17'nci. Biz geldiğimizde 26'ncıydık. İlk 10'un içine girmemiz lazım.'
Yani G-20 olmasa da her zaman, ekonomisinin gücüyle dünya politikalarında sözü dinlenen ülke olmak. İşte o büyük hedefe giden yolun izleri bugün New York'ta sürülüyor. 

Başbakan, gittikçe zorlaşan ve daha da yorucu hale gelecek iç siyaset mücadelesine karşılık, dış politikaya yönelecek. Bu serüvenin kendisine lokal ve global ölçekteki hedeflerine ulaştıracağını hesaplıyor. Tıpkı Obama gibi...

Haberin devamı için: Akşam



Bu haber 1,377 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,846 µs