S.O.S veriyor | " /> S.O.S veriyor | "/>

En Sıcak Konular

Türkiye'nin ekonomisi S.O.S veriyor

16 Eylül 2009 09:22 tsi
Türkiye'nin ekonomisi S.O.S veriyor İbrahim Kahveci, son açıklanan ekonomi verilerine bakarak, keyif kaçırtan bir yorumda bulundu.

İbrahim Kahveci / Yeni Şafak

Ben korkuyorum!

Bu başlığın anlamını içeren yazılarımı 2008 yılının ilk çeyreğinde yazardım. Küresel ekonomik düzenin iflas noktasına yaklaştığının açıkça işaretler vermesine rağmen ülkemiz ekonomi yönetiminin bu yönde bir tedbir girişiminin olmamasından dolayı çok korkmuştum. Nihayet 2008 ortasında bizim eski Maliye Bakanımız "ne krizi, kriz mriz yok" diye beyanat vermiş ve ardından dünya ekonomik düzeni nasıl da çöküvermişti.

Sonra 2009 yılı için korkmadığımı açıklamıştım. Çünkü herkes kriz gerçeğini kabullenmişti. Bilinen bir olaydan korkulmaması gerekirdi. Ama maalesef bu durumdan da yanıldığımı şimdi anlıyorum.

Türkiye ekonomi yönetimini bazı noktalarda gidişat açısından uyarmaya çalışıyoruz. Kamu bütçesi ve kriz mücadelesinde bulunduğumuz nokta maalesef çok iç açıcı değil. Bunu dün açıklanan iki makro veriden çok rahatlıkla görebiliriz.

Kamu bütçesi yılın ilk sekiz ayında 31 milyar 336 milyon lira açık verdi. Geçen yıl ilk sekiz ayda bütçe 4,6 milyar lira fazlalık vermişti. "Burada sorun ne krizde bütçenin açık vermesi zaten istenmiyor muydu" diyebilirsiniz.

Evet! Dün işsizlik rakamı da açıklandı. Bütçe açığı nasıl artıyorsa işsizlik de aynı şekilde tırmanıyor. İyi ama krizde kamunun kriz mücadelesi işsizlik üzerine değil miydi?

İşte bizim de eleştirdiğimiz nokta burası. Maliye'yi eleştiriyoruz: Bu kriz ortamında bütçe denkliği çok önemli olmamalıdır, bütçe açık vermelidir. Ama bütçe açığı bugün karşılaştığımız tablo gibi olmamalıdır. Bütçe krizin ana göstergesi olan işsizliği azaltıcı yönde açık vermelidir.

Oysa ülkemizde bütçe açığına bakıyoruz ki, bütçemizden paralar transferlere gitmiş. Bütçeden oraya transfer et, buraya transfer et şeklinde açık artıp durmuş.

Bir ekonomik kriz yaşıyorsanız elbette ilk olarak gelirleriniz azalacaktır. Hem vergi gelirleri hem de vergi dışı (özelleştirme gibi) gelirlerde düşüşler olacaktır. Nitekim Türkiye 2009 yılı ilk sekiz ayında yüzde -4,4 oranında bütçeden gelir kaybı yaşamıştır. Ama giderleri yüzde 23,9 oranında artmıştır.

Gelirleri azalan ama giderleri artan bir bütçe doğal olarak açık vermiştir. Ama burada açık -iş -aş imkânı oluşturan bir açık değildir. İlk sekiz ayda bütçeden faiz hariç 131 milyar lira para harcıyoruz. Bunun tam tamına 60 milyar lirası transferlere gitmiş. İşte sorunumuz da zaten burası.

Mesela özel sektörün bırakın zam almayı maaşların indirildiği bir dönemde kamunun personel giderleri yüzde 17,0 artışla 37,7 milyar liraya ulaşıyor. Her krizde olduğu gibi bu krizde de kamuda çalışmanın faydasını Ankara çok iyi görüyor. Ankara'da işsizlik sorun olmaktan çıkarken özel sektörün nasıl çöktüğünü milyonlarca işsizden anlıyoruz.

Biz "bütçe açık versin, işsizlik azalsın" derken her tarafımız açıkta kalıyor. Bütçe'den 60,1 milyar liralık transfer harcamasından sadece sağlık, emeklilik ve sosyal yardım adı altında 34,8 milyar lira harcanmıştır.

Hükümet krize karşı 500 bin işçi alacaktı, kredi garanti fonunu devreye alacaktı ve teşvik paketi ile doğuya yatırımları artıracaktı. Ama iş döndü dolaştı ve maliyet özel sektörün sırtına bindirildi.

BOTAŞ toplu alımlarda doğalgaz fiyatını indiriyor. O zaman neden sanayinin ihtiyacı doğalgazı ucuzlatmıyor? O zaman neden doğalgaz santralleri fiyatını indirmiyor? O zaman neden elektrik fiyatları bu kriz ortamında zamlanıyor?

Biz bütçeden savuruyoruz, işsizliğe çare olamıyoruz ama bu savurganlığın yükünü özel sektöre yükleyip maliyetleri artırarak ekonomiyi kilitliyoruz. Ve açıkçası ben bu ekonomik gidişten çok korkuyorum. İnşallah yanılırım.



Bu haber 768 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,265 µs