nereden nereye | " /> nereden nereye | "/>

En Sıcak Konular

10 yılda nereden nereye

19 Eylül 2009 09:44 tsi
10 yılda nereden nereye Bundan 10 yıl önce tüm komşuları ile problemli olan Türkiye bugün artık tüm bu komşularla ya çok iyi ilişkiler kurmuş ya da bunu sağlayacak süreçleri başlatmıştır

Hüsnü Mahalli / Akşam

Nereden nereye

5 Ocak 2003'te dönemin Başbakanı Abdullah Gül ile Başdanışman Ahmet Davutoğlu Şam'a ve oradan bölge ülkelerine gittiğinde Ortadoğu uzmanı geçinen bazıları bu çabanın anlamsız olduğunu söyleyerek 'Stratejik Derinlik' kitabının yazarı Davutoğlu ile alay etmişti.

Bu uzmanlar ve çalıştıkları gazete ile televizyonlar dışarıdan aldıkları talimatlarla sonraki ay ve yıllarda Davutoğlu'na yönelik saldırılarını sürdürerek onu 'duygusallık ve Ortadoğu gerçeklerini bilmemekle' suçladı.
Şimdi bakıyorum da neredeyse tüm bu 'uzmanlar' ve onların çalıştıkları gazete ile televizyonlar yalakalık kokan bir eda ile Davutoğlu'nu göklere çıkarıyor.

Daha önce de söylemiştim: Herhangi bir nedenden dolayı kamburu olanlar dik duramadıkları için asla uzağı göremez ve doğru öngörüde bulunamazlar.

Kafkaslar, Balkanlar, Avrupa ve hatta Afrika ve Latin Amerika'daki açılımları bir yana bıraksak bile Türkiye'nin son dönem Ortadoğu yani bizim coğrafya açılımlarının ne denli önemli olduğunu artık herkes kabul ediyor. Her ne kadar yine bazıları eski huylarından vazgeçmeyerek 'Davutoğlu eski bir Osmanlı' deyip  tüm bu başarıları gölgelemeye çalışıyorsa da Türkiye artık bu coğrafyanın en önemli ve etkin ülkesi olduğu kadar uluslararası dengelerde de hiç kimsenin görmezlikten gelebileceği bir ülke değildir.

Bundan 10 yıl önce tüm komşuları ile problemli olan Türkiye bugün artık tüm bu komşularla ya çok iyi ilişkiler kurmuş ya da bunu sağlayacak süreçleri başlatmıştır. Bununla yetinmeyen Türkiye bölgesindeki tüm sorunların çözümünde aktif rol oynuyor ve bu çabası ile kendi sorunlarının çözümünün önünü açarak siyasal ve ekonomik kazanımlar elde ediyor.

Örneğin 10 yıl önce savaşın eşiğine gelen Türkiye ve Suriye'nin iki lideri Esad ve Erdoğan çarşamba günü bazılarını kıskançlıktan çatlatacak bir adımla karşılıklı vizeleri kaldırıp, stratejik işbirliği anlaşmasını imzaladı. Irak ve Türkiye'nin karşılıklı 9 bakanı ise perşembe günü İstanbul'da toplandı. Türkiye; Suriye ve Irak arasındaki gerginliğin giderilmesi için özel çaba harcıyor ve bunu da başaracak. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun dediği gibi Türkiye'nin güney sınırındaki herhangi bir problem Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor. Türkiye bölgenin sorunlarını çözerek bu coğrafyada barış, istikrar ve esenliğe verdiği önemi kanıtlıyor .

Bir zamanlar Türkiye'nin bölgesel herhangi bir girişimine kuşku ile yaklaşan Arap ülkelerinin yönetimleri ile medyası artık Ankara'nın tüm çabalarına hem sıcak yaklaşıyor hem de destek veriyor.

Al-Arabiye televizyonunun internet sitesinin yaptığı bir yoklamaya katılan 12 bini aşkın Arap vatandaşının % 66'sı Türkiye'nin Araplararası sorunların çözümünde rol almasını desteklediğini ve bu ülkeye güvendiklerini söyledi.

Davutoğlu ile birlikte Suriye-Irak gerginliğinin giderilmesi çabasına katılan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise İstanbul'ın bölgesel barış başkenti olduğunu söyledi.

Özetle içte ve dışta tüm engelleme çabalarına karşın Türkiye 6-7 yıl gibi kısa sürede bölgesel ve uluslararası alanda çok önemli adımlar atarak mutlak saygınlık ve prestij kazandı.

Türkiye çok zor olan bu çabalarını sürdürdükçe kendi ulusal çıkarlarının yanı sıra önce komşuları sonra da tüm bölgenin barış ve esenliğinin yolunu açacaktır.

Belki birileri kızabilir ama Türkiye tarihsel sorumluluklarının bilincinde olarak bölgeyi toparlayabilir.

6 yıl önce olduğu gibi şimdi de hayal görmüyorum.
Elbette bu coğrafyanın sorunları, ilişkileri ve dış güçlerin bu sorunlar ve ilişkiler bağlamındaki engelleyici çabalarını, bu çabaların ne denli karmaşık ve pis  olduğunu biliyorum.

Ama bildiğim bir gerçek daha var, o da; Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın mutlak desteğine sahip sayın Davutoğlu bu zorluklar karşısında asla geri adım atmayacak ve bu coğrafyaya olan inancının gereğini sonuna kadar yapacaktır.
Bölgede Davutoğlu'na güvenen çok sayıda devlet yöneticisi, medyası ve doğal olarak vatandaşı var.
Şu Osmanlı lafından dolayı birileri yine kızabilir ama bugün Arap ülkelerinde bir referandum yapılsa insanların ezici çoğunluğu 'Osmanlı' şemsiyesinin altında yeniden toplanmayı isteyecektir.

Farklı nedenlerden dolayı birileri buna tepki gösterebilir ama komplekslerden uzak bakılırsa bu sonucun çok şey ifade ettiği, orta ve uzun vadede Türkiye ile tüm bölgeye her alanda çok şey kazandıracağı görülecektir.

 



Bu haber 500 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,410 µs