Bu anlaşma bir ilk: Ortadoğu Birliği

17 Eylül 2009 15:58 tsi
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner: "İlk defa iki devlet, abartısız, sağlam zeminler üzerine, kazan-kazan stratejisi üzerine ilişki kuruyor"

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, Türkiye ile Suriye arasındaki vize uygulamasının karşılıklı olarak kaldırılmasıyla ilgili olarak, "Ortadoğu'da ilk defa iki devlet, abartısız, sağlam zeminler üzerine, kazan-kazan stratejisi üzerine ilişki kuruyor" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun dün Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile İstanbul'da düzenlediği ortak basın toplantısında iki ülke arasındaki vize uygulamasının kaldırıldığını açıklamasının ardından USAK Başkanı Laçiner, konuyu AA muhabirine değerlendirdi.

Vize uygulamasının kaldırılmasının çok abartılmaması gereken bir konu olduğunu söyleyen  Laçiner, "Kardeş ülke, hatta federasyon cümleleri kuruluyor. Bunu oraya kadar götürmemek lazım, çünkü sürece zarar verir. İki ülke arasında olan şey; Fransa ile Almanya'nın 60-70 yıl önce başlattığı süreci Türkiye ile Suriye bugün başlatıyor. İki komşu devlet gibi hareket etmeye başlıyorlar. Teknik entegrasyon var, siyasi entegrasyon değil. Siyasi entegrasyonda bir devlet haline dönüşürsünüz" dedi.

Vizenin olmayışının iki devletin birleşmesi anlamına gelmeyeceğini belirten Laçiner, vize konusunu tarihi yapanın, Ortadoğu'da ilk defa iki devletin abartısız, sağlam zeminler üzerine, kazan-kazan stratejisi üzerine ilişki kurması olduğunu, iki ülkenin ekonomik, kültürel ve sosyal işbirliği üzerine ilişkilerini kurduklarını ve bunun "Avrupa Birliğini kuran ruh" olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE EN AZILI DÜŞMANINI DOSTA ÇEVİRDİ"

İki ülke arasında vizenin kaldırılmasının Türkiye açısından da tarihi bir tarafı olduğunu belirten Laçiner, şöyle konuştu:

"Türkiye bugüne kadar dört bir tarafı düşmanlarla çevrili, etrafında tek bir dostu olmayan bir ülkeydi. Bugün Türkiye en azılı düşmanını dosta çevirdi. PKK'yı destekleyen, ona ülkesinde üs veren Suriye, Beşşar Esad ile birlikte en önemli işbirliği yapabildiğimiz komşulardan biri haline geldi."

Laçiner, Türkiye'nin bu yaklaşımı sadece Suriye'ye karşı uygulamadığını, aynı şekilde Irak, İran ve Ermenistan'a karşı da uyguladığını, ancak buna diğer ülkelerin farklı nedenlerle direnç gösterdiğini ifade etti.

İki ülke arasında siyasi entegrasyondan bahsedilmesinin sakıncalarına da değinen Laçiner, siyasi entegrasyon söyleminin Suriye'de korku yaratacağını, Arap dünyasında, İran'da ve Batı'da bu korkunun büyüyeceğini ve bu durumun da iki ülke arasında gelişen ilişkilere zarar vereceğini söyledi.

"BU BİR YÖNÜYLE AHMET DAVUTOĞLU HİKAYESİDİR"
Türkiye'nin bu kadar yakın komşuluk ilişkilerine çok alışık olmadığını ifade eden Laçiner, şunları söyledi:
"Türkiye normale dönüyor. Türkiye'nin komşularıyla ilişkisi normale dönüyor. Türk insanı geçmişte normal ilişki görmediği için bunu da başka bir şey sanıyor. Bu bir yönüyle Ahmet Davutoğlu hikayesidir. Çok üst düzeyde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı dahil iki ülke arasında 100'ün üzerinde ziyaret gerçekleşmiş. Tabii bu Türkiye ile Suriye ilişkileri olunca anormal karşılanıyor ama Almanya ile Fransa arasında bu türden sık temaslar oldukça normal karşılanıyor."

İki ülke bakanlar kurulunun 6 ayda bir ortak toplanmasının çok özel olduğunun altını çizen Laçiner, bunun normal, düzgün ilişkisi olan ülkelerin hareketi olduğunu, bunun Ortadoğu'da örnek olması, Türkiye'nin diğer komşularıyla ilişkilerinde bir model olması gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin, bölgedeki ülkeleri, ABD ve İsrail'in aksine severek ve işbirliği içinde değiştirme yolunu izlediğini anlatan Laçiner, "Biz hırpalamadan, kavga etmeden değiştiriyoruz. Türkiye'nin yumuşak gücü var, bunu Batı, İran üzerinde de Afganistan üzerinde de uygulamalı" dedi.

Laçiner, Türkiye'nin Suriye ve Irak ile ilişkilerini düzeltmeden AB'ye girse dahi güvenlik sorunlarını halledemeyeceğini, dolayısıyla Türkiye'nin bu ilişkileri stratejik ortak düzeyine çıkarmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

A.A.

Bu haber 890 defa okundu.