Erdoğan 'Demokratik Açılım'ı tanımladı

16 Eylül 2009 21:23 tsi
Başbakan Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad onuruna verdiği iftarda Demokratik Açılım ve Suriye ile ilişkilere dair açıklamalar yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, annelerin gözyaşlarını dindirmek, acıyı sonlandırmak, akan kanı durdurmak için demokratik açılım sürecini başlattıklarını söyledi. Hazırlanan çalışmanın bir paket olmadığını kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç olduğunu söyleyen Erdoğan, "Artık terör sorununu gündemimizden çıkmasını istiyoruz." dedi. Sürece Suriye'nin de destek verdiğini anlatan Erdoğan, "Bu süreç Suriyeli annelerin de gözyaşının dinmesini sağlayacak." şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftara katıldı. Esad'ın onur konuğu olduğu WOW Otel'de düzenlenen iftara Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Adalet Bakanı Sudallah Ergin, Devlet Bakanı Egemen Bağış, İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ABD İstanbul Konsolosu Sharon Anderholm Wiener, siyasiler, gazeteciler, işadamları, AK Parti ilçe teşkilatı üyeleri, Türkiye'deki dini cemaat liderlerinin yanı sıra İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, Metin Şentürk gibi sanatçıların da aralarında bulunduğu yaklaşık 2 bin davetli katıldı.

Yemeğin ardından kürsüye gelen Başbakan Erdoğan demokratik açılım süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yapılan çalışmanın bir paket olmadığını vurgulayan Erdoğan yürütülenin kısa, orta ve uzun vadeli bir çalışma olduğunu anlattı. Erdoğan bu süreci istismar edenlere dikkat çekerek, "Siyasi rant elde etmek isteyenler" olduğunu dile getirdi.

Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye olarak özellikle son iki ayda bir milli birlik süreci başlattık. Bu yeni bir demokratik açılım sürecidir. Ülkemiz içinde demokrasi ve hukuku tam kuralları ile egemen kılmak, bölgemizde huzur ve istikrarı egemen kılmak istiyoruz. Halkımızın talep ve ihtiyaçlarını karşılamak için yeni bir safhadayız. İran, Irak ve Suriye'nin de güvenliğini, refahını tehdit eden terör sorununun artık gündemimizden çıkmasını istiyoruz. Türkiye olarak yaklaşık 30 yıl içinde yaklaşık 6 bin güvenlik elemanımızı şehit verdik. Bütün bunlarla birlikte 30 bine varan ölü sayımız var. Ülkemizin, bölgemizin refah ve huzuru için harcanacak kaynakları terörle mücadeleye ayırdık, bütün enerjimizi oraya kanalize ettik. Geriye dönüp baktığımızda soruyorum. Allah aşkına kaybeden kim, kazanan kim? Kaybeden Türkiye. Hepsinden öte kaybedenin anneler, kaybedenin babalar olduğunu, kaybedilenlerin gencecik delikanlılar olduğunu görüyoruz. Biz bunları yaşamak istemiyoruz. Bunların devamını istemiyoruz. Bizimle birlikte Irak, İran ve Suriye bu kaybın içinde aynı dramı yaşadı."

" Demokratik açılımın içinde neler var?" şeklinde sorular geldiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Şunu çok açık net söylemeliyim. Bazıları kısıyor, kısıyor bunu bir başlığa sıkıştırıyor. Bu bir paket değil. Bu bir süreç. Kısa, orta ve uzun vadeli bir süreçtir. Bunun içinde terör sorunu var, işsizlik var, hak ve özgürlükler var. Bunun içinde sorun alanları var. Demokratik açılım ile sorunları çözmekte kararlıyız. Bu sadece Tayyip Erdoğan'ın değil, hükümetin değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin projesidir, muhatabı millettir. Bunu hep birlikte çözeceğiz, elele omuz omuza çözeceğiz. Maalesef istismar suretiyle rant elde etmek isteyenler var. Buna rant olarak bakmak çok yanlış. Kanın ve şehitlerimizin üzerinden siyasi rant devşirmek çok yanlış. Haksızlık olur şehitlerimize. Milletimiz vatanımıza haksızlık olur." ifadelerini kullandı.

AK Parti'yi 7 yıl önce kurduğu zaman programında bu sorunun çözümün yönelik niyetleri olduğunu, Diyarbakır'da bu niyetle ilgili açıklamalar yaptığını anlatan Erdoğan, bu konu üzerinde yürüttükleri çalışmaların sürekli devam ettiğini dile getirdi. Bu mesuliyeti yüklenmiş olan bir hükümet olduklarına değinen Erdoğan, "Bunun dışında kalmamız mümkün mü? Bir taraftan analar ağlayacak, sen bir taraftan güleceksin. Bu mümkün mü?" diye sordu.

Başbakan Erdoğan konuşmasında şehit cenazelerinde atılan sloganlara da dikkat çekti. Bir müslümanın cenazesinde slogan olmayacağını söyleyen Erdoğan, "Alkışlar malkışlar olmaz. Benim Diyanet İşleri Başkanımdan öğrendiğim bu. Bir müslüman cenazesinde tekbir de olmaz. Bir müslümanın cenazesinde sükunet olur. İşin aslı bu, bizim öğrendiğimiz bu. Olay tabi istismara götürenler de var." şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, demokratik açılım sürecinde Suriye'nin Türkiye ile aynı hissiyatı paylaştığını da söyleyerek şu ifadeleri kullandı: "Demokratik açılım süreci başarıyla sonuçlandırılması durumunda Suriye de bu işten kazançlı çıkacaktır. Başlattığımız bu süreç Suriyeli annelerin de gözyaşlarının dinmesini sağlayacak. Hazırlamakta olduğumuz demokratik açılımla bu meseleyi sonlandırmayı, annelerin gözyaşını dindirmeyi, acıyı, akan kanı durdurmayı hedefliyoruz ,derdimiz bu. Suriye'nin sürekli olarak güvenlik teşkilatlarımızla elele omuz omuza bir çalışma içerisinde olmaları bizi rahatlatacak. Zaten kardeşlerin de görevi böyle zamanlarda omuz omuza olmaktır."

Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ise konuşmasında Türkiye ile Suriye arasındaki gelişen ilişkilerin dünyaya örnek olduğunu belirtirken iki kardeş ülkenin daha da iyi yerlere geleceğini belirtti. Esad, Türkiye ile ilişkilerde yeni birşeyler yapılmadığını olması gerekenin yapıldığını ve durumu normale döndürdüklerini anlattı. Türkiye ile Araplar arasındaki ilişkilerin çok eskilere dayandığını ve köklü ilişkiler olduğunu belirterek "Siyasetçiler farklı idi ancak halk bir idi. Suriyeli ve Türkiyeliler ilişkilerin resmi düzeyde de gerçekleşmesini sağladılar. Artık geriye dönüşe de müsade etmeyeceklerdir.

Suriye ile İsrail arasındaki görüşmeleri anlatan Esad, görüşmelerde hep bir noktaya gelindiğinde İsrail'in görüşmeleri baltaladığını ve çabaları boşa çıkardığını belirterek "Biz karşımızda bulunan bir ortaktan bahsetmiyoruz. 1967'den beri saldırı düzenliyor. Bu yüzden İsrail ile ilişkilerle ilgili ciddi adımlar atmak zorundayız. 

cihan

Bu haber 687 defa okundu.